İhraç edilen kamu çalışanlarının OHAL Komisyonuna başvuruları 14 Eylül'de son buluyor. Gazete Duvar, ihraç edilen akademisyen Nisan Kuyucu ile birlikte gittiği komisyondan izlenimleri derledi.

OHAL döneminde çıkarılan Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ile 110 binden fazla kişi kamu görevinden ihraç edildi. İhraç edilen kamu çalışanlarının itirazları OHAL Komisyonu tarafından görüşülecek.

İnternet üzerinden oluşturulan itiraz dilekçeleri şahsen Olağanüstü Hal işlemleri İnceleme Komisyonu Başvuru Bürosu’na götürülüyor. 17 Temmuz tarihinde başlayan itiraz başvurularının son tarihi ise 14 Eylül(yarın). Ankara Ulus’taki başvuru bürosuna, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’ndeki görevinden 7 Şubat’ta yayımlanan 686 sayılı KHK ile ihraç edilen “barış bildirisi imzacısı” araştırma görevlisi Nisan Kuyucu ile birlikte gittik.

‘İTİRAZ ETMEYE UMUTLA GİTMİYORUM’
İhracını öğrendiğinde sendikası (Eğitim Sen) ve arkadaşları sayesinde moralinin yüksek olduğunu fakat ekonomik zorluğu her geçen gün daha fazla hissettiğini söyleyen Kuyucu, “Türkiye’nin içinde bulunduğu politik ortama bakıldığında ileriye dair olumlu bir öngörüde bulunmak mümkün olmuyor. Bu hukuki başvuru süreçlerinden bir beklentim yok. OHAL Komisyonuna itiraz etmeye umutla gitmiyorum” dedi.

‘AYAKLARIM GERİ GERİ GİDİYOR’
Son başvuru tarihinden iki gün önce evrakını teslim etmesinin sebebini “ayaklarım geri geri gidiyor” sözleriyle özetleyen akademisyen Kuyucu, “Gerçekten bir hukukçu olarak oturup o dilekçeyi hazırlamak istemedim. Komisyondakiler de bizim kim olduğumuzu, herhangi bir terör örgütü ile ilişkili olmadığımızı biliyorlar. Onlar da yaptığımız açıklamanın, attığımız imzanın ifade özgürlüğü kapsamında olduğunu biliyorlar” ifadelerini kullandı.

‘HAK İHLALLERİNİN GİDERİLMESİ MÜMKÜN DEĞİL’
Komisyonun, bu sayıdaki ihraca yetemeyeceğini belirten hukukçu Nisan Kuyucu’ya göre hak ihlallerinin giderilmesi mümkün değil. İhraç gerekçesini bilmediğini vurgulan Kuyucu hazırladığı dilekçeyi şu sözlerle özetledi, “Komisyona gidip kendimi savunacak bir şey yazmadım. Neyle suçlandığımı bilmediğim için ne tür bir savunma yapacağımı da bilmiyorum. Bu durumu ifade ettiğim bir başvuru hazırladım.

İfade özgürlüğümü kullanarak imza attığımı, imzanın atıldığı koşullarda ifade özgürlüğünden yararlanan bir durumda olduğumu ve bunun OHAL’le birlikte icat edilen yeni suçlar bakımından değerlendirilemeyeceğini belirttim. Dolayısıyla yasaların geriye yürütülemeyeceği ve yeni suç yaratılıp benim eylemimin buna tabi kılınamayacağı üzerinden bir başvuru yapacağım. ”
Ulus'ta, ara sokakta bulunan başvuru merkezine ulaşım güç... Ulus’ta, ara sokakta bulunan başvuru merkezine ulaşım güç…

ULAŞMAK ZOR, İŞLEM 2 DAKİKA
OHAL Komisyonu’na yapılan itiraz için internet üzerinden hazırlanan savunmalar, çıktıları alınıp şahsen teslim ediliyor. Ankara Valiliği tarafından Ulus’ta tahsis edilen başvuru bürosunun ulaşımı ise sorunlu. Kuyucu’nun, “insanlar bulup başvuramasınlar gibi burada tahsis edilmiş” dediği bina, sokak arasında ve civarda hiçbir yönlendirici tabela bulunmuyor. Binaya ulaşmak zor ama belgelerin teslimi ortalama iki dakika sürüyor.

‘GEÇMİŞ OLSUN’
Alınan çıktılar görevli memurlara her nüshasına imza atılarak teslim ediliyor. Aslının bulundurulması da zorunlu olan kimlik fotokopisi ile belgenin tesliminin ardından görevliler ihraç edilen kamu çalışanlarını “Geçmiş olsun”, “Hayırlı olsun” sözleriyle uğurluyor.

cumhuriyet.com.tr