Turan YILMAZ


DİNK Raporu’nda Cumhurbaşkanlığı’nca hükümete önerilen, “Kamu görevlileriyle ilgili soruşturmalardaki izin sisteminin gözden geçirilmesi” konusunda Başbakanlık da çalışma yürütüyor. “Saydamlığın Arttırılması ve Yolsuzlukla Mücadelenin Güçlendirilmesi Stratejisi (2010-2014)” kapsamında Başbakanlık’ta oluşturulan bir grubun yürüttüğü çalışmada, izin sistemiyle ilgili bazı sınırlamaların kaldırılarak, kamu görevlilerine daha kolay dokunulabilmesi, böylece kovuşturma, soruşturma ve cezalandırmada etkinliğin geliştirilmesi öngörülüyor. Başbakanlık Teftiş Kurulu’nun öncülüğünde yürütülen bu çalışmanın kapsamının, Cumhurbaşkanlığı’na bağlı Devlet Denetleme Kurulu’nun (DDK) Dink Raporundaki öneriler doğrultusunda yeniden ele alınarak hızlandırılabileceği belirtildi.

Sınırlamalar azalsın

Başbakanlık’taki çalışmaya dayanak oluşturan strateji belgesi geçtiğimiz yıl hazırlanarak, Resmi Gazete’de Bakanlar Kurulu kararı olarak yayımlandı. Belge, saydamlığın artırılması, yolsuzlukla mücadelede ilgili kurumlar arasında koordinasyonun sağlanması ve bazı sınırlamaların kaldırılmasını amaçlıyor. Belgede, kamu görevlileriyle ilgili soruşturmalardaki izin sisteminin gözden geçirilmesi, kamu kurum ve kuruluşları ile özel sektör ve sivil toplum kuruluşlarında meydana gelen yolsuzluk olaylarını yetkili mercilere bildirenlerin korunmasına ilişkin düzenlemelerin oluşturulması, yolsuzlukla mücadelede görev alan birimler arasında etkin işbirliği, bilgi paylaşımı ve koordinasyonun sağlanması yönünde tedbirlerin alınması öngörülüyor.

Kavram birliği olsun

DDK, kamu görevlilerinin yargılanmalarına ilişkin mevzuatta, önce kavram birliği sağlanmasını önerdi. Bu çerçevede görev nedeniyle ve görev sırasında işlenen suçlar ile kişisel suç kavramlarına mevzuatta açıklık getirilmesini isteyen DDK, “İdari güvence sistemi uygulamasında, sadece görev suçlarının özel koruma sisteminde kalması, görev sırasında işlenen ama görev ile ilgisi bulunmayan suçlar ile kişisel suçların soruşturulmasının genel hükümlere göre soruşturulması/yargılanması sağlanmalıdır. Başka bir deyişle, ‘izin sistemi’, sadece görev suçlarını kapsayacak bir biçimde tüm kamu görevlileri için cari kılınmalıdır” dedi.

Ancak DDK, devletin milli güvenlik siyasetini etkileyen ve kamu yönetiminin güvenliği ve işleyişi bakımından gerekli görülen durumlarda kurum ya da kişiler için görevin yanı sıra kişisel suçları da kapsayacak şekilde istisna getirilebileceğini de öngördü. İzin sistemindeki itiraz yerinin Danıştay yerine adli yargı olmasını da isteyen DDK, kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken işledikleri kusurlardan dolayı vatandaşın uğradığı mağduriyetin yargıya gidilmeden ya da yargı aşamasında, AİHM örneğinde olduğu gibi “dostane çözüm” sistemine benzer bir yöntemle tazmin edilmesini de önerdi



Hürriyet