Balyoz soruşturmasında yaşanan savcı kaosu kafaları karıştırdı. Soruşturma kapsamında Hakim Oktay Kuban tarafından tahliye edilen 21 kişi hakkında yeniden tutuklama kararı verildi. Bugün de soruşturma kapsamında 86 kişi daha gözaltına alındı. Gözaltı emirlerini veren özel yetkili savcılar Mehmet Berk ve Bilal Bayraktar, Başsavcı Aykut Engin Cengiz tarafından görevden alındı.

YÜCEL SAYMAN: "BAŞSAVCININ GÖZALTILARI İPTAL YETKİSİ YOK"
İstanbul Eski Baro Başkanı, hukukçu Yücel Sayman ile  Prof. Dr. Köksal Bayraktar, Balyoz soruşturmasında savcıların görevden alınma ve yer değiştirmeleriyle ilgili olarak HABERTÜRK.COM'a değerlendirmelerde bulundu.

Yücel Sayman, açıklamasında "Başsavcının soruşturmada savcıların görev yerini değiştirme ve görevden alma gibi bir yetkisi var. Hukuki açıdan, savcının gerekçesinde sunduğu 'onayım olmadan gözaltı olmasın' mevzusu ise pek tartışılmalı. Keza ortada bir mahkeme kararı var. Ancak yine de yasa başsavcıya böyle bir yetki veriyor" dedi.

Sayman, gözaltılar için bir mahkeme kararı olması gerektiğinin altını çizerek, herkesin kafasındaki "Bundan sonra neler olur" sorusunu şöyle cevapladı:

"Bu son dalgadaki operasyonda ve her gözaltı operasyonunda olduğu gibi mahkemenin almış olduğu bir karar gereklidir ve ortada böyle bir karar var. Bu kararı başsavcının değiştirme ve yok sayma gibi bir hakkı bulunmuyor. Atanan yeni savcıların tavrı önemli. Özel yetkiyle atanan yeni savcılar gözaltıların seyrini değiştirebilir ya da iptal edebilir" dedi.

KÖKSAL BAYRAKTAR: "GÖRÜLMEMİŞ OLAYLAR YAŞANIYOR"

Hukukçu Prof. Dr. Köksal Bayraktar da, görev değişikliğinin Başsavcı Engin'in tasarrufu olduğunu kaydederek süreci şöyle değerlendirdi:

"Hepimiz biliyoruz, olaylar iç içe, her gün değişiyor, başka işlemler yapılıyor. Şu an için bir şey söylemek güç, yaşayarak göreceğiz. İki gün önce yaşadıklarımız yakın tarihimizde görülen şeyler değil. 21 kişi tahliye ediliyor, yeniden tutuklanmalarına kara veriliyor. Bunlar pek karşılaştığımız şeyler değil."

VAHİT BIÇAK: “BAŞSAVCININ TAKDİR HAKKI, USÜLSÜZLÜK GÖRÜNMÜYOR”
HABERTURK.COM'a konuşan Prof. Dr. Vahit Bıçak, Başsavcı Engin'in savcıları görevden almasında bir usulsüzlük olmadığını kaydetti. Bıçak şunları söyledi:

"İlk önce savcılık teşkilatına bakmamız lâzım. Savcılık teşkilatının kendine özgü bir yapısı var. Bütün devlet organları merkezi hiyerarşik bir şekilde örgütlendiği halde savcılık teşkilatı ademi merkeziyetçi örgütlenmiştir. Yani her ilde ayrı bir savcılık teşkilatı vardır. Her ildeki savcılık teşkilatının başında da bir başsavcı ve o ilin nüfusuna, ihtiyaçlarına göre görevlendirilmiş yeterince savcı bulunmaktadır. Dolayısıyla savcılık teşkilatından beklenen hizmetin görülmesinden birinci derecede sorumlu olan teşkilatın başında olan başsavcıdır. Başsavcı hizmetin ihtiyaçlarını gözeterek ve daha önce verdiği yazılı ve sözlü talimatlara kendi elemanlarının uyup uymadığına bakarak, birtakım kaydırmalar, yer değiştirmeler yapabilir. Burada herhangi bir usulsüzlük, problem görünmüyor. Bu başsavcının takdir hakkıdır. Başsavcı ortaya çıkan bir ihtiyaç neticesinde takdir hakkını kullanmıştır. Yerinden alma, görevlendirme, kaydırma işlemi yaptığına göre bunun hukuken geçerli bir gerekçesi vardır. Takdir yetkisi keyfi kullanılmaz, gerekçelerle kullanılır. Başsavcılık teşkilatı kendi mensupları arasında ihtiyaca binaen değişiklikler yapabilir. Bu değişiklikler, başsavcının taşıdığı sorumluluğun doğal bir gereğidir. Burada anormal bir durum gözükmüyor. Somut olayın özelliklerini bilebilmemiz mümkün değil. Ceza hukuku bilim adamları olarak ancak normatif kuralları açık bir şekilde toplumun bilgisine sunabiliriz. Bir işi neden yaptı, nasıl yaptı, niçin yaptı bunlar uzaktan test edilebilecek konular değil. Bu konularda kuşku varsa hukukta denetim mekanizmaları var. Hukuk sistemimiz hiçbir zaman tek bir kişinin yaptığı işlemi son ve kesin karar olarak görmemektedir. Kararlardan tatmin olmayan kişilerin başvurabileceği hukuki yollar vardır. Takdir haklarının yerinde kullanılıp kullanılamadığı denetlenebilir."

ALİ FAHİR KAYACAN: “BUNLAR RUTİN İŞLER”
Askeri Yargıtay Onursal Üyesi Ali Fahir Kayacan ise HABERTÜRK.COM'a “Burada görevden alınma söz konusu değildir, savcıların elinden dosya alınmıştır. Başsavcı ister bir savcıdan dosyayı kendisi alır, ister başka savcıya verir. Bunlar rutin işlerdir” şeklinde konuştu.

OSMAN CAN: “BU BİR HSYK OPERASYONUDUR”
Demokrat Yargı Derneği Eşbaşkanı Osman CAN ise diğer meslektaşlarından farklı düşünüyor. Can, HABERTÜRK.COM'a verdiği görüşte, bunun bir operasyon olduğundan söz ediyor: "Süreci takip edemedim ama bildiğim tek şey var; o da Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu içerisinde özellikle bu son dönemdeki gelişmelere bakınca bir operasyonun başladığı belli oluyor. Balyoz Soruşturması’nda 21 kişinin nöbetçi hakim tarafından tahliye edilmesi, hoş olmayan şeyler, ciddi bir iktidar savaşı yaşanıyor. Hakim Oktay Kuban’ın Diyarbakır’dan oraya gönderilmesinin HSYK operasyonu olduğunu söyleyebiliriz."


HABERTURK.COM