ABD Başkanı Donald Trump'ın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'la görüşmesi sırasında serbest bırakılmasını istediği Amerikalı Rahip Andrew Craig Brunson'ın "gizli tanık" ifadesiyle FETÖ ilişkisi nedeniyle tutuklanmasının yanında misyonerlik faaliyetlerinde bulunmakla suçlandığı ortaya çıktı.

Alsancak'taki Protestan Diriliş Kilisesi Rahibi Andrew Craig Brunson, geçen kasım ayından bu yana FETÖ soruşturması kapsamında İzmir'de tutuklu bulunuyor. Trump- Erdoğan zirvesinde serbest bırakılma talebi gündeme gelen rahip Andrew Craig Brunson'un geçen eylül ayında "milli güvenliği tehdit eden faaliyetlerde bulunduğu" iddiasıyla, eşi Norine Lyn Brunson'la birlikte sınır dışı edilmesi kararlaştırıldı.

İzmir Göç İdaresi Müdürlüğü'nün 28 Eylül'deki yazısı üzerine Konak İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri 20 yıldır Türkiye'de yaşayan Brunson çiftini, Mimar Sinan Mahallesi'ndeki evinden alındı. Türkiye'deki oturum izinlerinin de bittiği belirlenen çift, Göç İdaresi'ne teslim edildi.

'Gizli tanık' ifadesiyle tutuklandı

Sınır dışı işlemleri devam ederken FETÖ soruşturmasında bir "gizli tanık" rahip Andrew Craig Brunson aleyhine savcılıkta ifade verdi. Bu "gizli tanık" ifadesinde, Brunson'un çeşitli illerde misyonerlik faaliyetlerinde bulunduğunu, FETÖ'nün dinler arası diyalogu geliştiren bir örgüt değil, dini oluşum olduğunu söylediğini ileri sürdü.

FETÖ'nün imamlarıyla özelikle de halen firarda olan örgütün Ege Bölgesi imamı Bekir Baz'la da sık sık görüştüğü ileri sürülen Brunson ve eşinin, FETÖ'yle ait bir şemada isimlerinin yer aldığı, yurt dışından kendilerine kaynak aktarıldığı iddia edildi. Bu suçlamalarla adliyeye sevk edilen Brunson çiftinden rahip Andrew Craig Brunson çıkarıldığı mahkemede tutuklanırken, eşi Norine serbest bırakıldı.

Avukatı: Dosyada gizlilik kararı var

Konuyla ilgili açıklama yapan rahip Rahibi Andrew Craig Brunson'un avukatı Aysun Akşehirlioğlu da, "Kısıtlılık kararı olduğu için dosyayı göremedim. Gizli tanık beyanları var, onun dışında delil var mı bilmiyoruz. Varsa da mahiyetini bilmiyoruz. Benim dışımda kendisinin ABD'de de bir hukuk bürosuyla çalıştığını biliyorum. Onların girişimleri olmuş olabilir. Benim tarafımdan bir girişim olmadı. Eşi de şu anda Türkiye'de" dedi.

Saldırıya uğramıştı

Rahip Andrew Craig Brunson, 11 Nisan 2011'de Alsancak'taki Protestan Diriliş Kilisesi avlusunda cemaatle sohbet ettiği sırada, Mehmet Ali Eren'in silahlı saldırısına uğramış ve hafif yaralanmıştı.

Saldıranların yargılaması başladı

Burunson'a ateş edip öldürmek istediği iddia edilen Mustafa Ali Eren ve G.Ş.'nin "Kasten öldürmeye teşebbüs, silahlı El Kaide terör örgütüne üye olmak" suçlarından müebbet ve 15'er yıl hapis cezası istemiyle yargılanmalarına başlandı. Sanıklardan Eren'in akli dengesinin yerinde olup olmadığının tespiti için hastaneye sevkine ve tutukluluk halinin devamına karar veren mahkeme heyeti, Şekar'ı ise tahliye etti. 

Olay, geçen 1 Nisan'da, Alsancak 1469 Sokak'taki Diriliş Kilisesi'nin önünde meydana geldi. Kilise önüne gelen Mustafa Ali Eren, Diriliş Kiliseleri Derneği vaizi Andrew Craig Brunson'un kapı girişinde olduğu sırada, "Hesap sorulacak. Misyonerlik yapıorsunuz. vatanı size sattırmayız. El Kaide bundan hesap soracak" diye bağırarak kuru sıkı tabancayla 5-6 el ateş etti.

Eren, poşet içerisinde sakladığı tek kırma av tüfeğiyle de Brunson'a doğru ateş etmek isterken, kendisine müdahele edilmesi sonucu havaya ateş etti. Etkisiz hale getirilen Mustafa Ali Eren, İzmir Emniyeti Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'ne götürüldü. Polis, soruşturma kapsamında Eren'i bu olaylara azmettiridği iddiasıyla G.Ş.'yi de gözalıtna aldı. İki kişi sevkedildikleri adliyede tutuklandı. 

