Anayasa Mahkemesi üyeliğine seçilen Erdal Tercan'ın and içme töreni, Anayasa Mahkemesi Yüce Divan Salonunda yapıldı. Törende konuşan Haşim Kılıç, yargının bir toplumu arındıran, hak ihlalini ortadan kaldıran, güçlü ve zorbalar karşısında güçsüzün ve mağdurun hak arama kapısı olduğunu söyledi. Kılıç, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Bu kapıdan hakkını alamadan, eli boş dönenler, bilinmelidir ki demokratik rejimlerin geleceğini tehdit eden en ciddi tehlike grubunu oluşturur. Tıkanmış, hantal, işlemeyen, çağ dışı bir yargı sistemiyle geleceğe umutla yürüme imkanımız kalmamıştır. Bu sistem, bu büyük ülkeye yakışmıyor. Halkımız yasamadan, yürütmeden ve yargının temsilinden sorunların çözümünü bekliyor. Suçlu aramanın anlamsızlığı açıktır. Bu sorunlara çözüm üretmesi gereken herkes oluşan tablodan sorumludur.

Yüksek yargının değerli mensupları da öz eleştirisini cesaretle yapma erdemini göstermelidir. Yıllardır yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı örtüsü altında yüksek yargının içine düşürüldüğü durumu kimsenin savunacak mecali yoktur. Yargı organlarına yapılan seçimleri kimin seçtiği ya da kimin seçildiği gözetilerek bir yerleri ele geçirme planı olarak niteleme, demokrasi anlayışı ile bağdaşmadığı gibi yargı mensuplarına yapılan bir büyük saygısızlıktır. Dün olduğu gibi bugün de her yargı mensubu namusuna emanet edilen görevi onurla sürdürmeye devam edecektir.

Yüksek yargının değerli mensupları, önerilen her çözümü 'kaos yaratır' nitelemesiyle peşinen reddetme alışkanlığından vazgeçmelidir. Yargı gücünü vesayete dönüştürerek, bunu yargı bağımsızlığıyla meşrulaştırmaya çalışmanın hukuk devletinde yeri olamaz.''

 Gerçeker'den Haşim Kılıç'a gönderme

''Adil bir yargı düzeni için reform"

Yargının asli görevinin gücü elinde bulunduranları hukukun sınırları içine çekmek, onların makul ve ölçülü davranmalarını sağlamak olduğunu ifade eden Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, şöyle dedi:

''Yargının sorunları için önerilen çözüm yollarının konjonktürel dalgalanmalara, değişen ve seçilen kişilerin kimliğine bağlı olarak sürekli revize edilmesi endişeyle izlenmektedir. Bu tutarsızlıkları sürdürenler, hangi düşünce ve öğreti adına yaparsa yapsın adalet ve vicdan olgusuna beslenen güven duygusunu ortadan kaldırmaktadır. Adına karar verilen milletimiz, karşı çıkılan çözüm önerilerinin yerine ne istendiğinin samimiyetle ortaya konulmasının ve bu utanç tablosunun ortadan kaldırılmasının beklentisi içindedir.''

Çözüm önerilerinin hak arama yollarını kolaylaştıran, alternatif sunan, imkan yaratan nitelikleriyle sunulması gerektiğini söyleyen Kılıç, zorlaştıran, biriktiren, süreci uzatan ve sonuçta zaman aşımına sığınan yaklaşımların hukuk devleti anlayışıyla bağdaşmayacağına vurgu yaptı.

Kılıç, şunları kaydetti:

''Yargı sistemi yeniden oluşturulurken, iktidarın ve muhalefetin siyasi umut kapısı olmasına imkan verilmeden, evrensel standartlara göre yapılandırma amacı güdülmeli, siyasi düşüncelerdeki farklılıklar sonucu oluşan dostluk ve karşıtlık duyguları, yargısal sorunların çözümlerine yansıtılmadan adil bir yargı düzeni için reformlar hayata geçirilmelidir.

