Duruşmaya verilen arada dışarı çıkan Nihal Olçok, sanıklarla aynı ortamı paylaşmasının kendisinde nasıl bir duygu yarattığını, "Aynı ortama girmek çok zordu. Biz 6 aydır kendimizi hazırladığımızı düşünüyorduk. Ama öyle değilmiş. Girince anladık" sözleriyle ifade etti.

Duruşma salonunda zor anlar yaşadıklarını söyleyen Olçok, "İçeride birkaç tane sanığın ismi Abdullah’tı. Oğlumun adıydı. Bir anda kendime geldim. Yine bana şifa Abdullah’tan geldi ve ’orada da olabilirdin’ dedim ve teşekkür ettim Abdullah’a" şeklinde konuştu.

SANIK YAKINLARINDA DA HÜZÜN VAR

Duruşma salonunda hüznün hakim olduğunu söyleyen Nihal Olçok sözlerini şöyle sürdürdü: "Herkes hüzünlüydü. Ben sanık yakınlarının da... Yani anne olarak bakıyorum sadece. Onlarda da hüzün var. Nihayetinde evlat. Kimse evladının ne ölmesini, ne öldürmesini ister. Ben anne olarak bakıyorum. Çok zor. Ama onlar görüp el sallayabiliyorlar. Biz el sallayamıyoruz. Aramızda öyle bir fark var.

ŞEREF VE GURUR BİZE KALDI

Eşinin ve oğlunun o gece olması gerektikleri yerde olduğunu söyleyen Olçok, "Bugün bizim nasıl burada olmamız gerekiyorsa, onlar da olması gereken yerdeydiler. Onların şerefi ve gururu bize kaldı. Miras kalan o" diye konuştu.