Sivas Madımak Oteli’nde, 2 Temmuz 1993’te meydana gelen olaylarla ilgili yeni bir hukuki skandal ortaya çıktı.

Milliyet gazetesinden Türker Karapınar’ın haberine göre uzun süre ‘bulunamadıkları’ gerekçesiyle dosyaları ana davadan ayrılan 3 sanığın yargılandığı davada zamanaşımı yanlış hesaplanınca mahkeme katliamın ardından yakalanan ancak 1994’te serbest bırakıldıktan sonra Belçika’ya kaçan sanıklardan Murat Karataş’ı 5 yıldır ‘nafile’ yargıladı.

Katliamın ardından 2 Temmuz 1993’te gözaltına alınıp 16 Temmuz 1993’te tutuklanan Murat Sonkur, Eren Ceylan ve Murat Karataş hakkında 20 Temmuz 1993’te dava açıldı. 1994’te serbest bırakılan sanıklar bir daha bulunamadı. Kapatılan Ankara 1 Nolu DGM, sanıklarla ilgili ilk kararını 26 Aralık 1994’te verdi.

DGM, Sonkur’u 3 yıl, Karataş ve Ceylan’ı ise 15’er yıl hapse mahkum etti. Yargıtay bu kararı bozdu. Sanıklardan Sonkur hakkında 14 Mayıs 1997’de, diğer iki sanık hakkında da 26 Aralık 1994’te gıyabi tutuklama kararları verildi. 3 sanığın yargılandığı dava Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nde sürerken, Adalet BakanlığıUluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü, 20 Şubat 2013’te Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na bir yazı gönderdi. “Terör örgütü kurmak ve yönetmek” suçundan hakkında tutuklama kararı bulunan Karataş’la ilgili Belçika’dan yapılacak iade talebinin, bu ülke kanunlarına göre yapılması gerektiğine işaret edilen yazıda, şöyle denildi:

“Söz konusu işlenmiş olan suçun Belçika kanunlarına göre zamanaşımı süresinin 01/07/2008 tarihinde dolmuş olduğu, dolayısıyla 02/07/1993 ile 01/07/2008 tarihleri arasında adli makamlar tarafından zamanaşımını kesen yeni bir yakalama müzekkeresi, mahkeme kararı, ev araması, bilirkişi raporu talebi veya yetkili bir polis memuru tarafından yazılmış ifade tutanağı gibi unsurların olup olmadığına ilişkin belgelerin gönderilmesi rica olunur.”

Bakanlığın, Ankara savcılığından istediği yazıya Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 5 Nisan 2013’te cevap verildi. Cevabi yazıda Karataş’ın yargılanmasında zamanaşımını kesen herhangi bir işlemin yapılmadığı bildirildi. Bakanlık ile mahkeme arasında yapılan bu yazışma, 26 Aralık 1994’te gıyabi tevkif, 2 Haziran 2005’te ise hakkında yakalama kararı çıkarılan ve Kırmızı Bülten ile tüm dünyada aranan sanık Murat Karataş’ın Belçika’dan iadesini imkânsız hale getirdi.

Sivas olaylarının bir numaralı sanığı dönemin Sivas Belediye Meclis üyesi Cafer Erçakmak hakkında da Kırmızı Bülten çıkarılmıştı. Erçakmak’ın, Kırmızı Bülten ile tüm dünyada aranırken, Sivas’ta olduğu ve gizlice gömüldüğü ortaya çıkmıştı.

‘BU İNSANLIĞA KARŞI SUÇ’
Sivas Madımak Oteli’nde öldürülenlerin avukatlarından Şenal Sarıhan, bakanlık ile mahkeme arasında yapılan bu yazışmadan 3 sanığın yargılandığı davanın son duruşmasında haberdar oldu. Sarıhan, “20’nci yıldayız ama adaletin sağlanması konusunda en ufak yeni bir gelişme yok. Sivas olayları insanlığa karşı işlenmiş bir suçtur ve sanıklarla ilgili davalarda zamanaşımı olamaz” diye konuştu.