"21. Yüzyılın Büyüyen Türkiye'sine Yakışır Yeni ve Sivil anayasa" söylemiyle hareket eden platformun İstanbul'daki toplantısına TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Burhan Kuzu, Bilkent Üniversitesi Öğretim Üyesi anayasa hukukçusu Prof. Dr. Ergun Özbudun ve Bilgi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Serap Yazıcı katıldı. Panelin açılış konuşmasını yapan Muhafazakar Demokratlar Platformu başkanı siyaset bilimci Mehmet Akif Işık, herkesin içerisinde kendisini bulacağı, düşüncelerini rahatlıkla dile getireceği bir platform olacaklarını ifade etti. Işık, Türkiye'nin demokrasisi ve muhafazakar değerlerine sahip çıkmasıyla, yenilikçi ve ilerici niteliğiyle bir model ülke haline geldiğini söyleyerek yeni anayasanın bu Türkiye'ye yakışan bir anayasanın oluşturulması gerektiğini söyledi.

TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Burhan Kuzu da yönetim sistemiyle ilgili sorunların batılı toplumlardaki gibi çözülememesi dolayısıyla Türkiye'de anayasa tartışmalarının bir türlü gündemden düşmediğini kaydetti. "Sakin kafayla anayasa yapmak bu millete hiç nasip olamadı" diyen Kuzu, bu durumun cumhuriyet devrinde de değişmediğini, sürekli olarak döneme ait tepki anayasalarının uygulandığını kaydetti. Kuzu, "Anayasa Mahkemesi'nin 367 kararı gibi bir garabet sorunu ortaya çıkaran yorumlamaların önüne geçmek için, yeni anayasa hükümleri açık ve net olmalı" diyerek, ideolojik unsurların da anayasa metninde yer almaması gerektiğini vurguladı. Hesap vermeyen, sorumlu olmayan bir yargı anlayışına son verilmesi gerektiğini anlatan Kuzu, "'Ben bağımsızım tarafsızım' diyerek bazı kararlar veriyorsun ama hesabını hükümet veriyor. Yargı milletin yargısı olmalı, adliyeye gittiğimizde "oh, adalet var' diyebilmeliyiz. Askeri Yargıtay, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi gibi yüksek mahkeme düzeyinde oluşumlar batı dünyasında yok. Yeni anayasada bunlar da tartışılmalı" dedi.

Bilkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ergun Özbudun da, Türkiye kadar anayasa tartışan bir ülke olmadığını söyleyerek yeni anayasa ile çözülmesi gereken önemli sorunlar olduğuna dikkat çekti. "Yakıcı bir sorun kürt sorunu ile din ve vicdan hürriyeti konusunda ciddi sınırlamalar var" diyen Özbudun, Türkiye'nin benimsediği Fransız-jakoben tarzı laiklik tarzının evrensel bir anlayış olmadığı tespitinde bulundu. Dini evlere ve mabetlere tümüyle hapsetmeye dönük laiklik anlayışının Fransa'da bile söz konusu olmadığını kaydeden Özbudun, orada devletin katolik kilisesi ve okullarla çok daha uzlaşmacı ve özgürlükçü bir ilişki içerisinde olduğunu belirtti.(ANKA)
(HM/ÖMR)