Kamu çalışanı 1 kız çocuğu annesi H.K., geçen yıl 8 Şubat'ta ikinci bebeğine 25 haftalık hamileyken kanama şikayetiyle Bartın Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi'ne başvurdu. Dr. Vecdi Çavuşoğlu, hamile kadını, 'Erken doğum eylemi durdurma' tedavisi uygulamak üzere servise yatırdı. İddiaya göre serviste kontrol altında tutulan H.K.'nın ertesi gün saat 20.00'den sonra kusma, kanama ve sancıları arttı. H.K.'nin, doğum sancılarını arttığını defalarca söylemesine rağmen serviste görevli ebe Ö.B.K. ve hemşire ebe T.Ö.'nün, "Bu gaz sancısı. Gaz sancısı için bu saatte doktoru arayamayız" diyerek kadınla ilgilenmediği ileri sürüldü.

HASTANE TUVALETİNDE DOĞUM YAPTI
H.K., gece saat 01.00 sıralarında ihtiyacını gidermek için odasındaki tuvalete gittiğinde erkek bebeğini dünyaya getirdi. H.K.'nin yere düşürmeden tuttuğu ve Atlas adını vermeyi düşündüğü bebeği doğumhaneye götürüldü. Burada yapılan muayenede bebeğin öldüğü belirlendi. Hastanede düzenlenen ölüm belgesine bebeğin ölüm nedeni 'Solunum ve kalp yetmezliği', 'Ağır prematüre', 'Durdurulamayan erken eylem' olarak yazıldı.

SAVCILIĞA SUÇ DUYURUSU
H.K., bankada çalışan eşi S.K. ile birlikte bebeklerinin ölümünden sorumlu tuttukları görevliler Ö.B.K. ve T.Ö. hakkında Bartın Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu. H.K. şikayet dilekçesinde, "NST cihazında sancım 20 civarında çıktı. Ama benim sancım çoktu ve sürekli kanamam vardı. Bebeğin kalp atışlarının normal olduğunu ve fazla evhamlı olduğumu söylediler. Ama bebek karnımda toplanmıştı ve aşağıya doğru baskı yapıyordu, sancım sıklaşmıştı. Refakatçi arkadaşımı, 'Gaz sancısı için bu saatte doktoru arayamayız, hasta panik, refakatçi ondan panik' diyerek göndermişler. Biraz zaman geçti tuvalete gittim ve bebeğin geldiğini fark ettim. Arkadaşımın haber vermesine rağmen ebe ve hemşire yine geç geldi. Bir daha bu tür olayların yaşanmaması için sorumlular hakkında gerekli işlemin yapılmasını ve cezalandırılmasını istiyorum" dedi.

VALİLİK SORUŞTURMA İZNİ VERMEDİ
Ancak Bartın Valiliği, ön inceleme sonunda düzenlenen rapor doğrultusunda soruşturma izni vermedi. Kararda, hasta tuvalete gittiğinde doğumun gerçekleştiği, hemşirelerin o anda başka bir hastanın odasında olduğu için kısa süre sonra giderek bebeği alıp doğumhaneye götürdükleri belirtildi. Ölüm belgesine bebeğin ölüm nedeninin sehven 'Solunum ve kalp yetmezliği' yazıldığı belirtilen kararda, şöyle denildi:

"Bilirkişi raporunda 25 haftalık gebeliklerde doğumun öngörülemeyen şekilde hızlı ilerlediği durumlar olduğu, tuvalette doğumun gerçekleşmiş olmasının bebeğin morbidite ya da mortalitesine herhangi bir etkisi olmamakla birlikte hasta açısından hoş bir durum olmadığı, ancak öngörülemeyen bir şekilde hızlı ilerlemiş bir doğum eylemi olduğu, doğumun yatakta veya tuvalette olmasının bebeğin yaşayabilirliği açısından herhangi bir öneminin olmadığı yönünde görüş belirtmiştir. Sonuç olarak ebe Ö.B.K. ve hemşire ebe T.Ö.'nün, doktorun talimatları doğrultusunda erken doğum riskine karşı uygulanması gereken tıbbi tedaviyi en iyi şekilde uyguladıkları, tıbbi açıdan görevlerini gereği gibi yerine getirdikleri, herhangi bir kusur veya ihmallerinin bulunmadığı kanaatine varıldığından soruşturma izni verilmemesine karar verilmiştir."

1 BEBEĞİN ÖLDÜĞÜ, 7'SİNİN SAKAT KALDIĞI İDDİASI
Aynı hastanede son 4 yılda çeşitli ihmaller sonucu ayrıca 1 bebeğin öldüğü, 7 bebeğin de sakat kaldığı ileri sürüldü. 34 yaşındaki Muhammet Karakök, eşi Gülhan Karakök'ün 14 Ekim 2015 tarihinde hastanede doğum yaptığını, doğum sırasında doktorun eşini bırakıp başka bir hastanın doğumuna girdiğini, eşinin doğumunu ebe ve hizmetlilerin yaptırdığını iddia etti. Muhammet Karakök, şu anda 20 aylık olan oğlu Muhammet Ali'nin, doğum sırasında yapılan hatalar nedeniyle sağ kolunu hiç hareket ettiremediğini, konuyu yargıya taşıdıklarını söyleyerek şöyle konuştu:

"Suni sancı ile doğum yaptırdılar. Her yeri morarmıştı. Çocuğumun sağ kolunda hiç hareket yoktu. Doktora sordum; 'Bunlar olağan şeyler, 1 hafta içinde hiçbir şeyi kalmayacak' dedi. Ama 1 hafta, 1 ay geçti kolunda hiç hareket yoktu. hacettepe Üniversitesine götürdüm. Doktor, 'Bütün sinirler kopmuş' dedi. Normalde anne kilolu, çocuk kilolu olunca normal doğumda bebeğin çene altından tutulup çekilmesi gerekirken, doğumdaki ebeler ensesinden tutarak bütün sinirleri koparmış. Suç duyurusunda bulundum. Hastane yönetimine şikayet ettim. Bilirkişi raporları düzenlendi. Sayın Bartın Valisi soruşturma izni vermedi. Şu anda 9-10 aile bir araya geldik. Hastane ve doktor hakkında suç duyurusunda bulunduk. Biz bu çocukların hakkını alacağız. Sayın Cumhurbaşkanımız '3 çocuk yapın' diyor. Biz birini yaparken sakatladılar. Çocuğum 4 gün önce Hacettepe'de 4üncü ameliyatını oldu. Daha ne kadar ameliyat olacağı belli değil. Ben suçluların cezalandırılmasını istiyorum."

KAMU HASTANELERİ GENEL SEKRETERİ: GEREKLİ TEDAVİ EKSİKSİZ UYGULANDI
Bartın Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreteri Osman Açıkgöz, tuvalette doğum yapan hastayla ilgili gerekli inceleme ve soruşturmanın yapıldığını, hastaya tuvalete gitmemesi gerektiğinin söylendiğini, buna rağmen gittiğini, gerekli tedavisinin de eksiksiz uygulandığını söylerken, diğer iddialarla ilgili ayrıca açıklama yapılacağını kaydetti.


Hürriyet