"HSYK olmasaydı, 17 bin faili meçhul olmazdı." diyen Can, buna Doğan Öz cinayetinin yargı eliyle kapatılması örneğini veriyor. "Birinci, ikinci ve üçüncü faili meçhuller işlendiğinde adliye aktörleri harekete geçse bu sayı 17 bin olmaz 5 veya 6'da kalırdı." ifadelerini kullanan Can, anayasa değişikliği ile HSYK'nın yapısı değiştiği zaman hâkimlerin artık kariyerlerinin engelleneceği korkusuyla hareket etmeyeceklerini düşünüyor.

Can, Stratejik Düşünce Enstitüsü (SDE) Derneği tarafından Üsküdar Altunizade Kültür Merkezi'nde düzenlenen '12 Eylül: Bu Sefer Demokrasi' adlı panelde HSYK ile ilgili önemli iddialarda bulundu.

Can, bir yerde faili meçhul cinayet işlendiği zaman savcıların soruşturma yapmasının beklendiğini ancak 17 bin faili meçhulün soruşturulmadığını, hukukun hiçbir şekilde işlemediğini, olayların üzerine gidilmediğini söylüyor. Son dönemin dikkat çeken soruşturmalarından örnekler veren Osman Can, Şemdinli'de Savcı Ferhat Sarıkaya 'yeter' dediği zaman HSYK'nın Adalet Bakanlığı'nın yakasına yapıştığını ve savcının görevden el çektirildiğini belirtiyor. Erzincan soruşturmasını yürüten ve burada bir generali sanık durumuna düşüren iddianameyi yazan savcıların görevden alınmasını da ikinci örnek olarak gösteren Can, bugüne kadar militarizmin değil, adaletin önemli olduğunu düşünen bir HSYK olsaydı, faili meçhuller konusunda tavır koyacağını ve bir savcının da 'hayır ben bu işlere dokunmam' davranışını gösteremeyeceğini aktarıyor.