Genelkurmay Başkanlığı'nın internet sitesinde yer alan açıklama şöyle:

1.   Yürütülen bir soruşturma kapsamında, bir şüphelinin bürosunda yapılan aramada ele geçirilen ve bilahare 12 Haziran 2009 tarihinde bir gazetedeki habere konu olan fotokopi belgeye ilişkin yapılan inceleme sonucunda, Genelkurmay Askerî Savcılığı tarafından 24 Haziran 2009 tarihinde “Kovuşturmaya Yer Olmadığı Kararı” verilmişti.

2.   Sayın Genelkurmay Başkanı tarafından, 26 Haziran 2009 tarihinde yapılan Basın Toplantısında; “Kovuşturmaya Yer Olmadığı Kararı kesin değildir. Biz hukuk devletiyiz. Hukuk devleti ilkelerine de sadığız. Bu belgenin doğru olduğuna ilişkin yeni delil, bilgi, emare vs. çıkarsa elbette bu soruşturma tekrar açılabilir.” şeklinde açıklamalarda bulunulmuştu.

3.   26 Ekim 2009 tarihinde bazı gazetelerde söz konusu belgenin ıslak imzalı aslının bulunduğuna ilişkin haber ve iddiaların yer alması üzerine, Genelkurmay Başkanlığı Askerî Savcılığı tarafından yeniden soruşturma başlatılmıştı.

4.   16 Şubat 2010 tarihinde İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından “Belge”nin Genelkurmay Askerî Savcılığına gönderilmesini müteakip, söz konusu belgenin ıslak imzalı aslının mevcudiyeti iddialarını doğrulayabilecek bazı delillerin elde edilmesi nedeniyle, 24 Haziran 2009 tarihli karara esas teşkil eden gerekçelerin yapılmakta olan soruşturmada geçerliliğini yitirmiş olduğu dikkate alınmış ve Genelkurmay Askerî Savcılığınca verilen “Kovuşturmaya Yer Olmadığı Kararı” kaldırılmıştır.

5.   Bu kapsamda devam olunan soruşturma sırasında, ifadesi Askerî Savcılık tarafından yeniden tespit edildikten sonra, Dz.P.Kur.Alb. Dursun ÇİÇEK tutuklama talebiyle Askerî Mahkemeye sevk edilmiş ve 01 Mart 2010 tarihinde Genelkurmay Askerî Mahkemesi tarafından tutuklama talebinin reddine karar verilmiştir.

6.   Soruşturmaya Askerî Savcılık tarafından devam edilmektedir. Herkesin; soruşturmanın gizliliği ve masumiyet ilkelerine saygılı olmasını, bu bağlamda sorumlu hareket etmesini ve yargı sürecinin sonucunu sabırla beklemesini bir kez daha hatırlatmakta yarar görülmektedir.

Adli Tıp "imza Çiçek'in" demişti

Adli Tıp Kurumu 7'ye 4 oyla "İrtica ile Mücadele Planı'ndaki imza Dursun Çiçek'e ait" sonucuna varmıştı.

Taraf'ın iddiasıyla başladı

İrticayla Mücadele Planı, Taraf gazetesinin 12 Haziran 2009 tarihli sayısıyla gündeme gelmişti. Belgede, AK Parti ve Fethullah Gülen cemaatini yıpratmak için yapılması gerekenler sıralanıyordu.

'AKP ve Gülen'i Bitirme Planı' başlıklı haberde, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen soruşturma kapsamında, bir şüphelinin ofisinde yapılan aramada ele geçirildiği iddia edilen bir belgeye istinaden, Genelkurmay Harekat Başkanlığı Bilgi Destek Dairesi 3. Bilgi Destek Şube Müdürlüğü'nde 'İrtica ile Mücadele Eylem Planı' adı altında bir çalışma yapıldığı belirtiliyordu.

Çalışmayı içeren belgenin altında 3. Bilgi Destek Şube Müdürü Deniz Kurmay Albay Dursun Çiçek'in paraf ve imzasının bulunduğu iddia edilmiş ve belgeye ait fotokopiler yer almıştı.

İrtica eylem planı, aylar sonra bir subayın savcılara gönderdiği "orijinal belge" ve beraberindeki ihbar mektubuyla tekrar gündeme gelmişti. Belgeyi gönderen subay, "Tartışmaların başladığı dönemde Albay Dursun Çiçek'in odasındaki belgelerin imha edildiğini, kendisinin sadece bu belgeyi kurtarabildiğini" yazmıştı.

Bu süreçte Albay Çiçek iki kez tutuklanıp serbest bırakılmıştı.


CNN TÜRK