İÜ Soruşturma Komisyonu tarafından 16 Şubat’ta tebliğ edilen evraka göre, öğrencilere şu suçlama yöneltildi: “12 Ocak 2011 tarihinde Beyazıt ana kapıda basın açıklaması yapılması, slogan atılması, ana kapı demir parmaklıklarına afiş asılması ve bu grubun kimlik göstermeden içeri girmek istemeleri esnasında üniversitemiz özel güvenlik görevlilerine ağır hakaret ve aktif direniş göstererek fiili saldırıda bulunulması olayına karıştığınız…” 

Ferman misali asıldı 
Radikal, polise 1 yıl arama yetkisi veren kararla ilgili gelişmeleri adım adım duyurmuştu: İstanbul 1. Sulh Ceza Mahkemesi, Fatih Emniyet Müdürlüğü’nün talebi üzerine 30 Kasım 2010’da İÜ çevresinde polisin önleyici arama yapmasını kararlaştırdı. Aslında 5 yıldır hep verilen bu izin, bu kez bir de üniversitenin duvarına asılınca kıyamet koptu.
5 öğrenci, İstanbul 1. Sulh Ceza Mahkemesi’ne itirazda bulunurken; 12 Ocak’ta Beyazıt Kampüsü’nde eylem yapıldı. ‘AKP’ye, YÖK’e, polise, soruşturmalara başkaldırıyoruz’ pankartıyla yürüyen öğrenciler tarihi kapıya “Bu Üniversitede OHAL var” pankartı astı. 

Mahkeme 1 gün sonra, itirazı sonuçlandırdı. Arama iznini veren Hâkim Cevat Marancı, bu izni ‘hukuka uygun’ buldu, ancak kararın ‘ferman gibi’ üniversite duvarlarına asılmasını o da eleştirdi. Adını ifşa edenlere inceleme başlattı. 

‘Yetki gaspı’ 
Bir üst mahkeme (İstanbul 12. Asliye Ceza Mahkemesi) ise 18 Ocak’ta kararı tümüyle iptal etti. Kararda, Türkiye’de arama izninin hâkim kararıyla verildiği hatırlatıldı, 1 yıllık genel bir izinle hâkimin yetkisinin gasp edileceği vurgulandı. Ayrıca İstanbul’da OHAL veya sıkıyönetim uygulanmadığı ‘hatırlatıldı’.(Radikal)