Kuzu, Boğaziçi Avukatlar Derneğince düzenlenen ''Katılımcı Anayasa'' konulu Uluslararası Hukuk Kongresi'nde basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Bir gazetecinin ''Kenan Evren'e İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi tarafından 'fahri hukuk profesörlüğü' unvanı verilmesiyle ilgili gazetelerde yer alan haberlerle ilgili neler söyleyeceksiniz?'' şeklindeki sorusu üzerine Kuzu, kendisinin o yıllarda üniversitede asistan olduğunu, oy haklarının olmadığını belirterek, fakültenin yetkili kurulların unvanı verdiğini söyledi.

Olayı hatırladığını ifade eden Kuzu, şunları kaydetti:

''Hukuk profesörü unvanı değil de hukuk doktorası diye biliyorum ben. Fahri profesörlük diye bir unvanın dünyada örneği yok. Tahmin ediyorum bu basına yanlış yansıdı. Bunun verilmesi elbette ki yanlış, bunun yanlışlığını o zaman da elimizden geldiği kadar söyledik. Bugün geri alınması elbette ki mümkün. Mahkemeye dava açılmış şeklinde yansıdı. Mahkeme onu alamaz, yani mahkeme ile ilgili bir konu değil. Onu ancak fakültenin kendi yönetim kurulu geri alabilir. Belki de burada o günkü yapılanmaya, Kenan Evren ve arkadaşlarına verilecek en güzel cevap sivil bir Anayasa yapmak olur.''



Muhalefetin eleştirileri
 
Yeni Anayasa çalışmaları kapsamında muhalefetin süre kısalığı konusundaki eleştirine ilişkin görüşleri sorulan Kuzu, süre konusunda uzunluk, kısalık diye bir şeyin olmadığını dile getirdi.

Kuzu, şunları söyledi:

''Sayın Başbakanımız bir temennide bulundu. Bu ne kuraldır, ne kanundur, ne anayasadır. 6 ay, 9 ay, bir sene gibi olur denildi. Belli ki bu belli bir süre içinde olmalı, bunu anlatmaya çalışıyoruz. Bunun ucu açık olursa bu olmaz. Bu açıdan bizim muhalefete çağrımız bunu belli bir süre içinde bitirmek. Mesele hedefe kilitlenmek ve onun bitmesi için çalışmak. Bu 1-1,5 sene içinde bitmezse 2 seneden sonra mahalli seçimler dönemi başlıyor. Eğer bu metin bir de referanduma giderse sonunda bir şekilde 2 aylık da öyle bir süre var. Mahalli seçim döneminde böylesine hayırlı bir iş şerre döner diye korkuyoruz, acelenin tek sebebi bu. Başka herhangi bir gerekçemiz yok.'' (AA)