Hakkari’de askerliğini tamamladıktan sonra sözleşmeli olarak İzmir Yeni Foça 7. Jandarma Komando Eğitim Alay Komutanlığında Jandarma Uzman Onbaşı olarak eğitimlere başlayan S.B.S.’nin, güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının olumsuz olması sebebiyle 10 Ekim 2017 tarihinde sözleşmesi feshedildi. S.B.S.’nin herhangi bir sabıka kaydı bulunmaması, güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının olumsuz sonuç getireceği bir durumun olmaması sebebiyle S.B.S. isimli vatandaş hukuk mücadelesine başladı. İlk olarak S.B.S.'nin avukatı Çiler Nazif Koşar, feshin iptali için İzmir 5. İdare Mahkemesine dava açtı ancak mahkeme 'hükmün açıklanmasının geri bırakılması' kararı verildiğini, bu sebeple de fesih kararının doğru olduğuna hükmetti. 

Yeniden eğitimlere başladı 

İzmir 5. İdare Mahkemesinden çıkan kararın ardından Avukat Çiler Nazife Koşar, müvekkilinin yargılandığı fiilin yasada tahdidi olarak sayılan suçlardan olmadığı, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının işleme dayanak alınamayacağı ileri sürerek, kararın istinaf yoluyla incelenerek kaldırılması için İzmir Bölge İdare Mahkemesine başvurdu. İzmir Bölge İdare Mahkemesi, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş olması, olayın meydana geliş şekliyle fiilin niteliği dikkate alındığında bu hususun güvenlik soruşturmasının olumsuz şekilde değerlendirilmesini gerektirecek bir mahiyette olmadığı kanısına vardı. İdare Mahkemesi kararında, hukuki isabet bulunmadığı gerekçesiyle istinaf mahkemesi, S.B.S.’nin başvurusunun kabulüne ve İzmir 5. İdare Mahkemesinin kaldırılmasıyla dava konusu işlemin iptaline karar verdi. Alınan karar neticesinde Jandarma Genel Komutanlığı da Danıştaya gitmedi ve S.B.S.’yi yeniden çağırdı. Hukuk mücadelesini kazanan S.B.S., İzmir Yeni Foça 7. Jandarma Komando Eğitim Alay Komutanlığından sözleşmeli Jandarma Onbaşı olarak eğitimlerine yeniden başladı. 

"Yapılan işlemin yasal dayanağı kabul edilemezdi" 

Konuyu değerlendiren Ceza Avukatı Çiler Nazife Koşar, "Müvekkilim hakkında yapılan yargılama sonucu hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmiş olup, verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının arşiv araştırması ve soruşturmasını olumsuz etkileyecek bir niteliği bulunmamaktadır; çünkü hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı kesin bir mahkumiyet hükmü teşkil etmeyeceğinden, yapılan hukuki işlemin yasal dayanağı olarak kabul edilmesi mümkün değildir. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı, kurulan hükmün sanık hakkında bir hukuki sonuç doğurmamasını ifade eder" dedi. 

Karar emsal oldu 

Verilen kararın emsal olduğunun altını çizen Koşar, "Yerel mahkeme, takdir yetkisini kötüye veya keyfiyete göre kullanamaz. Müvekkilime verilen fesih kararı hukuka aykırıdır. İzmir Bölge İdare Mahkemesi bu kararıyla emsal oluşturmuştur" diye konuştu. 

Avukat Koşar, "Türkiye Cumhuriyeti’nde herkes, huzurlu, güvenli, geleceğinden emin bir şekilde yaşama hakkına sahip olduğuna, temel haklarının devletin koruması altında bulunduğuna inanmalıdır. Bireylere bu güveni verecek olan, yürütme ve yargıdır. Zira temel hukuk kuralları ve temel hak ve özgürlüklere saygı, hukuk devletinin en temel işlevi ve görevidir” ifadelerini kullandı. (İHA)