Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Dokuz Eylül Üniversitesi'ne (DEÜ) gerçekleştirdiği rektör atamasını durduran Hakim Cengiz Aydemir'in, Ergenekon davası sanıklarından Mahir Akkar ile ilginç ilişkileri ortaya çıktı. Sanık Akkar, Hakim Aydemir'in Ankara'daki Danıştay davası sanıklarının ifadelerine ait görüntüleri Tuncay Özkan'a iletmek üzere kendisine verdiğini itiraf etti. Ankara 15. İdari Mahkemesi Başkanı Hakim Aydemir, Akkar'a, Kanaltürk yönetimini tanıdığını isterse orada program yapması için aracılık yapabileceği teklifinde bulunmuş.

Bu ilişkiyi ait bilgiler 2. Ergenekon iddianamesi ek klasörlerinde yer alan tutuksuz sanık Mahir Akkar'ın 25 Eylül 2008 tarihinde İstanbul Cumhuriyet Savcılığı ifadesinde yer aldı. Savcılık ifadesinde sanık Akkar, Hakim Aydemir'i uzun süreden beri tanıdığını belirtti. Hakim Aydemir'in kendisine o dönemde Tuncay Özkan'a ait olan Kanaltürk televizyonu ile ilgili bir teklifte bulunduğunu anlatan Akkar, şu ifadeleri kullanıyor:

"2008 yılı başlarında GATA'da anjiyo oldum. O sıra moralim biraz bozuktu. Babamı da kaybetmiştim. Benim canımın sıkıldığı dönemde Cengiz Aydemir bana Kanaltürk yönetimini tanıdığını orada bir program yapmam için bir iş ayarlayabileceğini söyledi."

Akkar, Aydemir'in, Tuncay Özkan'la nereden tanıştığını bilmediğini de sözlerine ekledi.

Gül'ün atamasını durduran hakim

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, DEÜ Rektörlüğü'ne 2008 Ağustos'ta Prof. Dr. Mehmet Füzün'ü atamıştı. Fakat itiraz üzerine Ankara 15. Bölge İdare Mahkemesi konuyu gündemine aldı ve aralık ayında yürütmeyi durdurma kararı verdi. O güne kadar cumhurbaşkanlarının rektör atamalarına yargı erkleri, 'cumhurbaşkanının tasarrufundadır' şeklinde bir yaklaşırken Hakim Aydemir ilk kez ilginç bir karar verdi. Anayasa'nın 105. maddesinde cumhurbaşkanının re'sen imzaladığı kararlar ve emirler aleyhine yargı mercilerine başvurulamayacağına dair hüküm bulunmasına rağmen Hakim Aydemir'in başkanı olduğu mahkeme farklı bir yaklaşım sergilemişti. İkiye karşı bir oyla alınan karardan sonra Aydemir şu açıklamayı yapmıştı: Rektör atama işleminde cumhurbaşkanının geniş takdir yetkisi var. Davada takdir yetkisini tartışmadık. Ancak üç adayın belirlenmesi sırasındaki hukuka aykırılık cumhurbaşkanının atama işlemini de sakatlayacaktır. Bu nedenle yürütmeyi durdurma kararı verdik.