TBB Başkanı Vedat Ahsen Coşar, Yargıtay'da düzenlenen adli yıl açılış töreninde gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu. Coşar, 12 Eylül'de gerçekleştirilecek referandumun sonucunda ister 'evet', ister 'hayır' çıksın 13 Eylül'den itibaren anayasa üzerindeki tartışmaların süreceğini söyledi. Anayasa değişikliği konusunda iktidarıyla, muhalefetiyle yanlış yapıldığını ifade eden Coşar, "Anayasa gibi bir üst ve temel norm konusunda Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde bir uzlaşma sağlayacak kadar siyasal deneyimimiz ve olgunluğumuz olmasına rağmen bunu yapmadık, yapamadık. Yapamadığımız için de işi referanduma götürmek zorunda kaldık. Anayasa değişikliği gibi çok teknik, çok hukuki, çok siyasi bir konuda verilecek kararın, bu konuda çok az bilgili, çok az deneyimli olması nedeniyle medyanın etkisine ve manipülasyonlarına açık durumdaki halka sorulması yanlış bir tercihtir." dedi.

Vedat Ahsen Coşar, yargı kararlarının eleştirilmesinin yargıya saygısızlık ve görülmekte olan bir davaya müdahale niteliğinde olmadığını söyledi. Yargı kararları üzerine konuşmanın ve tartışmanın ifade özgürlüğünün gereği olduğuna işaret eden Coşar, yargıya karşı saygının, yargı kararlarının eleştirilmemesiyle sağlanacağını düşünmenin de ciddi bir yanılgı olduğunu aktardı. Coşar, "Yargının saygınlığını korumak adına zorla dayatılan suskunluk, yargıya saygıyı artırmaktan daha çok, yargıya yönelik kuşkuyu ve itaatsizliği besler. Yine bir konunun tartışılmasının sürmekte olan bir davayı etkileyeceği gerekçesiyle engellenmesi, toplumdaki kimi rahatsızlıkların hiçbir zaman konuşulmaması, tartışılmaması anlamına gelir ki, hukukçu olarak bunu kabul etmemiz olanaksızdır.'' ifadelerini kullandı.

Vedat Ahsen Coşar, Türkiye'de son zamanlarda gerçekleştirilen tutuklamaların önlem olmaktan çıktığını, kurala ve hatta erken infaza dönüştüğünü savundu. Ergenekon adıyla yürütülen soruşturma kapsamındaki kişilerin tutuklanma tarihleri ile görevli yargı organının önüne çıkarıldıkları tarihlerin, uzayan ve makul süreyi çoktan aşan yargılama sürecinin AİHM'nin emsal nitelikteki kararlarına uygun olmadığını kaydetti. Coşar, "Adı geçen soruşturma 'Ergenekon' ve kovuşturmalara konu suç niteliğindeki fiilleri işleyenler, demokrasiye musallat olan darbeciler, yasadışı örgüt üyeleri, başkaca suçların failleri elbette yargılansınlar ve hak ettikleri cezaları alsınlar. Bu, yurttaş olarak, hukukçu olarak, demokrasiye bağlı insanlar olarak bizim de istediğimiz bir şeydir. Ama her şey hukuka, kanuna uygun olmalıdır.'' şeklinde konuştu.

Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker de, adli yıl açılış töreninde yaptığı konuşmada referanduma giden anayasa değişikliği paketini hedef aldı. Yargıtay Başkanı, Anayasa Mahkemesi'nin mevcut üye sayısının çoğaltılmasının yerinde olduğunu, ancak yüksek yargının etkinliğinin azaltılarak kuvvetler ayrılığı ilkesine aykırı davranıldığını savundu. Anayasa Mahkemesi'nin üyelerinin tamamının Cumhurbaşkanı ve parlamentonun salt çoğunluğuyla seçilmesinin büyük ölçüde siyasallaşma eleştirilerini getireceğini iddia etti.

Cemil Çiçek: Gerçeker taraflı konuştu

Yargıtay Başkanı Gerçeker'in adli yıl açılış konuşmasında hükümete yönelik eleştirilerine Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek cevap verdi. CNN Türk'te katıldığı programda soruları cevaplayan Çiçek, Gerçeker'in konuşma metninde AK Parti'nin iktidara geldiği 8 yıl içinde Türkiye'de yargı adına hiçbir şey yapılmamış gibi bir inkârcılığın söz konusu olduğunu belirtti. Çiçek, Gerçeker'in konuşmasını bu yönüyle çok taraflı bulduğunu ifade etti.

Yargıtay'ın adli yıl açılışı dolayısıyla dün akşam verilen resepsiyonun gündeminde de referandum vardı. Referandum tahmini sorulan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya, "Referanduma ilişkin tahminim yok. Her sonuca saygılıyız." dedi.

ANKARA CİHAN