ADALET Bakanlığı, mahkemelerde ana dilde savunma hakkıyla ilgili çalışmasını olgunlaştırdı. Son şekli verildikten sonra Meclis aşamasına gelecek düzenlemeyle, ilginç bir formül üretildi. Buna göre, isteyenler Türkçe bilse dahi, “Kendini daha iyi ifade edebileceği dilde” savunma yapabilecek. Ancak, bunun da sınırları olacak.



KENDİMİ DAHA İYİ İFADE EDERİM

Bakanlığın yaptığı çalışmaya göre, Ceza Muhakemesi Kanunu’nun, mahkemelerde tercüman bulundurulmasına ilişkin halleri düzenleyen 202’nci maddesinde değişiklik yapılacak. Mevcut düzenleme, Türkçe bilmeyenlerin ana dillerinde savunma yapma hakkı veriyor ve mahkemelerde tercüman bulundurulmasını düzenliyor. Bu maddede yapılacak değişiklikle, sanığa “İfade verme ve mahkemede savunma yapma” aşamasında, “Kendini daha iyi ifade edebileceği dili kullanma hakkı” verilecek. Madde, şöyle düzenlenecek:
“Sanık veya mağdura, meramını daha iyi anlatabileceği dilde,  mahkeme tarafından atanan tercüman aracılığıyla duruşmadaki iddia ve savunmaya ilişkin esaslı noktalar tercüme edilir. Engelli olan sanığa veya mağdura, duruşmadaki iddia ve savunmaya ilişkin esaslı noktalar, anlayabilecekleri biçimde anlatılır. Bu madde hükümleri, soruşturma evresinde dinlenen şüpheli, mağdur veya tanıklar hakkında da uygulanır. Bu evrede tercüman, hakim veya Cumhuriyet savcısı tarafından atanır.”

KÖTÜYE KULLANMAYA ÖNLEM

Böylece bir kişi Türkçe bilse de, “Ben derdimi Kürtçe daha iyi anlatabilirim” derse Kürtçe tercüman atanacak. Bakanlık, yargı aşamasında anadili kullanma hakkını bu iki nokta ile sınırlı tutacak. KCK ve Ergenekon gibi davalarda, bu hakkın kötüye kullanılıp mahkeme sürecinin geciktirilmesi önlenecek. Bu davaların gecikmesi için binlerce sayfayı bulan dava dosyalarının “Fransızca, İngilizce veya Kürtçe’ye çevrilmesini istiyorum” denemeyecek.