Adalet Bakanı Sadullah Ergin NTV’de Nilgün Balkaç’ın gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Balyoz davasıyla ilgili olarak 102 askerin yakalanması konusunda emir çıkmasına karşın bir haftadır bir şey olmadığının belirtilmesi üzerine Ergin, “Burada iki ayrı kolluk gücünde yetki var merkez komutanlığı ve adli kolluk görevleri yapan adli birimler. Bunlar araması yakalaması olanlarla ilgili çalışmalar en kısa zamanda neticelenir sanıyorum.

Türkiye'nin belli bir yolsa ilerlediğini görüyoruz. Türkiye demokrasisini geliştiren bir çizgi üzerine devam ediyor. Zaman zaman aksayan yönler vardır ama Türkiye'nin istikameti bellidir. İnşallah hukuk açısından tüm toplumu tatmin eden sonuçlar ortaya çıkacaktır en kısa sürede” dedi.

Sınır bölgelerinde yapılacak özel birliklerle ilgili bir soru üzerine ise bu konuda Milli Savunma Bakanlığı ve Genelkurmay Başkanlığı’nın ortakdaşa çalıştığını belirten Ergin çalışmalar bittikten sonra ihtiyaç duyulması halinde Meclis’in toplanabileceğini söyledi.

Hatay Dörtyol’da yaşanan olayların ardından bölgeye gitmek isteyen ancak şehre alınmayan BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın seyahat özgürlüğünün kısıtlandığına dair açıklamalarıyla ilgili görüşleri sorulan Ergin şunları söyledi; “Burada terör örgütünün amacına bakmak lazım. Terör örgütü yaptığı eylemlerle halkı bir yöne sevk etmek istiyor. Burada yapılması gereken şey terör örgütünün sevk ettiği yöne gitmemektir. Olayların ikinci gününde belli sükunet sağlandı.

Bu sıcaklık henüz dağılmadan BDP genel başkanı bir grupla birlikte Hatay Dörtyol’u ziyaret etmek istediğini söyledi. İçişleri bakanımız kendisine ulaşarak ertelemesi gerektiğini iletti. Sayın Demirtaş dün Hatay’a geldi ama valilik yasaların kendisine verdiği yetkiyle güvenlik tesis noktasında belli komplikasyonlar oluşacağını söyleyerek heyette sağduyulu davranarak girmeden devam ettiler. Terör örgütünün yapmak istediği barış içinde yaşayan komşuları düşman ederse huzuru bozarsa netice almış olacak. O açıdan herkes attığı adımın kime yarayacağını iyi düşünmek durumunda.”

Yaşanan olay sadece referandum sürecine bağlamanın yanlış olduğunu açıklayan Ergin, “Referandumun elbette etkisi var halkın iradesini etkilemeye yönelik daha öncede saldırılar olmuştur. Terörün trendini belirleyen birçok faktör yurtdışından gelebilecek bir takım telkinler etkiler söz konusu da olabilir. Bu anayasa değişiklik paketi içinde Kürtlere yönelik bir şey yok gibi bir tespit yaptınız ama burada Türklere yönelikte bir şey yok Araplara Lazlara yönelik bir şeyde yok bu anayasa paketi 73 milyona yönelik bir paket. Birey olarak devlete karşı hakları güçlendirmek için getiriliyor bu paket. Bütün bu haklar bireyi kamu otoritesine karşı güçlendiren haklar” yorumunu yaptı.

'27 NİSAN'DA İMZALARI VAR'
CHP’nin 27 Nisan bildirisi için suç duyurusunda bulunmasıyla ilgili olarak ise, “Umarız ki Cumhuriyet Halk Partisi’nin bu adımı kalıcı olur geleceğe dönük devam eder. Baktığınız zaman 27 Nisan bildirisi yayınlandığı zaman Cumhuriyet Halk Partisi altına imza atacaklarına dair beyanda bulundular. Aradan 3 yıl geçmiş deniyor ki bu bir suçtur ve biz bununla ilgili suç duyurusunda bulunuyoruz. Bu suçsa o günde o suça iştirak edenlerle ilgili suç duyurusunda bulunması düşünür mü Cumhuriyet Halk Partisi? Umut ediyorum ki Cumhuriyet Halk Partisi’nin bu adımı samimi olsun Türkiye'de demokrasiye kast eden hareketlere karşı samimi bir duruş sergilesin Cumhuriyet Halk Partisi biz alkışlayalım beraberce” dedi.

'35. MADDE DAHA DA GÜÇLENİYOR'
Ergin son olarak CHP’nin 35. madde için verdiği teklifin 35. maddeyi kaldırmadığı gibi daha da güçlendirdiğini söyledi.


NTV