ANKARA (AA) - HSK Başkanvekili Mehmet Yılmaz, "Unutmayalım, güvenilir, inanılır ve saygı duyulur bir adalet kurumu için hakim, savcı ve avukat menfaatleri farklı ve birbiri ile yarışan değildir. Adalete saygı ve güven kalmazsa kaybeden tüm hukukçular ve millet olacaktır." değerlendirmesinde bulundu.

Yılmaz, yaptığı açıklamada, hukukçuluğun özel bir meslek olduğunu ve bu bakımdan hukukçunun da özel yetiştirilen, emek verilen, karşılaşacağı güçlüklere karşı iyi hazırlanan kişi olması gerektiğini belirtti.

Millet olarak, hukuk öğretimi ve eğitiminin ne kadar önemli olduğunu her geçen gün daha iyi kavradıkların aktaran Yılmaz, şunlara işaret etti:

"Hukuk devleti, var olan hukuku tanıyan, başarılı olarak uygulayan, olması gereken hukuku araştıran, hukuk bilimi gereklerine göre mesleğini yerine getiren, sorunlara çözüm bulmak için hukuk kurallarını ve imkanlarını kullanmasını bilen, genel kültürle donanmış, mesleki formasyona sahip, hukuk ve adalete inançla bağlı, ahlaklı, erdemli, bilgili, kültürlü, geniş ufuklu, hoşgörülü, insan sevgisiyle dolu, insan haklarına saygılı, hukuk ve hukuk devletini bireylerin hizmetine sunan, sorumluluk duygusu gelişmiş, küçük hesapların peşinden gitmeyen, mesleki ve şahsi saygınlık ve onuruna düşkün, iş sahiplerine ve meslektaşlarına karşı davranışlarında asgari nezaket kurallarını unutmayan, tarafsız, daima hakkı ve haklıyı, adaleti ve huzuru savunan, yargının bağımsızlığını koruyan, hakim, savcı, avukat, noter, öğretim görevlisi ve yöneticiler sayesinde yaşama geçecek, hain bir örgütün darbe vurduğu 'adalet' duygusu yeniden yücelecek, güven kazanacak ve milletin gönlündeki o müstesna makama, 'peygamber postu'na yeniden kurulacaktır."

Yaşadığı dönemin aydını, filozofu, örnek insanı, rehberi olarak tanımladığı hakim, savcı ve avukat meslektaşlarına seslenen ve içinde bulundukları dönemin kendilerine en fazla ihtiyaç duyulan dönem olduğunu vurgulayan Yılmaz, yargının bilinen sorunlarını çözmede birlikte, el ele olma çağrısı yaptı.

"Hukukun üstünlüğü, hukuk devleti, yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı, hakim güvencesi, savunma hakkının kutsallığı,adil yargılama ve hukukun eşitliği ilkeleri gibi bizi ortak ve bir kılan birçok müştereklere sahibiz." diyen Yılmaz, konuşarak, uzlaşarak çözülemeyecek hiçbir sorun olamayacağını bildirdi.

Görevini yerine getirirken her hukukçunun, mesleğinin etik ilkelerini, sorumluluklarını, yargılama faaliyetinin yüceliğini, önem ve değerini hiç aklından çıkarmaması gerektiğine vurgu yapan Yılmaz, şunları kaydetti:

"Toplumun kendilerini dikkatle izlediğini bilmeli, adalet kavramına leke düşürecek her davranıştan sakınmalı. Yargı meslek örgütleri de bu uğurda çaba sarfetmeli. Unutmayalım, güvenilir, inanılır ve saygı duyulur bir adalet kurumu için hakim, savcı ve avukat menfaatleri farklı ve birbiri ile yarışan değildir. Adalete saygı ve güven kalmazsa kaybeden tüm hukukçular ve millet olacaktır. Herkes şunu iyi bilmeli ki, kim suç işlemişse meslek etik kurallarını ihlal etmişse anayasa ve yasaların emrettiği yol ve yöntemlerle hesap verecektir, bu konuda kimseye ayrıcalık yapılmamalı, kimse kayırılmamalı ama bunun yöntemi tarafsız bir soruşturma ve muhakeme sonucunda olmalıdır.

Türk milletinin kendilerinden çok şey beklediği hakim, savcı ve avukatlar olarak, bütün gayretimizi bu kahraman milletin adalet beklentilerine adayalım. Dayanışma ve iş birliğimizi en üst noktalara taşıyalım. Karşılıklı yardımlaşma, anlayış gösterme ve sabırlı olma ilkemiz olsun. Avukat olarak; hakim ve savcıya kısaca mahkemeye saygılı olmanın bizi küçültmeyeceğini aksine adalet kavramının yüceliğinin gereği olduğunu, hakim savcı olarak avukata saygının, savunma hakkının kutsallığına saygının gereği olduğunu aklımızdan çıkarmayalım. Zorlandığımız anda aynı sıralarda eğitim gördüğümüz yılların dostluğunu ve sıcaklığını daima hatırlayalım. Hakim, savcı, avukat olarak Allah'ın emri adalet için fedakarca görev yapan değerli meslektaşlarım. Adalet kutup yıldızı gibi parlayacak bunu birlikte başaracağız."