İtirafçı Ömer Faruk Aydın: “Ayrıca VEFA Grubunda genelde benim gibi militan ruhlu olmayan FETÖ’cüler yani bu zamana kadar Fetullah Gülen’in ev ve yurtlarında kalmamış ve deşifre olmamış kişiler yer alıyordu. Bu gruptaki kişilerin gizli kalmasına önem veriliyordu. Çünkü Bakanlıkta her hangi bir grubun güçlenmesi karşısında deşifre olmamış diyaloga açık VEFA grubundan olan üyelerin yükselmesini tercih ediyorlardı. VEFA Grubu FETÖ adına herhangi bir eylemde bulunmuyordu. Tamamen pasifti, gün gelir lazım olur mantığıyla oluşturulmuş bir gruptu.”

Devletin, 2012 yılında kamudaki FETÖ’cülerin tasfiyesi için çalışma yaptığı, ancak bunu anlayan örgütün, kendini gizlemek için çeşitli yöntemlere başvurduğu öğrenildi. İtirafçı olan eski HSYK Tetkik Hakimi, FETÖ’nün 2012 yılında “yakında tasfiyeler başlayacak” diyerek çeşitli önlemler aldığını söyledi. Adalet Bakanlığı başta olmak üzere kamu kurumlarında FETÖ’nün etkisini kırmak için kurulan Kamu Yöneticileri Derneği (KAY-DER)’ne sızdıklarını anlatan Ömer Faruk Aydın, kripto yapılanma içinde yer alan FETÖ’cülerin isimlerini de verdi. 

KAY-DER’E SIZDIM
2017 Şubat ayına kadar kamuda görev yaptığını anlatan şüpheli Aydın, kendi isteğiyle istifa ettikten 6 ay sonra polisin kendisine ulaştığını söyledi. Bakanlığa geçtikten sonra örgüt adına Abdullah Uslu ile irtibat kurduğunu anlatan Aydın, “FETÖ tipi yapılanmaların tesirini kırmak ve karşı bir örgütlenme oluşturmak amacıyla kurulan Kamu Yöneticileri Derneği (KAY-DER) toplantılarına gitmeye başladım. Bu eşik FETÖ için önemli bir adımdı.” 

GRUBA DAHİL OLDUM
“Benim artık bakanlık içerisinde kripto bir eleman olarak istihdam edilebileceğime kanaat getirdiler. Çünkü ben bir yıl öğrencilik dönemi dışında FETÖ evlerinde kalmak dışında bir irtibatım yoktu. KAY-DER toplantılarına müdahil olmam ile birlikte örgütün hakim ve savcı yapılanması içerisinde bambaşka bir yer teşkil eden ve daha sonra adını VEFA Grubu olarak adlandırıldığını öğrendiğim özellikle benim gibi bir geçmişe sahip kişilerden seçilmiş kripto elemanların yer aldığı gruba dahil edildim” ifadelerini kullandı.İşte Ömer Faruk Aydın’nın itirafı... 

“Tetkik hakimi iken KAY-DER ile olan temasım, Mesut Çeken’in ara sıra KAY-DER kahvaltılarına gidip gelmesi nedeniyle Cemaat içersinde bulunduğum gruptan beni ve Mesut’u ayırdılar. VEFA birimi adı altında oluşturulan ve o tarihte CTE Genel Müdür Yardımcısı olan Rasim İsa Bilgen’in sorumluluğuna ikimizi verdiler. Personel Genel Müdürlüğündeki diğer arkadaşlarla irtibatımızı kesmemiz ve bu şekilde devam etmemiz söylendi.”

ÜÇ GRUP KURULDU 
“KAY- DER içerisinde bulunanlar VEFA birimi, ülkücü camia içerisinde yer alanlar AY YILDIZ Birimi olarak adlandırılmıştı. SOSYAL DEMOKRAT gruplar içerisinde de bir yapılanmaya gidilmişti. Bu yeni teşkilatlanmanın Bakanlık içerisinde cemaate yönelik başlatılan tasfiye sürecine karşılık bir tedbir olduğunu hatta yapılanmanın Taşraya da sirayet ettirileceğini Rasim İsa Bilgen söylemişti” 

ÖNCE BAŞLADI
“Bu süreçte cemaat mensubu diğer kişilerle kesinlikle görüşmememiz söylenirdi. Süreç devam ederken 17/25 Aralık 2013 operasyonları ile karşılaştık. Rasim İsa Bilgen Başbakan’ın ve hükümetin yolsuzluğa ve harama bulaştığını belirterek operasyonlara sahip çıkalım şeklinde konuşuyordu.” 

Akşam