Türk hukuk sistemine ilk defa giren bireysel başvuru gibi önemli bir hak arama yolunun bütün ayrıntılarıyla yasal bir düzenlemeye bağlı tutulmasının zorluğu açıktır. Bu konuda oluşacak bazı boşluk ve ayrıntıların Anayasa Mahkemesi iç tüzüğü ve içtihatlarıyla şekilleneceğinin kabulü doğal karşılanmalıdır. Çok süratli ve etkin bir yargı reformu yapılmadıkça bireysel başvurunun başarı şansının oldukça düşük olduğunu da belirtmeden geçemeyeceğim.''

 

Törene Yüksek yargı'dan katılım olmadı

Anayasa Mahkemesi üyeliğine seçilen Erdal Tercan'ın ant içme töreni, Anayasa Mahkemesi Yüce Divan Salonu'nda yapıldı. Törene, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Adalet Bakanı Sadullah Ergin katıldı. Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker ile Danıştay Başkanı Mustafa Birden'in törene katılmaması ise dikkat çekti.

Haşim Kılıç, burada yaptığı konuşmada, onurlu ancak sorumluluk gerektiren Anayasa Mahkemesi üyeliği görevine bugün ant içerek başlayacak olan Prof. Dr. Erdal Tercan'ın anayasanın bağlayıcılığı ve üstünlüğü ilkesini gözeterek görevini sorumluluk bilinci içinde anayasaya, yasaya ve hukuka uygun olarak oluşacak vicdani kanaatlerine göre yerine getireceğine inandığını dile getirdi.

Kılıç, mahkemeye güç katacağına inandığı Tercan'a yeni görevinde başarılar diledi ve "Çağdaş yorumlarıyla sorun üreten değil, sorun çözen bir mahkeme anlayışına katkı sunacağına, insan haklarına dayalı, demokratik, laik ve sosyal hukuk devletinin tam bir bağımsızlık içinde koruyucusu ve güvencesi olan inancımı belirtmek isterim" dedi.
 

"Olağanüstü sorunlar"

Yargıda yaşanan olağanüstü sorunların anayasa ve yasalarda yapılan zorunlu ve kaçınılmaz değişikliklerin gerekçesini oluşturduğunu ifade eden Kılıç, Anayasa değişiklikleriyle ilgili yapılan tartışmalar, eleştiriler ve ortaya konulan demokratik tepkilerin artık geride kaldığını anlattı. Kılıç, yapılan değişiklikleri hayata geçirecek olan uyum yasalarıyla ilgili tartışma ve eleştirilerin yaşandığı bir dönemden geçildiğini belirtti.
 

"Her türlü tepki güvence altında"

Eleştirileri, ortaya konulan demokratik tepkileri anlayış ve sabırla karşılamanın demokratik tavrın vazgeçilmez gereği olduğuna işaret eden Kılıç, "Hakaret ve şiddet içermeyen her türlü tepki modeli, anayasanın tanıdığı hak ve özgürlüklerin güvencesi altındadır. Bu kapsamda yaşananlardan kaygılanmak değil, demokratik sistemin sağlığına yapılan katkı nedeniyle güven duymalıyız. Muhalefetin, eleştirilerin, şok düşüncelerin, sarsıcı ifadelerin olmadığı bir sistemi demokratik düzenle tanımlamak mümkün değildir" diye konuştu.

Kılıç, yargının asli görevinin gücü elinde bulunduranları hukukun sınırları içine çekmek, onların makul ve ölçülü davranmalarını sağlamak olduğunu savunarak "Yargının orunları için önerilen çözüm yollarının konjonktürel dalgalanmalara, değişen ve seçilen kişilerin kimliğine bağlı olarak sürekli revize edilmesi endişeyle izlenmektedir" değerlendirmesinde bulundu.

