Farklı kesimlerden çeşitli siyasi parti ve sivil toplum örgütleri, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Diyarbakır ziyaretinin, Kürt sorununun çözümünde ön açıcı bir rol oynamasını dilerken "Kürt kimliğinin kabul edildiği, anadilde eğitim hakkının tanındığı, Kürt sorununun adil ve eşitlik temelinde çözümünün yer aldığı çağdaş bir anayasanın yapılmasını" istedi.

HAK-PAR Diyarbakır İl Başkanı Arif Sevinç, KADEP Diyarbakır İl Başkanı Civanroj Ceyhan, Kürt Devrimci Demokratlar Hareketi sözcüsü Halim İpek, Dicle Fırat Diyalog Grubu sözcüsü Muhittin Batmanlı ve Demokrat Kürtlerin Arayışı(Lêgerîn) Sözcüsü Tahsin Sever ortak bir yazılı açıklama yaptı. Kürt sorununun demokratik ve barışçıl çözümüne yönelik tartışmaların yoğunlaştığı bu günlerde Cumhurbaşkanı'nın Diyarbakır'ı ziyareti özel bir anlam kazandığı ifade edilen açıklamada "Sayın Cumhurbaşkanı'nın gelenekselleşmiş ret ve inkar politikasının aşılmasında, soruna çağdaş çözümlerin bulunmasında, barışçıl demokratik zeminlerin oluşturulmasında ön açıcı bir rol oynamasını diliyoruz" denildi.

Kürt sorununun ulusal bir sorun olduğu kaydedilen açıklamada "Osmanlı devletinin yıkıntıları üzerinde, çok uluslu, çok dilli, çok kültürlü, çok din ve mezhepli bir coğrafyada, tek ulus yaratma politikası akıl almaz baskı yöntemleri ve asimilasyon politikalarına rağmen iflas etmiştir. Devletin izlediği inkar ve şiddet politikaları sadece acı ve gözyaşı üretmiş, kaynakların heba olmasına, militarist-bürokratik yapının güçlenmesine neden olmuş, en önemlisi halklar arasında güvensizlik tohumlarının ekilmesine neden olmuştur. Şiddete dayalı politikalar yerine diyaloga, hoşgörüye ve karşılıklı anlayışa dayalı bir politikayı öne çıkarmak, barışçıl demokratik kanalları açmak bugünkü siyasetçilerin önceliği olmalıdır" görüşüne yer verildi.

Kürt sorununun demokratik çözümüne yönelik en uç önerilerin bile tartışılabilmesi gerektiği belirtilen açıklamada şunlar kaydedildi:

"Bizler farklı kesimlerden gelen Sosyalist, Liberal, Demokrat, İslami Kürt parti ve grupları olarak; son milli Güvenlik Kurulu bildirisinde ifadesini bulan tekçi statükocu anlayışın çözümsüzlükte ısrar olduğunu vurguluyor, öncelikle, Kürt kimliğinin kabul edildiği, Anadilde eğitim hakkının tanındığı, Kürt sorununun adil ve eşitlik temelinde çözümünün yer aldığı çağdaş bir anayasanın yapılmasını, talep ediyoruz."(ANKA)
(HH/ÖMR)