İsrail'in Mavi Marmara gemisine düzenlediği ve 9 kişinin ölümü ile sonuçlanan operasyona ilişkin dava yarın başlıyor. İnsani Yardım Vakfı (İHH) Yönetim Kurulu Üyesi Hüseyin Oruç, "Yarınki duruşmanın en büyük anlamı İsrail'in ilk defa yargılanacak olmasıdır. İsrail'in dokunulmaz olmadığını bütün dünya görecek" dedi.

İsrail'in 9 kişinin ölümü ile sonuçlanan Mavi Marmara saldırısı, İHH'nin çabalarıyla mahkemeye taşınmıştı. Yarın Çağlayan Adliyesi'nde 7. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülecek davada, operasyon emrini veren İsrailli komutanlar yargılanacak. Dava öncesi İHA'nın sorularını yanıtlayan İHH Yönetim Kurulu üyesi Hüseyin Oruç, "Yarınki yargılamanın en büyük anlamı İsrail'in ilk defa yargı önüne çıkacak olmasıdır. İsrail'in dokunulmaz olmadığını bütün dünya bir kez daha görüyor. İsrail artık bütün dünyada bu gibi davalarla karşı karşıya gelecek. Türkiye bu adımın ilk başlangıcını atmış oluyor. Türkiye üzerine düşen tarihi bir sorumluluğu yerine getirmiş oldu. Hem uluslararası mahkemelerde hem diğer ülkelerin mahkemelerinde İsrail, 6 Kasım'da Türkiye'de olduğu gibi mahkemelerle karşı karşıya kalacak" dedi.

Bugüne kadar İsrail'in en üst seviyede yüzlerce kere, belki binlerce kere kınandığını belirten Oruç, "İnsanlar İsrail'in yaptıklarından dolayı mutlu olmadıklarını söylediler. Ülkeler söylediler, kınadılar. Ama hiç kimse hukuk önüne İsrail'i ve bu katliamları yapanları çıkartmaya muktedir olamamışlardı. Türkiye mahkemeleri şimdi İsrail'i 9 şehit ve 52 yaralıya karşı, insanların açık denizden kaçırılmasına, işkence edilmesine, hapsedilmesine karşılık mahkemenin önüne çıkartıyor. ve umut ediyoruz hak ettikleri cezayı da yine Türk mahkemeleri önünde alacaklar" diye konuştu.

Mahkemeden çıkacak sonucun uluslararası arenada nasıl yankı bulacağına dair soru üzerine Oruç, "Bu bir Türk mahkemesi ve bu mahkeme bu davayı kabul etti. Şuanda suçluların cezalandırılması ile alakalı süreç devam ediyor. Türkiye'de de, dünyada da hukuk bağımsızdır. Buradan çıkacak kararlar mutlaka uygulanacak kararlardır. Türkiye uluslararası yapının bir parçasıdır. İsrail de öyledir. Hem Türkiye hem de anlaşması olduğu bütün ülkeler bu mahkemenin aldığı kararları uygulamak zorunda olacaklar. Türkiye'deki kolluk güçleri nasıl bu sorumluları yakalamakla sorumlu olacaksa, Türkiye'nin anlaşmada taraf olduğu diğer ülkelerde benzer şekilde yapmak zorunda olacaklar. Bu bütün dünyada uygulanacak kararlar olacak. Çok önemli bir örnekte teşkil etmiş olacak" ifadelerini kullandı.

Uluslar arasında hukuk mücadelelerini sürdüreceklerini de söyleyen Oruç, "Uluslararası alanda da zaten devam eden bir süreç var. BM İnsan Hakları Konseyi olayın hemen arkasından bir rapor yayınladı. Bu raporda İsrail'in adam öldürdüğü, yaraladığı, insanları kaçırdığı, hapis ettiği yazılıydı. O raporda uluslararası ceza mahkemelerine bir atış vardı. O rapor yapılanın insanlığa karşı işlenmiş bir suç olduğunu söylüyor. ve bu olayın uluslararası mahkemeye taşınmasını istiyor" şeklinde konuştu.

Gemide bulunan aktivistlerden Yunanistan vatandaşı Dimitris Plionis ise, yarınki davayı izlemek için İstanbul'a geldiğini belirterek, "İsrail hükümetine karşı artık bir şeyler yapılması gerekiyor. Bu davanın başlaması çok önemli. Çünkü her türlü legal olmayan yolları deneyen İsrail'e kimse dokunamıyor. Ben oradaydım. Mavi Marmara'da ölenleri ve yaralananları gördüm. Bu davada ilk kez İsrail'in yargılanması çok önemli" ifadelerini kullandı. - İstanbul



İHA