"Tutarsızlıkları sürdürenler, hangi düşünce ve öğreti adına yaparsa yapsın adalet ve vicdan olgusuna beslenen güven duygusunu ortadan kaldırmaktadır" diyen Kılıç, adına karar verilen milletin, karşı çıkılan çözüm önerilerinin yerine ne istendiğinin samimiyetle ortaya konulmasının ve bu "utanç tablosunun" ortadan kaldırılmasının beklentisi içinde olduğunu öne sürdü.
 

"Yargı, siyasal umut kapısı olmamalı"

Yargıda yaşanan sorunlara ilişkin çözüm önerilerinin, hak arama yollarını kolaylaştıran, alternatif sunan, imkan yaratan nitelikleriyle sunulması gerektiğini söyleyen Kılıç, zorlaştıran, biriktiren, süreci uzatan ve sonuçta zaman aşımına sığınan yaklaşımların hukuk devleti anlayışıyla bağdaşmayacağına vurgu yaptı. Kılıç, şöyle devam etti:

"Yargı sistemi yeniden oluşturulurken, iktidarın ve muhalefetin siyasi umut kapısı olmasına imkan verilmeden, evrensel standartlara göre yapılandırma amacı güdülmeli, siyasi düşüncelerdeki farklılıklar sonucu oluşan dostluk ve karşıtlık duyguları, yargısal sorunların çözümlerine yansıtılmadan adil bir yargı düzeni için reformlar hayata geçirilmelidir.

Türk hukuk sistemine ilk defa giren bireysel başvuru gibi önemli bir hak arama yolunun bütün ayrıntılarıyla yasal bir düzenlemeye bağlı tutulmasının zorluğu açıktır. Bu konuda oluşacak bazı boşluk ve ayrıntıların Anayasa Mahkemesi iç tüzüğü ve içtihatlarıyla şekilleneceğinin kabulü doğal karşılanmalıdır. Çok süratli ve etkin bir yargı reformu yapılmadıkça bireysel başvurunun başarı şansının oldukça düşük olduğunu da belirtmeden geçemeyeceğim."
 

"Bu sistem, bu büyük ülkeye yakışmıyor"

Kılıç, yargının bir toplumu arındıran, hak ihlalini ortadan kaldıran, güçlü ve zorbalar karşısında güçsüzün ve mağdurun hak arama kapısı olduğunu savundu. "Bu kapıdan hakkını alamadan, eli boş dönenler, bilinmelidir ki demokratik rejimlerin geleceğini tehdit eden en ciddi tehlike grubunu oluşturur" diye konuşan Kılıç, "Tıkanmış, hantal, işlemeyen ve çağ dışı bir yargı sistemiyle geleceğe umutla yürüme imkanımız kalmamıştır" eleştirisinde bulundu.

Kılıç, "Bu sistem, bu büyük ülkeye yakışmıyor. Halkımız yasamadan, yürütmeden ve yargının temsilinden sorunların çözümünü bekliyor. Suçlu aramanın anlamsızlığı açıktır. Bu sorunlara çözüm üretmesi gereken herkes oluşan tablodan sorumludur. Dün olduğu gibi bugün de her yargı mensubu namusuna emanet edilen görevi onurla sürdürmeye devam edecektir" dedi.

Kılıç, yargının yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı örtüsü altına sığındığını ve bu nedenle yüksek yargının içine düşürüldüğü durumu kimsenin savunacak hali olmadığını ifade etti. Kılıç, "Yüksek yargının değerli mensupları da öz eleştirisini cesaretle yapma erdemini göstermelidir. Yargı organlarına yapılan seçimleri kimin seçtiği ya da kimin seçildiği gözetilerek bir yerleri ele geçirme planı olarak niteleme, demokrasi anlayışı ile bağdaşmadığı gibi yargı mensuplarına yapılan bir büyük saygısızlıktır" diye konuştu.

