YARSAV Yönetim Kurulu, hakim ve savcı fişlenmelerinde "gizlice alınan bilgiler kullanıldığı, bu fişlemelerin adayların bütün meslek yaşamları ve kariyerleri sürecinde birer veri tabanı niteliğinde kayıt altına alındığını" öne sürerek, "Fişlemeler "ileri demokrasiye' uygun mu?" eleştirisinde bulundu.

YARSAV'dan yapılan yazılı açıklamada, "Topyekün bir dinleme, izleme ve fişleme ülkesine dönüşen ülkemizde, Anayasa değişiklik sürecinde iktidar çevrelerinin kampanyasında kullandığı söylemlerden birisinin de Anayasa'nın 20. maddesine eklenen fıkrayla ilgili olarak "fişlemeye son verileceği' vaadi olduğu hatırlardadır" denildi.

Hakim ve savcı fişlemelerine Anayasal dayanak sağlanmaya çalışıldığını öne sürülen açıklamada, Adalet Bakanı Sadullah Ergin'in, CHP İzmir Milletvekili Selçuk Ayhan'ın soru önergesi verdiği "hakim ve cumhuriyet savcısı adaylarını fişliyoruz ama giyim tarzından ya da alkol aldığından dolayı mesleğe kabul edilmeyen kişi bulunmamaktadır, Bakanlığımızca bu sebepler nedeniyle görevine son verilen herhangi bir aday da bulunmamaktadır" yanıtı anımsatıldı.




Anayasa'da yapılan değişiklikle de yargıç ve Cumhuriyet savcısı adayların fişlenmesi önüne geçilmediği savunulan açıklama şöyle:
"Adalet Bakanlığının 2004 yılında çıkardığı Adlî Yargı Hakim Ve Savcı Adayları İle İdarî Yargı Hakim Adaylarının Meslek Öncesi Eğitimlerinin Yaptırılmasının Esas Ve Usullerine İlişkin Yönetmelik hükümleri uyarınca numaralandırılarak ve yönetmeliğe örnekleri eklenen gizli fişlerle aday yargıç ve Cumhuriyet savcıları fişlenmektedirler. Bu işlemlerde yani fişlenmelerinde araç olarak da, en yakınında bulunanlardan objektif olup olmadığı kuşkulu, fişlemenin doğasına uygun ve gizlice alınan bilgiler kullanılmakta, temel bir insan hakkı olan özel yaşamları dahi mercek altına alınarak fişlenmektedirler. Bu süreçte adayların görev yaptığı bölgelerdeki meslektaşlarımızdan da adeta birer muhbir gibi bilgi vermesi beklenmektedir. Bu fişlemeler adayların mesleğe kabullerine engel olmasa bile, bütün meslek yaşamları ve kariyerleri sürecinde birer veri tabanı niteliğinde varlıklarını sürdürmektedirler. Bu durumun kanuna uygun olduğu söylemlerine karşı ise, Evrensel Hukuka uygun mu? Anayasa'nın 12. ve 13. maddelerinde ruhunu bulan temel hak ve özgürlüklerin yasa ile sınırlandırılmasının hakkın özüne dokunamayacağı yolundaki kurala uygun mu? Getirildiği söylenen "ileri demokrasiye' uygun mu? Soruları akla gelmektedir ki, bu soruların yanıtının kamuoyunu tatmin edecek biçimde verilmesi gerektiği kanısını taşıdığımızı kamuoyuna saygı ile duyuruyoruz."(ANKA)
(EÖ/ÖMR)