5 Nisan Avukatlar Günü nedeniyle Kayseri Barosu'na bağlı avukatlar tarafından Atatürk Anıtı'na çelenk konuldu.

Cumhuriyet Meydanı'nda bulunan Atatürk Anıtı'na Kayseri Barosu Başkanı Fevzi Konaç tarafından çelenk konulmasının ardından saygı duruşunda bulunuldu ve İstiklal Marşı okundu.

Meydandaki tören sonrasında Kayseri Barosu'nda bir açıklama yapan Başkan Konaç, "Ülkemiz önemli bir süreçten geçerken zor zamanın ve zor anların mesleğini icra etmenen onur ve gururunu Kayseri Barosu'na kayıtlı bin 4 avukatla birlikte yaşamanın mutluluğu içindeyim" dedi.

Konaç, "Türkiye hukuk devleti olma mücadelesi verirken bu konuda barolarımızın ve avukatlarımızın susması asla kabul edilemez" ifadesinde bulunarak, "Törle mücadele, barış süreci gibi konuların gündemi işgal ettiği bu günlerde avukatlar olarak tüm milletimizin hassasiyetlerini bilerek ve saygı duyarak, sürece katkı sağlamak amacıyla doğrunun ve iyiyinin yanında tavır almamız gerektiğini düşünüyoruz. Siyasete alet olmadan, tarafgirlik yapmadan, hiç kimsenin hatırı için eğilmeden, vatanımızın, milletimizin birlik ve bütünlüğünü her şeyin üstünde tutarak konuşmanın vazifemiz olduğunu biliyoruz. Bu yüzden herkesi sağduyu içinde hareket etmeye davet ediyoruz. Hukukun çokça tartışıldığı ve gündemin en önemli kunusu olduğu bir ülkede, hukukçuların ve baroların konuşmasından daha doğal bir şeyin olmadığını düşünüyoruz" diye konuştu.

Başkan Konaç, açıklamasını şu şekilde sürdürdü:

"Darbe anayasaları ile hak ve özgürlüklerin önünün açılması mümkün değildir.

Milletin değerlerini yok sayan, toplumu ayrıştıran, hak ve özgürlükleri güvenlik gerekçesi ile baskı altına alan bir anayasa ile sorunların çözülme şansının olmadığı ortadadır.

Darbe sonrası, siyasal hayatı kontrol altında tutma amacıyla yapılan anayasa ortık milletimize dar gelmektedir. Ülkemizde, hukukun üstünlüğü derken, hukuk devleti derken, 'Faaliyetlerinde insan haklarına ve hukukun evrensel ilkelerine bağlı vatandaşların temel hak ve özgürlüklerine saygılı devlek anlayışı'nın bir an önce gerçekleşmesini dilerken, üzerimize düşen sorumlulukları yerine getirmenin milletimize karşı bir vazife olduğunun farkında olduğumuzu ifade ediyoruz.

Bu ülkede kan ve göz yaşı dinmelidir. Ancak şehitlerimizin ruhu incitilmemeli, şehit anne ve babalarının duyguları asla göz ardı edilmemelidir.

Milletimiz binlerce evladını teröre kurban verdi. Şehit haberleri ile binlerce ocağa ateş düştü. Bin yıldır bu topraklarda kardeş olan insanlar birbirlerine düşman edildi. Belki geçmişe dair hatalarımız oldu, devleti temsil ettiğini zannedenler bu ateşin yükselmesine katkı sağlayan kusurlar işledi. Bütün bunları tekrar tekrar konuşmanın kimseye faydası kalmadı.

Milletimizin bu gün barış ve huzura her zamankinden daha çok ihtiyacı vardır. Bu yüzden siyasilerimiz çekişme ve siyasi kaygılarını bir kenara bırakmalıdır. Ülkenin iktidarı ve muhalefeti bir araya gelerek onurlu bir çözüm yolu mutlaka bulunmalıdır. Milletimiz kan ve gözyaşından bıkmış ve artık sabrı kalmamıştır. Bütün bunları ifade ederken taraf olduğumuz tek şey bu toprakların huzuru olduğunun altını özellikle çizmek isteriz."



İHA