Terör örgütü PKK'nın çatı yapılanması KCK'ya yönelik soruşturma kapsamında hazırlanan ikinci iddianame kabul edildi. İddianamede bir numaralı şüpheli Avukat Mehmet Nuri Deniz olurken, kapatılan DEP'in eski milletvekili Mahmut Alınak da şüpheliler arasında bulunuyor. İddianamede şüpheliler, KCK sözleşmesinde yer alan 'Önderlik Komitesi' kapsamında faaliyet yürütmekle suçlanıyor. Avukat olan şüphelilerin, İmralı Cezaevi'nde hükümlü bulunan müvekkilleri teröristbaşı Öcalan'la yaptıkları görüşmeleri, talimat olarak örgütün dağ kadrosuna ulaştırdıkları iddia ediliyor. 

Öcalan'ın avukatlarından İrfan Dündar'ın ifadeleri, KCK iddianamesinde öne çıkan bölümler arasında yer aldı. Dündar, 'Ergenekon yapılanması ile PKK/KCK arasında şahit olduğunuz bağlantılar hakkında bildikleriniz nelerdir?' sorusuna Sabri Ok ile Ergenekon arasında bağlantı olduğunu düşündüğünü söyledi. 2005 yılında Sabri Ok'un cezaevinden çıktıktan sonra Ağrı ili Eleşkirt ilçesinde askerlik yaptığını belirten Dündar, Sabri Ok'un jandarma istihbaratı ile de bağlantısının olduğunu belirtti. Dündar, ifadesinde şu bilgileri verdi: "Askerdeyken ben bir kere ziyaretine gitmiştim. Burada yaptığım ziyarette Sabri Ok'un yakın arkadaşlarından ve sürekli kendisini ziyaret eden ismini şu an hatırlamadığım bir şahıs bana 'Sabri Ok'un askerlik görevini yaparken Jandarma İstihbarat'ından Zeki ya da Zekeriya isimli bir binbaşı ile sürekli temas halinde bulunduklarını, Sabri Ok'un askerlik yaptığı dönemde iki askerin kendisini koruduğunu' anlattı. Daha sonra askerliği bittikten sonra Sabri Ok'un örgüt içerisinde hızla yükselerek Avrupa sorumluluğuna geldiğini ve Abdullah Öcalan tarafından da Sabri Ok'un örgüt içinde korunduğunu ve bir keresinde Abdullah Öcalan'ın, 'Benim Türkiye temsilcim' dediğini hatırlıyorum. Dolayısı ile Sabri Ok'un Ergenekon yapılanması ile bağlantılı olduğunu düşünüyorum." 

İfadesinde Öcalan ile avukatlar arasındaki görüşmeler hakkında da ifade veren Dündar'ın, "Yapılan bu görüşmeler herhangi bir görüntü-ses kaydına alınmamaktaydı. Biz yaptığımız görüşmeleri not kâğıdına yazıyor, daha sonra bu notlardan görüşmenin tam metni Asrın Hukuk Bürosu'nda yazılı hale dönüştürüldükten sonra e-mail yolu ile Avrupa'ya Şahin kod adlı Abdil Rıza Altun ve Murat Karayılan'a değişik tarihlerde gönderdik. Gönderme şeklimiz ise ortak kullandığımız bir e-mail adresinin taslaklar kısmına notu kaydetme şeklindeydi. Bizim kaydettiğimiz görüşme notu Avrupa'dan bahsettiğim şahıslar tarafından alınıyordu. Kullandığımız e-mail şifreleri rutin olarak yaklaşık 2 ayda bir değişiyordu. Bu değişen şifreler kuryeler aracılığı ile bize iletiliyordu. Bu şifreler Avrupa, Kandil ve Türkiye'deki üst düzey örgüt mensupları tarafından biliniyordu, başka kimse tarafından bilinmezdi." dedi. 



Zaman