Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Kara Havacılık Komutanlığındaki eylemlere ilişkin 152'si asker, 3'ü sivil 155 kişi hakkında açılan davaya sanık savunmalarıyla devam edildi.

Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza ve İnfaz Kurumlarındaki duruşma salonunda görülen davada, görev yeri olmadığı halde Kara Havacılık Okuluna giden, oradan da darbenin yönetildiği Akıncı Üssü'ne geçen sanık eski Kurmay Albay Mustafa Durmuş, hakim karşısına çıktı.

Pilot olarak mezun olduktan sonra terörle mücadele kapsamında operasyonlara katıldığını, önemli başarılar elde ettiğini savunan Durmuş, birçok kez teröristler tarafından açılan ateşe maruz kaldığını ileri sürdü.

Yurt dışı görevinden önce terör örgütleri DEAŞ ve PKK/YPG'ye karşı düzenlenen operasyonlara katıldığını anlatan Durmuş'un, askeri kariyeriyle ilgili örnekler vermesi üzerine müşteki sıralarında oturan izleyicilerden biri, "Ne yapalım, altın madalya mı takalım? Hainliğini anlat hainliğini." dedi.

Sanık Durmuş'un, "Birazdan dinleyeceksiniz." karşılığını vermesi üzerine Mahkeme Başkanı Dik, taraflara uyarıda bulundu.

İddianamede 2016 Mayıs'tan itibaren darbe planları yapılmaya başlandığına dair bilginin yer aldığını söyleyen Durmuş, bu kapsamda 15 Temmuz'dan önce örgüt üyeleri tarafından düzenlenen toplantılara katılmadığını savundu.

Pakistan görevi dönüşünde başka bir birliğe atandığından ilişiğini kesmek için 15 Temmuz'da Kara Havacılık Okuluna sivil olarak gittiğini, daha sonra burada temin ettiği uçuş tulumunu giydiğini anlatan Durmuş, "İddianameden 300'e yakın sanık ve tanık ifadesinden sadece iki kişinin darbe toplantılarına katıldığıma dair şüpheli, gerçeği yansıtmayan beyanları var. Bunların ifadesi de dolaylı olarak yer alıyor. Darbeden iki gün önce okulda olduğum söyleniyor. Bu doğru olsa bile söz konusu toplantıya katıldığımı göstermez. Buna rağmen savcı 15 Temmuz darbe günü Güvercinlik kışlasına gitmemi bir nedene bağlıyor." savunmasını yaptı.

"PKK'ya atmadığınız bombaları bize yağdırdınız"

Bu arada müştekilerden birinin, "Vatan haini, emri kimden aldığını söyle, onu anlat önce." demesi üzerine Durmuş, "Nerenle dinliyorsun sen?" karşılığını verdi.

Diğer müştekiler de sanığa "1 dolara namusunuzu sattınız alçaklar, bu kadar polisi, vatandaşı katlettiniz. PKK'ya atmadığınız bombaları bize yağdırdınız. Bir insandan 50 mermi çıkar mı? Hiç mi acımadınız?" diyerek tepki gösterdi.

Duruşma salonunda gerginliğin artması üzerine Mahkeme Başkanı Dik, duruşmaya ara verdi.

Aradan sonra savunmasına devam eden Durmuş, darbeyi sevk ve idare eden yönetici olarak suçlandığını hatırlatarak, "Ramazan Bayramı tatili, pilotaj muayenesi ve Pakistan görevi dönüşü göreve gitmem gerekiyordu. Bu gidişim de 15 Temmuz'a denk geldi. Yani tayin olduğum Harp Okuluna gitmeden önce zorunlu uçuşumu yapmak için gerekli hazırlıkları yapmak adına oradaydım. O gece bana ait telsiz kayıtları var mı? Telefon kayıtları var mı? Tamam, bir iki tane telefon görüşmesi olabilir ama bu darbe girişimini sevk ve idare ettiğimi gösterir mi? Hayır." ifadelerini kullandı.

Sıkıyönetim komutanları ile diğer görevlere yapılan sözde atamalara ilişkin listelerde isminin yer almadığını belirten Durmuş, "Eğer darbeci olsaydım beni de bir yere atarlardı herhalde. Bir dolar da yok zaten. Aslında ne ararsanız bende yok." dedi.

"Aklımızla dalga geçme"

15 Temmuz'da eski görev yeri Kara Havacılık Okuluna geldiğinde teamüller gereği amirlerini ziyaret ettiğini ifade eden Durmuş, bu kapsamda Tümgeneral Hakan Atınç ile sanık eski Tuğgeneral Ünsal Coşkun'un odasına gittiğini, daha sonra yıllık zorunlu uçuş programını koordine etmek için mesaiye kalmaya devam ettiğini anlattı.

Mahkeme Başkanı Dik'in, "Sen ilişiğini kesmeye gitmemiş miydin? Neden mesaiye kalıyorsun?" sorusuna Durmuş, "Hiçbir zaman normal mesaiyi zamanında bitirmedim, 9'dan, 10'dan önce karargahtan ayrılmadım. Çalışıyorsanız laf oluyor, çalışmıyorsanız laf oluyor. Darbe girişiminden tutuklananların çoğu kurmay. Neden? Çünkü onlar zaten orada mesaiye kalıyor." diye konuştu.

İlerleyen saatlerde Kara Havacılık Okulunun yanındaki jandarma birliğinden silah seslerinin geldiğini, olası bir çatışmanın ortasında kalmamak için uçuşa hazır bir helikoptere bindiğini belirten Durmuş, helikopterin darbenin merkez üssü Akıncı'ya gittiğini ifade etti. Durmuş, helikopterdeki askerler ile pilotu hatırlamadığını savundu.

Mahkeme Başkanı Dik'in, "Darbe gecesini üç satırla geçiştirdin." sözleri üzerine sanık Durmuş, "Başkanım ayağım takıldı onu da mı anlatıyım?" dedi.

Bunun üzerine Başkan Dik, "Aklımızla dalga geçme, 15 Temmuz öncesini o kadar detaylı anlattın, darbe gecesine gelince de geçiştiriyorsun." diyerek tepki gösterdi.

"Tümgeneral Atınç'ı darbeci zannettim"

Hazırlık aşamasında darbe girişimine ilişkin önemli itiraflar içeren savcılık ve sulh ceza hakimliğinde verdiği ifadeleri kabul etmediğini söyleyen Durmuş, mahkeme huzurunda verdiği beyanının dikkate alınmasını talep etti.

Daha sonra çapraz sorgusuna geçilen sanık Durmuş, darbeciler tarafından derdest edilen Tümgeneral Hakan Atınç'ın başında beklediğini kabul ederek, "Atınç'ı darbecilerin safından zannederek kendi inisiyatifimle kimseden emir almadan bunu yaptım." iddiasında bulundu.