Anadolu 17. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuksuz sanık Murat Akbulut, müşteki metrobüs şoförü Recai Türkoğlu ile taraf avukatları katıldı.

Duruşmada, 12 müşteki ile İETT'nin avukatı da hazır bulundu.

"Anneme küfür edilince kendimi kaybettim"

Kimlik tespitinin ardından savunmasını yapan sanık Akbulut, olay günü Söğütlüçeşme'deki iş yerine gitmek için Altunizade durağından metrobüse bindiğini belirterek, şunları anlattı: "Yaşlı bir bayan metrobüse binmek isteyince şoför kapıyı açmadı. Yolcular kapıyı açmasını söyleyince şoför 'kahraman eşekler istediğimi alırım, istediğimi almam' dedi. Ben de 'insanız hakaret etmene gerek yok. Sonuçta durağa yanaşmıştın. Kadın parasını ödemiş.' dedim. Şoför yerinden kalktı, iki eliyle göğsümden itti. Orada bir yolcu beni geri çekti, arkaya doğru ilerledim. Şoför anneme küfür edince kendimi kaybettim. Allah kahretsin mahiyetinden elimi salladım. O sırada elimde şemsiye vardı. Kendimi kaybettim. Sonra gerisini pek hatırlamıyorum."

Bunun üzerine mahkeme hakimi Ali Altıntürk sanığa elindeki şemsiyeyi savurup savurmadığını sordu.

Sanık Akbulut ise "Hatırlamıyorum. O kadar kişinin içinde anneme küfür edilince kendimi kaybettim. Bu olayı tasarlamadım. Vurmak gibi bir niyetim yoktu. Olay bana hakaret edilince oldu. Bunca insanın canına, malına kastedecek bir şey yapmak istemezdim. Pişmanım." dedi.

Metrobüs şoförü sanıktan şikayetçi oldu

Duruşmada müşteki olarak dinlenilen metrobüs şoförü Recai Türkoğlu ise olay günü Avcılar'dan Söğütlüçeşme istikametine giderken Acıbadem durağına geldiğini anlatarak, "Önümdeki 2-3 metrobüs durağa girdiği için ben giremedim.

Bir tane bayan ön kapıyı tıkladı. Ben can güvenliği tehlikeye girmesin diye, nizami durağa girmediğim için de kapıyı açmadım. İşaretle ön tarafa ilerlemesini söyledim. Ortalardan bir ses 'kapıları açsana' diye söylendi. Ben de yolcular duyacak şekilde durağa girdikten sonra kapıların açılacağını söyledim." diye konuştu.

Diğer metrobüslerin hareket etmesi üzerine durağa nizami bir şekilde yanaştığını aktaran Türkoğlu, şöyle devam etti: "İnme ve binmeler tamamlanınca tam hareket edeceğim sırada sanık başıma gelerek, biraz agresif tavırlarla 'sen nasıl kapıyı açmazsın. 3 lira para veriyor vatandaş. Sanki bedava taşıyorsun' şeklinde ifadelerde bulundu. Ben de kendisine bu işin bir kuralının olduğunu izah etmeye çalıştıkça daha da asabileşmeye başladı. Beni meşgul etmesin diye geriye doğru gitmesini söyledim. Elimle işaret ettim, itelemedim. Adını daha sonra öğrendiğim bir kişi sanığı geriye doğru götürdü. Ben de olayın sonlanacağını düşünerek, yoluma devam ettim. Sol aynaya bakıp kafamı çevirdiğim sırada gözüme doğru siyah bir şeyle darbe aldım. Burnumdan yaralandım. Aniden yere düşmüşüm. Sonra kendime geldim, aracın devrildiğini ve başka araçlara çarptığını gördüm."

Mahkeme hakimi Altıntürk, şoför Türkoğlu'na "Sanık annesine küfür ettiğini söylüyor. Yaptın mı?" sorusunu yöneltti.

Türkoğlu, soruya "Hayır hepsi yalan hakim bey. 'Kahraman eşekler' de demedim, küfür de etmedim. Sanıktan şikayetçiyim. Davaya katılmak istiyorum." yanıtını verdi.

Mahkeme suçtan zarar görme ihtimaline karşı, 9 müştekinin davaya katılma talebini kabul etti.

İETT'den varsa metrobüs şoförü Recai Türkoğlu'nun psikoteknik raporlarının istenmesine karar veren mahkeme, eksikliklerin giderilmesi amacıyla duruşmayı erteledi.

İddianameden

Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, 23 Eylül 2016'da Avrupa Yakası'ndan gelen metrobüsün, Acıbadem durağında yoldan çıkarak kaza yaptığı anlatılıyor.

Şüpheli Murat Akbulut'un metrobüs şoförü Recai Türkoğlu'na şemsiyeyle vurması sonucunda kazanın meydana geldiği aktarılan iddianamede, kazada 17 kişinin zarar gördüğü belirtiliyor.

İddianamede, şüpheli Murat Akbulut'un "olası kastla kasten yaralama", "kamu malına zarar verme" ve "olası kastla mala zarar verme" suçlarını işlediği iddiasıyla toplamda 17 yıldan 68 yıl 9 aya kadar hapisle cezalandırılması isteniyor.

AA