Antalya 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya, tutuklu sanık İbrahim T., tutuksuz yargılanan Murat Ergüç, sanık avukatları, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı avukatı ve sanıkların yakınları katıldı.

Duruşmada savunması alınan İbrahim T., Burcu Çağlayan'ın ölümünün üzerinden 3 yıl geçtikten sonra ve iddianame düzenlenmeden önce alınan tanık ifadelerinin görgüye dayalı beyanlar olmadığını, başkalarından duyulan sözler olduğunu savundu.

T., tanık ifadeleri nedeniyle tutuklu olduğunu öne sürdü.

Avukatı Naim Karakaya ise Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının taraf olarak katılma talebinin reddedilmesini istedi.

Burcu Çağlayan'ın ölümüyle ilgili dosyanın baştan ele alınması gerektiğini savunan Karakaya, tanıkların yeniden dinlenmesi, olay yerinde keşif yapılması, bilirkişi raporu, olayla ilgili görüntü ve fotoğrafların yeniden değerlendirmesini talep ettiklerini kaydetti.

Mahkeme heyeti, sanık avukatı Karakaya'nın dosya ile ilgili taleplerinin reddine karar verdi.

KISKANÇLIK TARTIŞMAYA YOL AÇTI

Cumhuriyet Savcısı Hacı Mehmet Güdül tarafından açıklanan mütalaada, Burcu Çağlayan'ın, İbrahim T. ile arkadaş olduğu, T.'ün başka bir kadınla ilişkisinin bulunmasını Çağlayan'ın kıskandığı belirtildi.

Olay gecesi Burcu Çağlayan'ın bir barda İbrahim T.'ü bir kadınla gördüğü anlatılan mütalaada, Çağlayan ve T.'ün tartışma çıktığı bildirildi.

Tartışmada Çağlayan'ın T.'ün başında soda şişesi kırdığı, bunun üzerine sinirlenen T.'ün Burcu Çağlayan'ı balkondan attığı ifade edildi.

Mütalaada, olayın ardından T.'ün yakın arkadaşı Murat Ergüç'ü olay yerine çağırdığı ve delillerin ortadan kaldırılmasının ardından kolluk birimlerine haber verildiği kaydedildi.

AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET TALEP EDİLMİŞTİ

Mütalaada sanık İbrahim Tokgöz hakkında, Çağlayan'ı "kasten öldürdüğü" iddiasıyla, tutuksuz yargılanan Murat Ergüç'ün de "suçuna iştirak" suçundan "ağırlaştırılmış müebbet hapis" ile cezalandırılması istendi.

"YARGILAMADAN KAÇMADIM"

İbrahim T., esas hakkındaki savunmasında mütalaayı kabul etmeyerek beraatını istedi.

Çağlayan ile olay gecesi sürekli tartıştıklarının gündeme getirildiğine işaret eden T., şöyle konuştu:

"Ben Burcu ile tartışmış olsam, bana 'Aşkım' diye saat 04.33'de niye mesaj atsın, niye benim telefonumla benim yanımda konuşsun? Ayrıca dosyaya şimdi sunduğum, olaydan hemen sonra çekilen fotoğrafta benim Burcu'yu attığım iddia edilen balkondaki masanın düzenli hali, bir kibrit kutusunun dahi yerinden kıpırdamamış olması, Burcu ile aramızda hiçbir problemin olmadığını göstermektedir. Ayrıca soda şişesi ile yaralanmamın Burcu ile olan tartışmamızda yapıldığı iddiası ile ilgili, Burcu'nun üzerinde bana ait kan izinin çıkmamış olmasını da dikkatlerinize sunuyorum.

İddianameyi okuduğumda, olmayan şeylerin yazıldığını görünce delillerin toplanması ve suçsuz olduğumun ortaya çıkmasını bekledim. Kesinlikle yargılamadan kaçmadım, avukatlarım çok kez mahkemeye gelerek, savunma yapmak istediğimi beyan etmişlerdir. Sanki yargılamadan kaçıyor görüntüsü yaratılmasından rahatsızım."

T.'ün avukatı ve ağabeyi Muhammet T. de yargılama sürecinde müvekkiline yönelik aleyhte bir delil elde edilemediğini öne sürdü.

Müvekkilinin mahkemeden kaçma gibi bir durumunun olmadığını ileri süren T., "Yargılama sürecinde sürekli olarak kendisini mahkemede hazır etmek istedik, mahkemeden tutuklanmama garantisi istedik. Bu hüküm usulde yer almaktadır, ancak taleplerimiz reddedildi. Hiçbir zaman sanığın yargılamadan kaçma gibi bir düşüncesi olmamıştır" dedi.

TAHLİYE KARARI

Mahkemeye heyeti, sanık İbrahim T.'ün savunmasının alınmış olması, dosyada delillerin toplanmış olması, tutuklama ile hedeflenen gayenin gerçekleşmiş olması, bu aşamadan sonra adli kontrol tedbirlerinin yeterli olacağı gerekçesiyle yurtdışı yasağı uygulanmak üzere sanığın tahliyesine karar verdi.

Bir deri mağazasında mankenlik yapan 22 yaşındaki Burcu Çağlayan, Fener Mahallesi'nde 2010 yılı temmuz ayında, İbrahim T.'ün 5'inci kattaki evinin balkonundan düşerek yaşamını yitirmişti.

Savcının 4 yıl süren araştırması sonunda T. hakkında "kasten öldürme", arkadaşı Murat Ergüç hakkında ise "kasten öldürmeye yardım etme" suçlamasıyla ömür boyu hapis cezası istemiyle dava açılmıştı.