Avukat Nazan Akça Subaşı ile eşi gelir uzmanı İbrahim Subaşı, kızları Dilda Ece’yi geçen 25 Ocak günü sabah saatlerinde kreşe götürüp öğretmeni 20 yaşındaki Mehtap İ.’ye teslim etti. Akşam saatlerinde kızını kreşten alan İbrahim Subaşı, çocuğun üzerini değiştirirken sırtında tırnak izleri ve kızarıklıklar gördü. Hastaneye götürülen çocuğa adli vaka olarak değerlendirilip ’yaşamsal tehlike oluşturmaksızın basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde yaralandığına’ yönelikÿrapor verildi. Şikayet üzerine başlatılan soruşturma kapsamında Dilda Ece, psikolog eşliğinde sırtındaki yaraları öğretmeninin yaptığını söyledi. 

BERAAT İSTEDİ
Ailenin şikayeti üzerine Adana 6’ncı Asliye Ceza Mahkemesi’nde Mehtap İ. hakkında ’kasten yaralama’ suçlamasıyla 4.5 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. Duruşmada Mehtap İ., suçlamaları kabul etmeyerek beraatını istedi. Anne Nazan Akça Subaşı ise olay nedeniyle kızının kreşe gidemediğini ve psikolojisinin bozulduğunu söyledi. Kreşin güvenlik kamera kayıtlarının inceleyen bilirkişi ise "Beyaz giyimli ve yeşil giyimli bayanların Dilda Ece’nin üzerini değiştirirken sert davranıp hırpaladıkları kanaatine varılmıştır" diye rapor hazırladı.

İNCELEDİLER AMA GÖREMEDİLER
Bilirkişi raporunun ardından Nazan Akça Subaşı, olay yaşandığında kreşe giden ve 'Kamera kaydında darp görüntüsüne rastlanılamadı' diye tutanak tutan Yüzüncü Yıl Şehit Rüştü Bayram Polis Merkezi’nde görevli polislerden de şikayetçi oldu. Şikayet üzerine başlatılan soruşturmanın ardından Cumhuriyet Savcısı, tutanağı hazırlayan polis memurları H.P. ve U.O. hakkında ’görevi kötüye kullanma’ suçlamasıyla 2’şer yıla kadar hapis cezası istemiyle iddianame hazırladı. Adana 16’ncı Asliye Ceza Mahkemesi’nce kabul edilen iddianamede, "Olayla ilgili güvenlik kamerası görüntülerini şüphelilerin incelediği, kamera kaydında darp ve cebir görüntüsüne rastlanmadığına dair tutanak tutulduğu, bilirkişi incelemesinde ise darp görüntülerine rastlanıldığı görülmüştür" denildi.

POLİSLER ŞAŞIRTTI
Soruşturma kapsamında ifadesi alınan polis H.P., "Elimizdeki teknik imkanların yetersiz olması ve iş yoğunluğundan dolayı görüntüler gözümden kaçmış olabilir. Bilirkişi gibi detaylı inceleme imkanım yok, teknik eğitim de almadım. Tutanağı ben imzaladım. U.O. sadece imza attı" dedi. Polis U.O. ise "Başka bir işlem yaptığım sırada H.P. görüntüleri izleyerek tutanağı hazırladı. Ben sadece imza attım" diye kendini savundu. 2 polis memurunun yargılanmasına önümüzdeki günlerde başlanacak.

Hürriyet