KADER MAHKÛMU DİYE KAVRAM YOK

İstanbul Barosu Başkanı Mehmet Durakoğlu: “Seçimler yaklaşırken siyasi saiklerle yapılan değerlendirmeler yargıyı ciddi ölçüde tahrip ediyor. Mesela ‘kader mahkûmu’ diye hukuki bir kavram hukukta yoktur. Eğer af konuşuyorsak bunun bir toplumsal ihtiyaç olduğu noktasında birleşmemiz gerekiyor. 

Böyle bir ihtiyaç olmadan önerilirse, suçu teşvik edecek noktaya kadar varır. Cezanın da caydırıcılığı kalmaz. Şimdi ortaya çıkan teklifi incelediğimizde bunun bir genel af olmadığı; cezalarda indirim öngördüğü görülüyor. Bu nedenle anayasanın 87. maddesindeki nitelikli çoğunluk aranmadan Meclis’ten kolaylıkla çıkarılması mümkün olabilecek.

AYM’nin ‘Rahşan affı’ olarak bilinen şartlı salıverme düzenlemesini eşitlik ilkesine aykırı bularak kapsamının genişletilmesine neden olan kararının bir benzeri bu yeni yasa için de yeniden verilebilir. Bu ihtimali de değerlendirmek gerekiyor. Çünkü, örgütlü suçlar konusunda azmettiren konumunda bulunanlar için suçu af sınırları içerisinde değerlendirip; diğer örgütlü suçlarda kapsam dışı bırakılması AYM’nin meşguliyet alanı içerisine girebilir.

Af tartışmalarının bu kadar uzun bir süre yapılıyor olması bile yargıya çok ciddi zarar veriyor. Şimdi hâkim ve savcılar günlerce uğraştığı bir davada sanığın devlet tarafından salınacağı düşüncesiyle dosyayla ilgileniyor. Benim yargı içindeki bir unsur olarak ricam; şişeden cini çıkardınız ya bir an evvel ne yapacaksanız yapın ya da mutlaka yeniden şişeye sokun.” 

DOĞRU OLAN CEZA ADALETİNİ SAĞLAMAK

Avukat Prof. Dr. Devrim Güngör: “Öncelikle affa niye ihtiyaç duyulduğunun topluma iyice anlatılması gerekir. Af siyasi açıdan bir oy devşirme aracı olarak görülmemelidir. Affın suçla mücadeleyi zorlaştıracağı unutulmamalıdır. Ülkemizde ceza adaletinin işleyişindeki sıkıntılar affı bir ihtiyaç halinde getirmiştir. Doğru olan affa ihtiyaç bırakmayacak şekilde ceza adaletinin sağlanmasıdır. Yasal düzenlemenin kapsamı iyi belirlenmelidir. Bir başka deyişle af kapsamına giren suçların neler olduğunun belirlenmesinde meşru bir ölçüt kullanılmalıdır. Aksi takdirde eşitlik ilkesine aykırı olduğu gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi tarafından iptali söz konusu olabilir.”  (Oya Armutçu / Hürriyet)

MAĞDUR VE SUÇLUNUN ANLAŞMASI

MHP’nin af teklifini inceleyen AK Parti hukukçuları, böyle düzenlemelerin mağdurun zararı göz önünde bulundurularak hazırlanması gerektiği görüşünde. Af teklifiyle ilgili çalışma yapacak olan partili hukukçular, “Bazı ülkelerde ‘onarıcı adalet’ diye bir sistem var. Bizde bu, hükmün açıklanmasının geriye bırakılması düzenlemesinde, mağdurun zararının karşılanması olarak öngörülüyor. Onarıcı adalet de buna benzer bir uygulama. Yani, mağdur ve suçlunun karşılıklı anlaşması esas alınıyor. O zaman bir indirim söz konusu oluyor. Bunun gibi esasların dikkate alınması gerekir” dediler.

ANAYASA MAHKEMESİ YOLU

Metni inceleyen AK Partili hukukçular, şunları söyledi: “Teklifte bazı tutarsızlıklar var, örneğin 4 ay cezası olan bir orman suçu af kapsamına girmiyor. Ama 20 yıl cezası olan bir suç, bu kapsamda. Anayasa Mahkemesi’ne giderse, birçok açıdan eşitlik ilkesine aykırılık ortaya çıkar. Mağdur hakları açısından da bakmak lazım. Sadece, devlete karşı suçlar kapsam dahilinde olsa sorun yok. Ama suçun mağdur tarafı ne olacak? Onun rızası olmadan, zararı tazmin edilmeden cezada indirim olmamalı.” (Nuray Babacan / Hürriyet)