Yasanın mimarı CHP Edirne Milletvekili Rasim Çakır, “Adalet Bakanı Ergin benimle görüştü ve destekleyeceğini söyledi. BDP de Akın Birdal’ın öncülüğünde destek veriyor. Konsensus sağlandı, yasa en kısa sürede çıkacak” dedi... CHP’nin yasa teklifi ordudan atılanlara terfi ve emekli maaşı öngörüyor...

CHP’nin 12 Mart ve 12 Eylül darbeleriyle 28 Şubat sürecini de kapsayacak şekilde, son 40 yıl içinde TSK’dan atılan subay, ast subay ve sivil memurlar ile aynı dönemlerde okullarıyla ilişiği kesilen askeri öğrencilere iade-i itibar öngören yasa teklifine, hükümet kanadından da “sürpriz” destek geldi.

Meclis’te kendisi de 12 Eylül darbesinin ardından 3’lü kararname ile re’sen emekliye sevk edilmiş bir subay olan teklif sahibi CHP Edirne Milletvekili Rasim Çakır ile görüşen Adalet Bakanı Ergin, düzenlenmeye destek verecekleri mesajını iletti, mağdur TSK mensuplarının örgütlü oldukları dernek ve vakıflar ile irtibata geçerek, toplantı yapmak istediğini söyledi. Çakır tasarıyı hazırlama sürecini ve hükümetten gelen desteği VATAN’a şöyle anlattı:

İKLİM ARTIK UYGUN
“Bu konunun mağduru olarak yasal bir düzenleme getirilmesi her zaman aklımdaydı. Ortak kaderi paylaşan arkadaşlarla sürekli bu konuyu konuşuyorduk. Referandum sürecinden sonra Türkiye’de oluşan iklimin artık bu yasa tasarısının hazırlanmasına imkan sağladığına inandım. Son olarak pazar günü res’en emekli olan askerlerin kurduğu Asder ve Eylülder yöneticileri toplantı yaptı.

Toplantı sonucunda yasa tasarısı üzerinde anlaşmaya varıldı. Dernek yöneticileri AKP yöneticileri ile görüştüler. Onların desteğini aldılar. Ben de önceki gün TBMM Başkanlığı’na sundum. CHP Genel Başkanı ve Grup Başkanvekilleri de bu tasarımızı destekledi. BDP Grubunun da özellikle Akın Birdal öncülüğünde böyle bir yasa tasarısına sıcak baktığını biliyordum. Önceki gün akşam üzeri ise Adalet Bakanı Sadullah Ergin bu konuyla ilgili benle görüşmek istedi.

Bana bu tasarının doğru bir yaklaşım olduğunu ve destek vereceklerini söyledi. Hatta kurmaylarına talimat vererek en kısa zamanda mağdurların kurduğu dernek yöneticileri ile bir araya gelinmesini söyledi. Şimdi seçim sonrasına bırakmadan ya torba yasaya alarak ya da uyum yasalarının içine konarak bu yasanın çıkartılması gerekiyor.”

1969’da 69 subay bir bildiri yayımlamıştı. O subayların içinde bugünün ünlü televizyoncusu Ali Kırca da vardı. Kırca 20 yaşında bir deniz teğmeniyken bu bildiri nedeniyle 83 ordu mensubuyla birlikte, 12 Mart’ta sıkıyönetim mahkemesinde yargılandı. Bu kare de Samandra Askeri Cezaevi’ndeki günlerinden hatıra kaldı...

3 BİN SUBAY VE ASTSUBAYA VAR
Daha önce sadece 1971 muhtırası dönemindeki mağduriyetlerin giderilmesine yönelik teklif veren CHP’nin, Anayasa değişikliklerini gerekçe göstererek 80 darbesi ve 28 Şubat süreci mağdurlarını da kapsama alan düzenleme önerisinin hayata geçmesi halinde yaklaşık 3 bin subay ve astsubaya itibarları iade edilecek. Bunların arasında televizyoncu Ali Kırca, yazarlar Ömer Laçiner, İskender Pala ve Atilla Özsever gibi ünlü isimler de var.

Rasim Çakır da darbezedelerden... Hikayesini ise şöyle anlatıyor: “23 Nisan 1982’de Eğridir Dağ Komanda Okulu’nda kursiyer teğmendim. Beni orada gözaltına aldılar ve Ankara Dil ve İstihbarat Okulu’na getirildim. 47 gün işkence ve sorgu süreci yaşadım. Sonra serbest bırakıldık ama bu sefer de polise verdiler bizi. Orada da tutuklu kaldık. Sonra sıkı yönetim mahkemesi bizi yargıladı. İlk celsede beraat ettim. Ancak res’en emekli edildim. Buna bahane olarak da ‘disiplinsizliğim’ gösterildi. Oysa disiplin notum 97’ydi.”

