Adana'da, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik soruşturma kapsamında haklarında "Silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılan, aralarında eski emniyet müdürlerinin de bulunduğu meslekten ihraç edilmiş 23'ü tutuklu 40 emniyet mensubu sanığın yargılanmasına devam edildi.

Adana 11. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanıklar Mehmet Avcı, Arif Kıllıbaş, Aytaç Akyol, Ahmet Temuçin Toprak, Bayram Ali Doğru, bulundukları Ceza İnfaz Kurumundan Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katılırken, mahkeme salonunda Abdullah Karaca, Ahmet Mithat Dobur, Cihat Salman, Şeref Şahin, Halil Alıncak, Hüsnü Koç, Mehmet Karabörk, Mimar Gülecen, Necati Bilici, Reşat Dinçer, Tunay Saygılı, Yasin Sezen, Erhan Yıldırım, Halil Dağ, İsmail Bilgin, Murat Bayram, Yakup Barut, Yusuf Ziya Toprak ile tutuksuz sanıklar E.G, O.A, A.A, A.Ş, A.G, E.Y, H.A, H.D, H.S, H.Ş, M.A, M.G, S.A, S.T, V.S, Y.A, Y.K. ve avukatları hazır bulundu.

Mahkeme heyeti tarafından savunması istenen tutuklu sanık eski Adana Emniyet Müdürlüğü Çevik Kuvvet Şube Müdürü Mehmet Karabörk, hakkında beyanlarda bulunan gizli tanık ifadelerinin ciddiyeti bulunmadığını söyledi.

Yargılanmasındaki temel konunun MİT mensubu N.Z'nin dinlenilmesi olduğunu belirten Karabörk, şöyle devam etti:

''Ben bu konuya ilişkin Adana 2. Ağır Ceza Mahkemesince zaten yargılanıyorum. MİT mensubu N.Z'nin dinlenilmesi olayına gelince, kafalarda oluşan algı MİT mensubu dinlenilmiş yönündedir. Gerçek böyle değildir. Bu şahıs toplam 22 gün dinlenilmiş. Ben bu konu ile alakalı sıralı amirlerime zaten bilgi vermişim. Benim bu dinleme olayını koordine ettiğim iddia ediliyor. Oysa ki koordine ve talimat yetkisi cumhuriyet savcısına aittir. Toplam dinleme 22 gündür. Şüphe başladıktan sonra 5 gündür. Sonuç olarak N.Z'nin dinleme olayını kesinlikle organize etmedim. FETÖ/PDY terör örgütüne ait ByLock programını kullanmadım. Bu yapının finans kaynakları ile hiçbir irtibatım olmadı. Tahliyemi ve beraatimi talep ediyorum.''

Tutuklu sanık Mimar Gülecen ise savunmasında, sohbet toplantılarına katıldığını ve terör örgütüne ait şifreli haberleşme programı ByLock'u cep telefonuna yüklediğini ifade etti.

Beyanlarının Etkin Pişmanlık Yasası çerçevesinde değerlendirilmesini talep eden Gülecen, şunları söyledi:

''Ben polis okulu 2'nci sınıfta okurken 'hizmet' adıyla anılan bu hareketten Ali Y. adında birisi beni sohbet toplantılarına çağırdı. Savcı G. adında birisi bu sohbet toplantılarını düzenliyordu. 2011'de polis okulundan mezun olunca Adana'ya geldim. Burada Savcı G'nin arkadaşı Fatih adında birisiyle tanıştık. Fatih beni devresi olan A.M.Ö. ile tanıştırdı. 2011-2014 yılları arası Adana'da çalıştım ve sohbet toplantılarına katıldım. Sohbet toplantılarına A.M.Ö, Ö.D. ve L.Ö. katılıyordu. 2014 yılında H.Ş'nin söylemesi üzerine ByLock programını indirdim. H.Ş. bana bir kullanıcı adı oluşturmamı söyledi. Daha sonra bana bir şifre oluşturdu. Benim kullandığım ByLock grubunda H.Ş, L.Ö. ve Ö.D. vardı. 2016 Mayıs ayına kadar ben sohbet toplantılarına katıldım. Fakat 2015 sonlarına doğru ByLock programı kullanılmıyordu. 2016 yılında Kobani olayları başlayınca Şanlıurfa'ya gittim. Adana'da L.Ö'nün tanıştırdığı Adem isimli şahıs benim telefonuma 'Tango' adlı programı yükledi. Bu program grubumda sadece Adem vardı. 2016 Mayıs ayından itibaren bu yapıyla görüşmeleri kestim. Ben etkin pişmanlıktan yararlanmayı istiyorum. Tahliyemi ve beraatimi talep ediyorum.''

Mahkeme heyetine savunmasını veren tutuklu sanık ve eski Adana Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürü Reşat Dinçer ise 17-25 Aralık öncesi Ankara'da bir toplantı sırasında kendilerine, görev yaparken denge unsuru olmaları gerektiğinin söylendiğini iddia etti.

Görev süresi boyunca 105 taltif aldığını ve terör örgütüne "himmet" adı altında finansal destekte bulunmadığını ileri süren Dinçer, "2014-2015 yıllarında kimse bilmezken, biz ByLock programının kullanıldığı duyumlarını alıyorduk." dedi.

7 aydır tutuklu olduğunu aktaran Reşat Dinçer, tahliyesini ve beraatini talep etti.

Tutuklu sanık eski Adana Emniyet Müdürü Mehmet Avcı ise 35 yıllık meslek hayatı olduğunu vurgulayarak, 2009 yılında örnek bir olay yaşandığını ve "Fetullah Gülen cemaati" olarak adlandırılan yapının takip listesinden çıkarıldığını dile getirdi.

Kendisinin de bulunduğu termal tesiste düzenlenen 2 toplantının İçişleri Bakanlığı bünyesinde organize edildiğini aktaran Avcı, "Gizli sanığın beyanlarına göre Adana Emniyetinde bazı şube müdürleri cemaat toplantısı yapıyormuş. Benim böyle bir toplantıdan haberim kesinlikle yoktur. Gizli tanık iftira atıp, yalan söylüyor. Tahliyemi ve beraatimi talep ediyorum.'' diye konuştu.

Sanık beyanlarının ardından avukat beyanlarının alınması ve karar değerlendirmesi için mahkeme heyeti duruşmayı yarına erteledi.