Okey’in derisinin rengi siyah olduğu için bu muameleye maruz kaldığını savunularak, “Kendisine karşı güç gösterisinde bulunulmasının sebebi derisinin rengidir. Kendisi, sarışın bir Avrupalı olsaydı başına gelen tüm bu trajedi yaşanmazdı” denildi. Bu dosyada yaşam hakkı, adil yargılanma hakkı ve ayrımcılık yasağının ihlal edildiği ileri sürülerek, 80 bin TL tazminat ödenmesi istendi. 

Avukat Alp Tekin Ocak tarafından AYM’ye sunulan dilekçede Okey’in makul şüphe yokken gözaltına alındığı ve hiçbir direniş göstermeden karakola yürüdüğü belirtildi. Gözaltına alınışı ile ölümü arasında 19 dakikanın bulunduğu kaydedilerek, şöyle denildi:

“Festus’u neden sadece bir polisin sorguladığı, polisin ağzında mermi bulunan silahla neden sorgu odasında bulunduğu, polis merkezinin içindeki kameraların neden çalışmadığı, silahın atış mesafesinin belirlenmesi bakımından hayati öneme sahip olan ve hastaneye götürülürken üzerinde bulunan gömleğinin neden kaybolduğu hususları açıklığa kavuşturulamamıştır. Hepsinden önemlisi, Festus’u vuran polis gözaltına dahi alınmamıştır. Tüm bunlar yaşam hakkının ihlali anlamına gelmektedir.”

Mahkemenin uzun bir süre ölenin kimliğini araştırdığı ve daha sonra kararından caydığı ifade edildi. Kimliğin araştırıldığı süreçte Okey’in biyolojik kardeşi Tochukwu Ogu’nun DNA örnekleri sunulduğu halde müdahil olarak dosyaya katılmasına izin verilmediği anlatıldı. Diğer kamu görevlileriyle ilgili suç duyurusunun sonuçsuz kaldığı vurgulandı. Davanın 2007 yılından beri sürdüğü, Yargıtay’ın olası bozma kararından sonra en başa dönüleceği için makul sürede yargılama hakkını ortadan kalkacağı kaydedildi. Dilekçede şöyle devam edildi:

“Yargılamada heyetin katılma talepleri karşısında kapı duvar gibi davranarak müdahillik taleplerini reddetmesi, hatta müdahillik talebinde bulunan kişiler hakkında suç duyurusunda bulunması, sunulan bilgi ve belgeler karşısında Festus’un kardeşinin müdahillik talebinin reddedilmesi adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini göstermektedir.”

Okey’in derisinin rengi nedeniyle gözaltına alındığı ileri sürülerek, “Kendisine karşı güç gösterisinde bulunulmasının sebebi, deri rengidir. Kendisi, beyaz bir Türk ya da sarışın bir Avrupalı olsaydı başına gelen tüm bu trajedi yaşanmazdı” denildi. İç hukuk yollarının tükendiği savunularak, “Bu olayın üzerinden on yıldan daha fazla geçmiş olmasına rağmen dava bitmemiştir. Muhtemel Yargıtay bozma ilamı sonrası, yargılama katılma taleplerimizin incelenmesi, olay yerinde keşif ve bunun gibi usuli işlemler bakımından en başından itibaren yeniden başlayacaktır” denildi. Bu nedenle 80 bin TL manevi tazminat talep edildi.

Hürriyet