Yılmaz Ensaroğlu başkanlığında oluşan Akil İnsanlar Heyeti Güneydoğu Anadolu Bölgesi Grubu, Siirt’te ilk ziyaretini Aydınlar (Tillo) ilçesinde Molla Burhanettin Medresesi'ne yaptı. Kezban Hatemi, Mehmet Emin Ekmen, Lami Özgen, Ahmet Faruk Ünsal, Etyen Mahçupyan ve Fadıl Hüsnü Erdem'in bulunduğu grup, İbrahim Hakkı Külliyesi'ni ve tarihi müzeyi ziyaret etti.

Çözüm sürecinden umutlu olduklarını söyleyen grup üyesi Kezban Hatemi, “Herkesin isteği ve ortak kanaati akan kanın durmasıdır. Kimse dağa boşuna çıkmaz, dağa çıkan çocuğumuzu da kaybetmeyelim. Askere giden çocuklarımızın da tabutlarla gönderilmesine izin vermemeliyiz. Bu topraklar güzel topraklardır. Yaptığımız görüşmelerde ana dilde eğitim sorunu öne çıkmaktadır. Faili meçhul cinayetlerin araştırması için de heyet oluşturuluyor. Sevgiyle birbirimizi kucaklarsak bu sorun tamamıyla çözülür ve akan kanın önüne geçebiliriz” açıklamasında bulundu.

“CHP’Yİ ANLAMIŞ DEĞİLİM”
CHP’nin tutumunu anlayamadığını ifade eden Hatemi, “Herkes şunu anlamalı, AK Parti karşıtlığı ile barış istemek birbirinden ayrı şeylerdir. Bence AK Parti yapıyorsa bunu engelleyelim diye Akil İnsanlar oluşumuna karşı çıkılıyor. Cumhuriyet tarihinde ilk kez sivil bir irade kuruluyor. Bu sivil irade elini değil, tüm vücudunu taşın altına koydu, bu oluşumu Bahçeli de, Kılıçdraroğlu da başlakmış olsaydı arkalarından gidecektim çünkü barışın olduğu yerde ben varım. Batı’da Akil İnsanlar’a olan tepkiyi vıdı vıdı edebiyatı olarak görüyorum. Ben ne yaptığımı iyi biliyorum. Dolayısıyla AK Parti karşıtlığı ile barış için yapılan çabaları karıştırmamalıyız. Ülkemde siyaset çok kirlendi, haksız rekabet devreye girdi. Hakkını teslim edelim, AK Parti bu işi iyi yapıyor" diye konuştu.

“DAĞDAKİ ANNELERLE DE GÖRÜŞECEĞİZ”
Hatemi, “Hem barış anneleriyle görüştük hem şehit anneleri ile görüştük. Bu toplumun gerçeklerini görmezlikten gelemezsiniz. Bu toplumda Hizbullah da var, PKK da var, şehit anneleri de var, barış anneleri de. Biz kimseye ayrım yapamayız. Bütün bunlar toplumun realiteleridir. Legal ve illegal tüm kesimlerle görüşeceğiz ki, fotoğrafı iyi çekip muhataplarına ulaştıralım. Bu sorunun şüphesiz çözümü Meclis'tir. Batı'daki insanların endişesi çok yanlıştır, düşüktür, bunları aşmak gerekir, empati yaparak bunu ortadan kaldırmalıyız” ifadelerini kullandı.

“PKK’NIN TARİFİNİ YAPMAK ZORUNDAYIZ”
PKK’nın tarifinin yapılması gerektiğini de söyleyen Hatemi, “Herkesin bildiği, göremezden geldiği, kıvırdığı bir gerçek var. PKK’da burada yaşayan insanların babası, kardeşi ve kızı, öyle şeylere şahit olduk ki, burada bir çocuğu askerde, bir çocuğu dağda olan var. Hatta bir oğlunu dağda, diğer çocuğunu da askerde şehit vermiş insanlarla görüştük. Böyle bir sistemin içinde yoğrulmuş bir düzen var, yani annelerin feryadı şudur; eli silaha bulaşmamış dağdaki gençlere kavuşmak istiyorlar. Bunlara bir düzenleme de yapılmalıdır” dedi.

“HUKUK DEVLETİNDE KORUCUYA YER YOKTUR”
Koruculuk sistemi ile ilgili bir soruya Hatemi, “Maalesef bu ülkede çok ciddi bir sorun olan koruculuk meselesi var. Onlara da bir hukuki süreç ve düzenleme getirilmelidir. Bunlar sistemin çarkı içine alıp meydana getirdiği problemlerdir. Dolayısıyla bütün bunlar çözülürken mağdur edilmeden yapılmalıdır. Onların tespitini de yapıyoruz çünkü hukuk devletinde korucuya gerek yoktur, kaldırılmalıdır” dedi.

Heyet daha sonra, 2011 yılında Siirt Polis Meslek Yüksek Okulu yolunda PKK tarafından uzun namlulu ve bombalı saldırıda yaralanan Gülcan Olgaç’ın ailesini ziyareti etti. İçeriye basın mensupları alınmazken, heyetin temaslarının bugün Siirt’teki sivil toplum örgütleri ile yapılacak görüşmeyle sona ereceği belirtildi.