İstanbul Bağcılar’daki Güneşli Park Evleri sitesi yönetimi, hava sıcaklığının eksilerde seyrettiği ocak ayı ortasında aidat borcu bulunan daire sahiplerine, 3 gün içinde ödeme yapmamaları durumunda su ve doğalgazlarının kesileceğini bildirdi. Su ve ısınma borcunun bulunmadığını belirten site sakini Levent S. ise aylık aidatını kısmi olarak ödediğini savundu. Aidat borcundan dolayı su ve doğalgazının kesilemeyeceğini savunan Levent S. yönetime, borcun icra takibiyle tahsil edilebileceğini iletti.

‘SAATİ SÖKTÜLER’
Ancak iddiaya göre site yönetimi tarafından, böyle bir yetkileri olmamasına rağmen 17 Ocak’ta Levent S.’nin de aralarında bulunduğu bazı dairelerin su pay ölçer saatleri söküldü. Doğalgaz vanası da ana panodan kapatıldı.
Dairesinin doğalgaz ve suyunun kesilmesine itiraz eden ancak engel olamayan Levent S. yaşam hakkının engellendiğini ve ailesinin zor durumda bırakıldığını belirterek mahkemeye gitti. Bakırköy Sulh Hukuk Mahkemesi’ne ‘el atmanın önlenmesi’ davası açan Levent S., su ve ısınma saatlerinin takılması ve vanalarının açılması için başvurdu.
Mahkeme talebi kabul edip sayaçların takılarak vanaların açılması yönünde karar verdi. Ancak iddiaya göre site yönetimi bu karara direndi. Gecikmeli olarak doğalgaz ve suya kavuşan Levent S. bu defa da ‘mahkeme kararını yerine getirmemek’ suçlamasıyla site yönetimini Bakırköy Savcılığı’na şikâyet etti.

‘ÖLÜM AMBARGOSU’
Yoğun kar ve fırtınanın İstanbul’u esir aldığı, hava sıcaklığının sıfırın altına düştüğü dönemde yönetimin yetkisi olmamasına karşın böyle bir müeyyide uyguladığını söyleyen Levent S., “Ailecek yaşam mücadelesiyle karşı karşıya kaldık. Site yönetimi bize ölüm ambargosu uyguladı” dedi.

"RANT KAVGASINA DÖNÜŞTÜ"
Mahkemelik olan ‘aidat tartışması’nı değerlendiren ceza hukuku uzmanı Avukat Cesim Parlak, ortak ısınma ve su kullanımının büyük sitelerde artması üzerine site yönetimi hegemonyasının oluştuğunu belirtti. “Asıl sorun rant kavgasıdır. Dünkü otopark değnekçilerinin yerini site yönetimleri ve şirketleri almıştır” diyen Parlak, site yönetiminin ‘Bu hizmeti sana veriyorum, vermiyorum’ demek gibi bir takdir hakkının olmadığını, ayrıca mahkeme kararını uygulamak zorunda olduklarını belirtti.


HAYATİ ARIGAN/GAZETE HABERTÜRK