Zaman'ın haberine göre: En son ortaya çıkan ve Haberal'ın taburcu edilebileceği yönündeki heyet raporu, Yargıtay 4. Hukuk Dairesi'nin, Haberal'ın sağlık durumuyla ilgili yalnızca avukatların sunduğu belgelerle karar verdiğini ortaya koyuyor. Yani avukatlar, İstanbul Kardiyoloji Enstitüsü'nün 16 Ekim 2009 tarihli Haberal'ın taburcu olabileceği raporunu mahkemeye sunmamış. Aslında Yargıtay 4. Hukuk Dairesi üyesi Sadık Demircioğlu, karara muhalefet gerekçesinde bu duruma işaret etmişti. Demircioğlu, "İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin dosya aslı ya da onaylı sureti getirtilip, davacının ileri sürdüğü olgu ve delillerin denetimi yapılmadan, kısacısı hiçbir kanıt toplanmadan, sadece Haberal'ın avukatlarının sunduğu fotokopilere dayanılarak karar verilmesi hukuka uygun değildir." demişti.

Dosyanın aslını görmeden, yalnızca sanık avukatının sunduğu belgelerle verilen bu karar, Yargıtay'da ilk değil. Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner'in yargılandığı davada da hukukçular ısrarla 'fotokopiden birleştirme olmaz' diye uyarmıştı. Bu eleştirilere kulak tıkayan Yargıtay 11. Ceza Dairesi, avukatların sunduğu CD ve tutanakları dikkate alarak birleştirme kararı vermişti.

9 hâkimi 'Haberal'ın yaşam hakkını tehlikeye düşürmekle' itham eden Yargıtay'ın elinde sağlam delillerin olması gerekiyor. Yargıtay'da söz konusu kararı veren yüksek yargıçların, heyet raporundan haberdar olmadığı belirtiliyor. Bu durumda 9 hâkim hakkındaki tazminat kararının eksik dosyayla verildiği anlaşılıyor. Yargıtay'ın içtihat kararlarına göre, usul esastan önce gelir. Yargılamada dosyadaki eksiklik giderilmeden esasa ilişkin bir karar verilemez. Yargıtay'ın kendi içtihatlarını görmezden gelmesi beklenmiyor. Kararın bozulup söz konusu rapor incelendikten sonra yeni bir hüküm tesis edilmesi gerekiyor.

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, 27 Ekim tarihindeki toplantıda karar için gerekli yeterli çoğunluğun sağlanamaması sebebiyle Yargıtay 4. Hukuk Dairesi'nin tazminat cezasının 3 Kasım'da yeniden incelenmesine karar vermişti. Genel Kurul, hukukta yargıçlara tazminat baskısına yol açacak daire kararını yarına erteledi. Yarın yapılacak toplantıda Yargıtay'ın kararının yerinde olup olmadığı oylanacak. Hukuk Genel Kurulu'nun vereceği nihai karar, Türkiye genelinde görev yapan binlerce ceza yargıcını yakından ilgilendiriyor. Bu sebeple Yargıtay'ın yapacağı toplantıda Haberal'ın sağlık durumuyla ilgili basında gündeme gelen sağlam raporunu da incelemesi bekleniyor. Yargıtay'ın 4. Hukuk Dairesi'nin kararını yerinde bulması durumunda, ülke genelinde görev yapan bütün ceza hakimlerinin dava baskısıyla görev yapmasının önü açılacak.

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, İstanbul özel yetkili ağır ceza mahkemelerinde görevli hakimler Nurettin Ak, Kemal Can, Vedat Yılmaz Abdurrahmanoğlu, Resul Çakır, Rüstem Eryılmaz, Yakup Hakan Günay, Ali Efendi Peksak, İdris Asan, Mehmet Faik Saban'ı "Mehmet Haberal'ı sağlık gerekçesiyle tahliye etmedikleri için" bin 500'er lira tazminat ödemeye mahkum etmişti.

Kadir Has Üniversitesi Ceza Hukuku Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mahmut Koca: Silivri'deki davayı etkiler
Türkiye tarihinde bir ilk ile karşı karşıyayız. Yargılama devam ederken hâkimler kararlarında kasıt güttükleri gerekçesiyle tazminata mahkum edildi. Devam eden bir davada tazimat kararı onanırsa hakim ile sanık hasım haline gelir. Dolayısıyla reddi hakim durumu doğar. Bu durum Silivri'de devam eden davayı etkileyecektir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu karar verirken Haberal hakkındaki raporu göz önünde bulundurmalı.

Eski Cumhuriyet Başsavcısı Reşat Petek: Memurlar açığa çıkarılsın
13 ay bir raporun mahkemeye ulaştırılmamasının makul ve mantıklı bir tarafı olamaz. Ceza Muhakemesi Kanunu'na göre mahkemenin taleplerine makul sürede cevap vermeyenlere, asli görevi ihmal ve görevi kötüye kullanma suçundan yasal işlem yapılır. Doktorların bu raporunu mahkemeye ulaştırmayan o zincirde hangi memurlar sorumlu ise açığa çıkarılmalıdır. Bu yazı nerde tıkanmışsa bunlar açısından çok ciddi bir şekilde adli görevi ihmal suçu oluşturur.

Malatya Baro Başkanı Eyüp Kutlubay: Karar hukuk skandalıdır
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi'nin Mehmet Haberal'ı tahliye etmedikleri için 9 hâkim hakkında verdiği tazminat cezası, hukuk skandalıdır. Hukuk tarihimizde eşine benzerine rastlanılmayan bu kararın Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nca bozulması yine hukukun gereğidir. Aksi halde adalet sistemi içinden çıkılmaz bir hal alacaktır. Bu olumsuz tablo hukuku uygulamaya çalışan hakimler ve savcılar için gözdağı olacaktır. Kararın onanması suçluları cesaretlendirir.


Zaman