İnsan hakları dersinin final sınavlarının kağıtlarının geç okunması ve notların da zamanında girilmemesi sebebiyle eleştiri okları İnsan Hakları kürsüsüne ve Prof. Dr. Osman Doğru'ya yöneltiliyor.
 
Kürsüye yönelen eleştirilere tepki göstermek isteyen bir grup öğrenci bu gün Prof. Dr. Osman Doğru' ya kendisine destek verdiklerini bildiren bir açık mektup verdi. Mektubun hazırlanması kararının aynı grubun geçtiğimiz günlerde Hukuk Kantini'nde konuyla ilgili olarak yaptıkları bir forumda alındığı da öğrenildi.
 
Mektup şöyle:

"Osman hocamıza açık mektup,
Öncelikle merhaba...

Bu okula kayıt için ilk adım attığımızda, hepimiz çok mutluyduk. Yeni birşeyler öğrenecek, yeni dostlar edinecektik. Şüphesiz bu ilk söylediğimiz şeyi becerebildik, ama beceremediklerimiz de vardı. İçinde bulunduğumuz bu binanın, nitelikleri itibariyle bir okul olduğuna inanmayı beceremedik mesela...

Evet yalanımız yok, onu gelişimizin ilk aylarında bir okul sanıyorduk, ama duyularımız bunun tam aksini söylüyordu bize; her geçen gün. Ve biz duyularımıza söz geçirip, başımızı kuma saklamayı da beceremiyorduk bir türlü.

İçinde bulunduğumuz, ismi okul cismi ise bir fanus olan bu nesne bizi rahatsız etmeye başlıyordu zamanla. İnsanlar arası ilişkiler yok denecek kadar az ve rahatsız ediciydi. İnsanlar bir ''nasılsın'' demeyi, sınavdan kaç aldın sorusu ve amansız rekabet ile ikame etmişlerdi bir kere. Buna karşı susmayı da beceremedik örneğin...

Bütünleme hakkımızı elimizden aldıklarında da susmayı becerememiştik. Birkaç sene sonra ne olduysa oldu tekrar bütünleme sınavları geri getirildi ama okulumuzun sistemi sağolsun, bu bütünleme sınavlarından bile doğru düzgün yararlanmayı beceremedik. Zaman zaman kötü notlar aldık, çok çalışkan değildik belki, doğrudur! ancak iki şeyi yapmadık: ne başımızı kuma gömdük ne de alacağımız notları; insani değerlerimizin, emeğe olan saygımızın önüne koyduk.

Emeğin önemini zerre kadar bilmeyenler, sizin yüzlerce sınav kağıdını tek başınıza okumanızı bir emek sömürüsü olarak görmediler, göremediler; çünkü bu onların işlerine gelmiyordu. Biz görüyoruz.

İşte size gönderdiğimiz bu kısa mektup da açıklamaya çalıştığımız ''susmama bilincimizin'' açık bir tezahürüdür.

Son günlerde, bu ''kaç aldın'' müptelası gençler tarafından sosyal medyada şahsınıza dönük olarak, açık saldırılar başlatıldı. Aslı dertlerinin insan hakları yolunda verdiğiniz mücadele ile olduğunu bildiğimiz bu arkadaşlar sınav sonucunun geç açıklanması sorununu sistemden pürleştirip, açıkça şahsınıza seviyesiz üsluplarıyla yöneltirken biz susmayı beceremeyen öğrencileriniz olarak sizinle dayanışma içerisinde olduğumuzu belirtmek istiyoruz.

Büyük bir olasılıkla, bu fanusun öğrencilerden bihaber yöneticileri de sizi hedef göstermeye çalışıyor, bunun farkındayız. Sorun çözmek isteyen sorunun kaynağına baksın!

Bizler biliyoruz ki; Osman hocamız bizlerin nitelikli birer hukukçu, adil birer birey olmamız için var gücüyle çalışıyor. Akademiye dair ne yapıyorsa bizlerin iyiliğini en önde gözetiyor.

Herkesin bilmesini isteriz ki bizler bize emek veren hocalarımızın her zaman ve her ne şartta olursa olsun yanındayız ! Ve her şeye rağmen şunu becereceğimize söz veriyoruz. Sizi yalnız bırakmayacağız.

Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden Öğrenciler..." (Hukukihaber.net)


Kaynak: ikarusdergi.com