Anayasa Mahkemesi eski raportörü ve Demokrat Yargı Derneği Eşbaşkanı Doç. Dr. Osman Can, Türkiye’de, 2011 yılında yapılacak seçimlerden sonra yepyeni bir anayasa hazırlayacak bir meclisin oluşturulacağını söyledi.

Can, Köln Kitap Fuarında verdiği "Referandum’dan sonra Türkiye’nin yol haritası" konulu konferansta, Türkiye’de bugüne kadar yapılan anayasaların eski tarz siyasete göre yapıldığını belirterek, "Türkiye’nin yüzde 80’i yeni bir
anayasa istiyor. Özgür olmak istiyor ve devlet yönetimine katılmak istiyor. 2011 seçimleri yeni anayasa seçimleri olacaktır. 2011’de oluşturulacak parlamento, yeni anayasayı yapacak parlamento olacaktır. Türkiye, tüm farklılıklarıyla birlikte ’Türkiye benim ülkem’ denilecek bir ülke olmaya doğru gidiyor" dedi.

Türkiye’de uygulanan seçim barajının yüzde 10 ile çok yüksek olduğunu
ifade eden Can, "Bu barajı darbeciler getirdi. Bu baraj düşürülmeli. Parlamento
bunu yapmalıdır. Parlamento bunu yapmazsa toplum bunu parlamentoya
hissettirmelidir" diye konuştu.

HSYK seçimlerine de değinen ve artık seçimlerde kimin kazandığının önemli
olmadığını, kim kazanırsa kazansın yeni anayasal düzene göre hareket edileceğini
kaydeden Can, Anayasa Mahkemesi konusunda Almanya’yı örnek gösterdi.

Can ayrıca, yurtdışında yaşayan Türklerin, Türkiye’deki insanlara en
büyük faydasının döviz getirmelerinden çok Türkiye’nin dışında başka bir dünyanın
varolduğunu göstermesi olduğunu belirterek, 1960’lı yılların sonlarına doğru
devletin halk tarafından sorgulanmaya başladığını söyledi.

Türkiye’den yılda 7,8 milyon insanın dünyayı dolaşmak için çıktığına
işaret eden Can, "Tüm Türkiye’den sanayi üretimi için işadamları dünyada
dolaşıyor. Türkiye’de yüzde 80 oranında kentleşme var. Artık Ankara’da verilen
kararlar toplum tarafından kolay kolay kabullenilmiyor. Toplum artık sorgular
hale geldi. Tek parti ideolojisinin düzeni değişiyor. Değişim iyi mi kötü mü,
bence değişim iyidir. Türkiye, halkı devlet egemenliğinden uzak tutan sistemden
halkın çerçevelendirdiği bir aşamaya geçiş yapıyor. Halkın, toplumun ciddi
siyasal uygulamalara karşı duyarlı olduğu bir yerde ister şu parti, ister bu
parti iktidarda olsun, hepsinin belli bir sınırı vardır. Türkiye artık kendisine
dayatılan anayasal düzeni parçalamaya başlamıştır" şeklinde konuştu.

Konferansta bir soru üzerine, laik bir ülkede Diyanet İşlerinin olmaması
gerektiğini savunan Can, Diyanetin bu haliyle devam etmesinin din ve vicdan
özgürlüğü açısından engel oluşturduğunu kaydetti.






AA