Adana Emniyet Müdürü Mehmet Avcı, bölücü terör örgütü PKK yandaşlarının korsan gösterilerde kullandıkları molotof kokteylinin atılması sonucu üzücü olayların yaşandığını, molotof kokteylinin meyve kokteyli olmadığını ifade edip, molotofun yanıcı ve yakıcı maddelerden oluşan, benzinle, mazotla muhtelif yanmayı geciktirici malzemelerden yapılmış çok özel bir bomba olduğunu vurgulayarak molotof kokteylinin adının hukukta değişerek 'likit bombası' olması gerektiğini söylemişti. Avcı'nın bu açıklamasının ardından Van 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nin bir kararında hem molotofu hem de 16'lı havai fişekleri silah olarak kabul etmesi terörle mücadelede dönüm noktasını oluşturmuştu. En son olarak da İstanbul Küçükcekmece'de İETT otobosüne molotoflu saldırıda yanarak hayatını kaybeden 17 yaşındaki Serap Eser'in faillerine de ağır cezalar verildi. 

Verilen bu cezaların ardından bölücü terör örgütü PKK yanlılarının yapmış olduğu korsan gösterilerde molotof ve havai fişek kullanma sayısı bir hayli düştü. 2010 yılı Kasım ve 2011 mayıs ayları arasında, terör örgütü mensupları toplam 727 molotof, 60 el yapımı patlayıcı, 3 bin 891 havai fişek kullanılırken, aynı dönemde 166 molotof ele geçirildi. 2011 yılı Kasım ile 2012 Mayıs ayları arasında ise korsa gösterilerde atılan molotof sayısı yarı yarıya düşüp 408, el yapımı patlayıcı da 22, havai fişek yaklaşık 10 kat düşerek 360'a düştü. Adana polisi bu dönemde 182 molotof kokteyli ele geçirdi.




İHA