MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ı ifadeye çağıran eski savcı Sadrettin Sarıkaya’nın da arasında bulunduğu heyettekilerin FETÖ’ye üye olma suçundan dosyaları İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderildi.

2 SAVCI 3 HAKİM
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcıvekili Ömer Faruk Aydıner tarafından hazırlanan 87 sayfalık iddianamede dönemin özel yetkili savcıları Sadrettin Sarıkaya ve Ufuk Ermertcan ile eski hakimler Nurettin Ak, Osman Kaya ve Eşref Aksu’nun Hanefi Avcı’ya hakkında hukuk kurallarına aykırı olarak karar ve mütalaa verdikleri iddia ediliyor. Şüphelilerin, “Görevi Kötüye kullanma”, “İftira”, “Kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği”, “Suç uydurma” ve “Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” suçlarından 5 yıl 6 aydan 23 yıla kadar hapis cezasına çarptırılmaları isteniyor.

İddianameye göre duruşma savcısı Sadrettin Sarıkaya’nın 4 Şubat 2013’deki duruşmada Hanefi Avcı yönünden, açık yasal düzenlemelere aykırı olarak esas hakkında cezalandırma yönünde mütalaa verdi. Savcı Ufuk Ermertcan da iddia makamını temsilen katıldığı 21 Haziran 2013 tarihli duruşma ve diğer duruşmalarda Sadrettin Sarıkaya tarafından bildirilen esas hakkındaki mütalaayı aynen tekrar etti.

Mahkeme heyetini oluşturan Başkan Nurettin Ak ile üye hakimler Osman Kaya ve Eşref Aksu’nun ise Hanefi Avcı’yı 12 Aralık 2013 tarihinde “Yargı görevi yapanı etkileme”, “Soruşturmanın gizliliğini ihlal”, “Yasa dışı silahlı Devrimci Karargah Terör Örgütü ve mensuplarına yardım etmek”, “6136 sayılı Kanuna Muhalefet” suçlarından 15 yıl hapis cezasına çarptırdı.

ZAMANAŞIMI SÜRESİ DOLMUŞ
İddianameye göre Hanefî Avcı’nın ile ilgili zamanaşımı kuralı da uygulanmadı. Hanefi Avcı yazdığı ve Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na 19 Ağustos 2010 tarihinde teslim ettiği “Haliçte Yaşayan Simonlar, Dün Devlet Bugün Cemaat” isimli süresiz eserle ilgili iddianamenin 24 Ocak 2011 tarihli iddianamenin, 4 Şubat 2011’de kabul edildiği belirtildi. Basın yoluyla işlenen suçların dava zamanaşımının 4 ay olmasına rağmen hazırlanan iddianamenin 4 Şubat 2011 tarihinde süre dolduktan sonra kabul edildi.

“ERTELENMESİ ZORUNLUDUR”
İddianamede 05 Temmuz 2012 tarihinde Basın Yayın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanunu’nun yürürlüğe girdiği de belirtilerek “Bu kanuna göre 31 Aralık 2011 tarihine kadar basın ve yayın yoluyla işlenen suçlarda adli para cezası ya da üst sınırı 5 yıldan fazla olmayan hapis cezasını gerektiren bir suçtan dolayı soruşturma evresinde kamu davasının açılmasının ertelenmesine, kovuşturma evresinde kovuşturmanın ertelenmesine, kesinleşmiş olan mahkûmiyette ise hükmünün infazının ertelenmesi zorunludur. Avcı’ya isnat edilen suçların cezasının üst sınırının 5 yıldan fazla değildir” denildi.

İddianamede, Avcı’nın özel hayatına yönelik ağır bir müdahale gerçekleştiği, lekelenme ve masumiyet karinesinin zedelendiği, şüphelilerin açık, bağlayıcı, mevcut hukuk kurallarına aykırı olarak müşteki Hanefi Avcı aleyhinde mütalaada bulundukları ve kasten karar verdikleri ifade edildi.

Hanefi Avcı, yargılandığı Devrimci karargah davasında “Örgüt üyeliği” ve “Ateşli silahlar kanununa muhalefet” suçundan beraat etti. “Yayın yoluyla yargı görevini etkilemeye teşebbüs” ve “Gizliliğin ihlali suçundan” ise yargılamanın ertelemesine karar verildi.

‘Zecr tokadı’ nedir
Zecr kelimesi Arapça’da yasak etme, engelleme anlamına geliyor. Zecr tokadı, daireden belirgin bir şekilde uzaklaşması için atılmış İlahi bir ceza, insanların kasdi hatalarına atılmış şefkatsiz bir tokat olarak kabul ediliyor. Aksi kabul edilen Şefkat tokadı ise dairede iyi tutunmak için atılmış İlahi bir ikaz olarak tanımlanıyor.


Hürriyet