Referanduma sunulan Anayasa değişiklik paketinin kabul edilmesi halinde, kişisel veri güvenliği Anayasa'ya girecek. Bu maddenin kabulünün ardından TBMM'de yasal düzenleme yapılacak. Böylece Türkiye'de fişlemelerle ilgili yeni bir dönem başlayacak. Vatandaşlar, yeni kurulacak Kişisel Verileri Koruma Kurumu'na başvurarak haklarındaki fişlemelerle ilgili bütün bilgilere ulaşabilecek.

HERKES FİŞİNİ GÖRECEK

Anayasa paketi içinde yer alan kişisel verilerin korunması ile ilgili madde değişikliğinde, "Herkes, kendisiyle ilgili kişisel verilerin korunmasını isteme hakkına sahiptir. Bu hak; kişinin kendisiyle ilgili kişisel veriler hakkında bilgilendirilme, bu verilere erişme, bunların düzeltilmesini veya silinmesini talep etme ve amaçları doğrultusunda kullanılıp kullanılmadığını öğrenmeyi de kapsar. Kişisel veriler ancak kanunda öngörülen hallerde veya kişinin açık rızasıyla işlenebilir. Kişisel verilerin korunmasına ilişkin esas ve usuller kanunla düzenlenir" ibareleri yer alıyor.

6 KİŞİLİK KURUL OLUŞTURULACAK

Edinilen bilgiye göre, bu ifadelerin Anayasa'ya girmesinin ardından, uygulama esasları bir yasa ile belirlenecek. Bir süre önce TBMM'ye gönderilen Kişisel Verilerin Korunması Kanunu tasarısı, vatandaşların kendileri ile ilgili bilgilere nasıl ulaşacaklarını düzenliyor. Buna göre, Başbakanlığa ya da bir devlet bakanlığına bağlı olarak Kişisel Verileri Koruma Kurumu oluşturulacak.

Bu kurum, 6 kişilik bir kurul tarafından yönetilecek. Bu kurum, veri toplama, saklama ve paylaşma esaslarını belirleyecek. Verileri toplayan kuruluşlar, (Emniyet, TSK gibi) bu kurum esaslarına göre işlemlerini yapacak. Yasa ile getirilen önemli düzenlemeler şöyle:

Kişisel verilerin niteliği: Kişisel verilerin hukuka ve dürüstlük kurallarına uygun olarak elde edilmesi ve işleme tâbi tutulması, belirli, açık, hukuka ve dürüstlük kurallarına uygun amaçlar için kaydedilmesi, kullanılması ve bu amacın aşılmaması, doğru ve güncel olması, gerektiğinde yenilenmesi veya silinmesi, kişilerin kimliklerini belirtecek bir biçim altında, ancak toplandıkları amaç için gerekli olan süre kadar muhafaza edilmesi zorunlu olacak.



Özel niteliği olan kişisel veriler: Kişilerin ırk, siyasî düşünce, din veya diğer inançları ile sağlık, gizli ve özellikle cinsel yaşamlarına ilişkin kişisel veriler ve ceza mahkûmiyetleri, ancak kişi için yeterli koruyucu güvenceler sağlayan özel kanunî düzenlemeler varsa işleme tâbi tutulabilecek.

Kişilerin bilgilendirilmesi: Kişisel verilerin toplanması sırasında ilgili kişilere; veri kütüğü sisteminin sahibi veya temsilcisinin kimliği, kişisel verilerin hangi amaçla işleme tâbi tutulacağı, kişisel verilerin kimlere aktarılacağı, soruları cevaplandırmanın zorunlu olup olmadığı, cevaptan kaçınma hâlinde bunun muhtemel sonuçları, ilgili kişi hakkındaki kişisel verileri öğrenme ve gerekiyorsa bunları düzeltme hakkına sahip olduğu hususlarında bilgi verilecek.

Başvuru ve bilgi edinme hakkı: Herkes, makul aralıklarla, veri kütüğü sistemi sahibine başvurarak kendisiyle ilgili olarak kişisel veri kaydedilip kaydedilmediğini öğrenmek, kaydedilmişse bunları istemek hakkına sahip olacak. Bu istem karşısında veri kütüğü sistemi sahibi, veri kütüğü sistemindeki ilgili kişiye ait tüm bilgileri, işleme tâbi tutulan tüm bilgi türlerini, işlemin hukuksal dayanağını ve amacını, kişisel verileri işleme tâbi tutanları, hangi tür kişisel verilerin üçüncü kişilere aktarılabileceğini ve bunların kimliklerini bildirmek zorunda olacak.

Sildirme, dondurma hakkı: İşleme tâbi tutulan kişisel verilerin niteliği itibariyle eksik olması veya gerçeğe uygun olmaması hâlinde, ilgili kişi, bunların düzeltilmesini, hukuka aykırı olması hâlinde silinmesini, yok edilmesini veya dondurulmasını isteme hakkına sahip olacak.

MEMUR- SEN: HEPSİ ÇÖP SEPETİNE GİDECEK

Memur Sendikaları Konfederasyonu (Memur-Sen) Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, özel hayatın didik didik edildiğini söyledi. Kamu görevi yapanların iş yerine ailesine bakılarak toplum mühendisliği yapılmaya çalışıldığını ifade eden Gündoğdu, bunun en şiddetlisinin 28 Şubat sürecinde yaşandığını belirtti.

Her düzeydeki kamu görevlisinin aile fertlerinin araştırıldığını aktaran Gündoğdu, "Çok garip raporlarla yargısız infazın gerekçesi oluşturuldu. Daha önce yapılacak olan fişlemelerin tarihin çöp sepetine gidecek olması gibi bir değişikliğe gidiliyor. Bu çok önemli. Disiplin cezaları ile ilgili iki çarpıklık var. Uyarı ya da kınama cezası aldığında o ceza yargıya kapalı. Bu dönemlerde uyarı ve kınama vermek çok kolaylaştı. Memur yargıya gidemedi" diye konuştu. (Zaman)