Taksim Gezi Parkı olayları sırasında şimdiye kadar 915 vatandaşın hastanelere kaldırıldığını, bugün itibariyle 79 kişinin hastanelerde yatmakta olduğunu bildirdi. Güler, bunların 4'ünün hayati tehlikesinin bulunduğunu, 8 kişinin yoğun bakımda olduğunu kaydetti. Muammer Güler, bu süreçte 516 güvenlik görevlisinin de yaralandığını söyledi.
 
Şu ana kadar yaptığımız tespitlerde maalesef 280 işyeri, 103 polis otosu, 259 özel araç, 1 konut, 1 polis merkezi, 5 kamu binası, birisi Cumhuriyet Halk Partisi, 11'i de AK Parti teşkilatlarına ait 12 binada hasar meydana geldiğini, reklam panolarında, trafik levhalarında, otobüs duraklarında, kaldırımlarda, mobese kameralarında, sinyalizasyon sistemlerinde, park ve peyzaj düzenlemelerinde, aydınlatma direklerinde, çöp ve konteynırlarda ve polis noktalarında da önemli zararların da meydana  geldiğini tespit ettik. Şu anda ki tespitler, bu zararların 70 milyonu aştığı noktasındadır" diye konuştu.
 
Polisin orantısız güç kullanımına ilişkin kendilerine ulaşan bütün görüntülerle, iddia ve tespitlerin müfettişlerce ayrıntılı bir şekilde incelendiğini belirterek, "Kameralara yansımayan yüzlerce olayda da polisimizin sağduyusunu koruduğunu ve provokatörlerin tuzağına düşmeyerek, görevini fedakarca ve hakkıyla yerine getirdiğini de burada ifade etmek isterim" dedi.
 
Sosyal medyanın provokasyon aracı olmadığını belirterek, "Son olaylarda sosyal medya aracılığıyla ciddi bilgi kirliliği ve yanlış yönlendirmeler yapılarak halkımızı kışkırtmaya yönelik provokatif çaba içerisinde olanların da varlığı gözlenmiştir. Bunlarla ilgili yasal işlemler, yasal tespitler, cumhuriyet savcılıklarının talimatlarına göre halen yürütülen projeli operasyonlarla da bu işin takibi mutlaka yapılıyor, yapılacaktır ve halkı kışkırtmaya çalışanlarla ilgili mutlaka kanuni gereği de ifa edilmiş olacaktır" dedi.
 
"Son güne kadar 117 gözaltı vardı, şu an itibarıyla hiç kimsenin gözaltında olmadığını, sadece İzmir'de bir, iki gözaltının kaldığını belirtmek istiyorum" dedi.
 
İstanbul'da 6 ve Ankara'da 1 yabancı uyruklu kişinin gözaltına alındığını belirterek, diplomatik pasaportu bulunmayan bu kişilerin ikisinin Fransız, birinin Yunan, birinin ABD, birinin Alman, ikisinin de İran vatandaşı olduğunu bildirdi.
 
Hiç kimsenin hak arama özgürlüğünü kısıtlama meraklısı olmadıklarını ve böyle bir niyetleri bulunmadığını belirterek, "Hak arama özgürlükleri meşru sınırlar içinde kaldığı sürece de herhangi bir müdahale de söz konusu değildir, olmayacaktır" dedi.