 

Süper temyiz eleştirisi

Kılıç, AYM'ye yapılacak olan bireysel başvurularda temel haklara ilişkin olmayan mahkeme kararlarının mahkemece incelenmesinin söz konusu olmayacağını açıkladı. "Maalesef mahkeme kararlarının tamamının Anayasa Mahkemesince denetleneceği gibi gerçekle hiçbir ilgisi olmayan bir izlenim yaratılmaya çalışılmaktadır" eleştirisinde bulunan Kılıç, bireysel başvurunun; itiraz, istinaf ya da bir temyiz yolu olmadığını bildirdi.

İtiraz ve temyiz yolunda gözetilmesi gereken konular hakkında Anayasa Mahkemesi'nin inceleme yapmasının düşünülemeyeceğini savunan Kılıç, "Esasen Anayasa bunu açıkça yasaklamış olduğundan bu tür başvuruların incelenmeden reddedileceği açıktır. Anayasa Mahkemesi'nin süper temyiz makamı biçiminde nitelendirilmesi bilgi eksikliğinden kaynaklanmıyorsa, bireysel başvuru yolunu etkisiz ve sonuçsuz bırakma gayretinin bir sonucu olarak değerlendirilmektedir. Temyiz incelemesinde kanunların doğru anlaşılması ve uygulanması denetlenirken, bireysel başvuruda yargı kararının sebep olduğu temel bir hakkın ihlali aranacaktır. Anayasa Mahkemesi'nin temel hak odaklı bu denetimi, kendi uzmanlık alanına ilişkin sınırlı ve teknik bir nitelik arzetmektedir" dedi.
 

"Önemli bir denetim yolu"

Bireysel başvurunun, tüm yargı organlarını kuşatarak, adil yargılama konusunda daha duyarlı, davranmalarını sağlayacak önemli bir denetim yolu olacağını savunan Kılıç, "Getirilen bu olağanüstü kanun yolunun halkımızın ihlal edilen haklarına adil sonuçlar öngörerek, insanlık onurunu yücelteceğine olan inancımı bir kez daha belirtmek istiyorum" dedi.

Hak ve özgürlüklerin evrensel olduğunu anlatan Kılıç, "Onları derinleştirmek, tehditler karşısında savunmak Anayasa Mahkemelerinin temel görevidir. Anayasa yargısının özü; ırk, renk ve inancı ne olursa olsun insan olma ortak paydasına sahip herkesin var olan onurunu yüceltmektir. Bu kutsal görevi başarı ile yürütebilmek, ancak adil ve tarafsız kalmayı becerebilen yargıçların varlığı ile mümkündür" diye konuştu.

Anayasa Mahkemesi üyesi Erdal Tercan, Kılıç'ın konuşmasının ardından yemin etti. Yemin eden Tercan'a kisvesini Anayasa Mahkemesi Başkanı Kılıç giydirdi. Tercan daha sonra Cumhurbaşkanı Gül, TBMM Başkanı Şahin, Başbakan Erdoğan ve diğer protokolün tebriklerini kabul etti. Törenin ardından, Bakan Kılıç, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Adalet Bakanı Sadullah Ergin'i makamında ağırlayarak bir süre sohbet etti.


hurriyet.futbol 
fotomac.futbol
sabah.futbol  
star.futbol 
ntvspor.futbol
misli.futbol  
sahadan.futbol 
bahisci.futbol 
milliyet.futbol 
radikal.futbol
passoligkart.futbol
passolig.futbol

bloomberght.tv

reutersturkiye.com
reutersturkce.com
reutersturkey.com
reutershaber.com
reutersenglish.com
reutersturkcehaber.com
reutershaberajansi.com
reutersturkiyehaberajansi.com
reutersphotos.com
reutersvideo.com
reuterseconomy.com
reutersbusiness.com
reutersamerica.com
reuterseurope.com
reutersunitedkingdom.com
reutersrussia.com
thomsonreutersturkiye.com
thomsonreutersturkcehaber.com
thomsonreutershaber.com
thomsonreutersturkce.com
reutersturkiyehaberservisi.com
reutersturkcehaberservisi.com
reutershaberservisi.com