7 aydır tutuklu bulunan Mustafa Ali Eren ve G.Ş. hakkında "Kasten öldürmeye teşebbüs ile silahlı terör örgütü El Kaide'ye üye olmak" suçlarından müebbet ve 15'er yıl hapis cezası istemiyle dava açıldı. İzmir 10'uncu Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki davanın ilk duruşmasında tutuklu sanıklar hazır bulundurulurken, Diriliş Kilisesi Derneği vaizi Andrew Craig Burunson ile tarafların avukatları da katıldı. Hiçbir örgüte üye olmadığını, MHP Manisa İl Örgütüne üye olduğunu belirten Mustafa Ali Eren, babasının kendisini dışlaması ve bankalara olan kredi borçları yüzünden bunalıma girdiğini, bu nedenle cezaevine düşmemek için bu eylemi yaptığını ve tek başına karar verdiğini söyledi.

Eren, "Vaiz Andreaw ile daha önceden tanışıyoruz. Hiristiyanlık misyonerleği yapıyorlardı. İzmir'e her geldiğimde yanlarına uğruyordum. Toplantılarına da katıldım. Düzenledikleri pikniğe de gittim. Kilisede düzenlenen ayinlerini de izledim. Aradan zaman geçti, ailemden ayrıldım. Babam üç yıl önce cezaevine girdi. Ailemin ticari işlerini ben yürütmeye başladım. Bankalar ve esnaf odalarından kerdi çektim. Kredi borcum önemli meblağlara yükseldi. Babam cezaevinden çıktı, evlatlıktan sileceğini söyleyip, beni evden kovdu. Sanık G.Ş.'ye bu durumları anlattım. Borç yüzünden cezaevine girmek istemediğimi, başka bir suç işleyeceğimi söyledim. Bana çocukça haraket etmememi tavsiye etti. Kuru sıkı tabanca ve tüfeği aldım. Planımı gerçekleştirmek için taksiyle İzmir'e geldim. Taksiciye gelirken İzmir'de güzel bir akşam yaşayacağımı, eğleneceğimi söyledim. Kilisenin karşısındaki bir apartmana girip, kutudaki silah ve av tüfeğini hazır hale getirdim. Tüfeği poşete koydum, diğer silah koltuk altımdaydı" dedi. 

Yoldayken G.Ş.'yi arayıp, eylemi gerçekleştireceğini söylediğini anlatan Mustafa Ali Eren, "Beni desteklemedi. Apartmandan çıktım, Andrew kilisenin kapısı önünde birisiyle duruyordu. Tabancayı çıkartıp havaya ateş etmeye başladım. Anderw'e 'Burası Türkiye. Misyonerlik yapmanıza izin vermeyeceğim' diye bağırdım. Poşetteki tüfeği de çıkartıp ateş edecektim, beni yakalamak istediler. Tüfekle de bir el havaya ateş ettim. Andrew ve yanındakiler beni yakalayıp etkisiz hale getirdi. Kimseye zarar verme gibi bir niyetim yoktu. Ateş ettikten sonra korkutmak amacıyla 'El Kaide bunun hesabını soracak' diye bağırdım" diye konuştu. 

Facebook'tan, Manisa ve Alsancak'taki Dirliş kiliselerinin sayfalarına girip üye olduğunu da söyleyen Eren, 2009 yılında da Manisa Yeni Doğuş Kilisesi temsilciliğinin camlarıın kırıp, tabelasına zarar verenin kendisi olduğunu söyledi. 

Diğer sanık G.Ş., üzerine atılı suçlamaları kabul etmediğini, Mustafa Ali Eren'i herhangi bir eyleme yönlendirmediğini savundu.  Diriliş Kiliseleri Derneği vaizi Andrew Craig Brunson ise "Bu kişi beni tanımıyordu. Kendisini tanımıyorum. Ayrıca kilisede de ayin yapmıyoruz. Olay günü kilsede toplantı vardı.
Yanımdaki Çağlar ile ikimiz kapı önüne çıktık. Sanık, ikimizi hedef alıp, bize doğru ateş etmeye başladı. Tüm atışları hedef gözeterek yaptı. Şoke oldum. Bağırıp, tabancayla ateş ettikten sonra, poşetten tüfek de çıkarmaya çalıştığını farkettik. Bu sırada bir kişi üzerine atlayıp kollarından tuttu. Ben ve çevreden gelen komşularla etkisiz hale getirdik. Aslında hedefinde ben yoktum, hedef kiliseydi. Kendisinden şikayetçi değilim" dedi.

Mahkeme heyeti Mustafa Ali Eren,'in tutukluluk halinin devamına, cezai ehliyetinin olup olmadığının tespiti için Manisa Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi'ne gönderilmesine karar verdi. Diğer sanık G.Ş. ise tahliye edildi. Duruşma önümüzdeki ocak ayına ertelendi.