YAPILANLAR İÇİN 36 MAAŞ YETER Mİ
İskender Pala - Yazar: “CHP’nin meclise sunduğu “iade-i itibar” yasa teklifini çok olumlu ve yerinde buluyorum. Bu teklif yasalaşır ya da yönetmelik haline gelirse devlet bu ülkede dayatmalara uğramış, haksız uygulamalara maruz kalmış insanlarla, yani tarihle yüzleşmiş olacak. Öneri sağcısı ya da solcusu hiç fark etmez ayrım yapmadan herkesi kucaklayan bir öneri. Ancak ben İskender Pala olarak devletten herhangi bir tazminat talep etmiyorum, buna ihtiyacım yok.

Toplum bana itibarımı verdi, askeriyedeki şartlardan daha iyi şartları yaşıyorum. Benim dışımda 1665 arkadaşımın içinde çocuklarını okutamayanlar, çok zor şartlarda yaşayanlar oldu. Onların mağduriyetlerinin giderilmesi için bu önerinin kanunlaşmasını istiyorum. Ama yapılanlar için 36 maaş yeterli midir, hesabını yapmak lazım. Ama bu tazminat benim kızımın gözünden dökülen bir damla etmez, ancak teselli eder.”

ORDU EVİNE GİRME HAYALİ
Maltepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd Doç. Dr. Atilla Özsever: “Aslında burada işin maddi boyutundan çok manevi boyutu önemli. Ben üsteğmenken emekli edildim. Kara Kuvvetleri Devrimci Subaylar Örgütü’ne üye olmaktan yargılandım. Nisan 1972’de res’en emekli oldum. 1977 yılında ise beraat ettim. Çünkü maddi delil yoktu. Ama orduya dönmemiz söz konusu olmadı.

Şimdi bu yasa ile bize iade-i itibar verilmiş olacak. Düşünsenize orduevleri başta olmak üzere ordunun hiçbir sosyal imkanından faydalanamıyorduk. Bunu bırakın ben 11 yaşında orduya girdim. Ne kadar ordudan atılsam da benim bir çok dostum hala orduda ve onlarla görüşüyorum. Bu kadar erken yaşta orduya girdiğinizde oradaki insanlar sizin aileniz gibi oluyor. Bu yasa kabul edilirse orduevlerinde sınıf arkadaşlarımla rahatça görüşebileceğim. Orgeneral Aslan Güner ile Osman Pamukoğlu Paşa benim sınıf arkadaşlarımdı.”

ARTIK 'TATLI ÇARŞAMBALAR'A GİDEBİLECEĞİM
Bağ-Kur emeklisi Ahmet Bastoncu: Nisan 1972 yılında teğmenken res’en emekli edildim. Daha sonra yargılandık ve beraat ettik. Ama doğal olarak orduya dönemedik. Yıllar içinde çok mücadele verdik. Sonunda ayakta kaldık. Ama ayakta kalamayan, yaşananları kaldıramayan arkadaşlarımız oldu ve bazı arkadaşlarımız intihar etti. Şu an Bağkur emekliyim. Teğmen olarak emekli olduğum için aylık gelirim 780 TL. Eğer kanun tasarı kabul edilirse maaşım 3 bin 200 TL civarında olacak.

Ancak bizi sevindiren konu ise maddi değil manevi boyutu. Örneğin sınıf arkadaşlarımızla toplantılar yaparız. Bunların adı ‘Tatlı Çarşamba’dır. Sınıf arkadaşları orduevinde buluşur ve hasret giderir. Ancak bizim ordu evine girmemiz yasaktır. Biz bu toplantılara katılamazdık, onur kırıcı bir olay. Şimdi bu toplantılara katılabileceğiz.”

ATILINCA PAZARCILIK YAPTIM
Gazeteci-Yazar Rahmi Yıldırım: “Çocukluğumuzu ve gençliğimizi orduda bıraktık. Bizi askerlikten uzaklaştırdıklarında pazarcı, köfteci, ayakkabıcı, seyyarcı, çorapçı olduk. Bu işleri yapmak için Kara Harp Okulu mezunu olmak gerekmiyordu. Orduda kalan arkadaşlarım yani 1978 mezunları 2009 yılında kıdemli albay rütbesiyle emekli oldular. Şimdi ben de onlar gibi 2 yıllık emekli olacaktım. Akademiye gitseydim Tüm general olacaktım. Yaşadığım hayat standartlarının üzerinde bir hayatım olacaktı. İade-i itibar terimini kabul etmiyorum, çünkü biz itibarımızı ve onurumuzu yitirmedik.

Ben çocuklarıma yıllar sonra anlattım ordudan atıldığımı ve gördüğüm işkenceleri. İçeriye girdiğimde bir tek annem vardı. 2 buçuk yıl Metris Cezaevinde kaldım, çıktıktan sonra gazetecilik okudum. Ama ihraç maddi manevi 5 yılımı götürdü. 5 yıl boyunca tek kuruş kazanmadım. Bu sebeple tazminatla falan bu yaşatılanların telafisi olmaz.”

ALLAH'IN EMİRLERİNE UYDUM DİYE ATILDIM
Prof. Dr. Ahmet Alper: “Ben 1997’de 28 Şubat sürecinde Ağustos şurasında ordudan uzaklaştırıldım. Uzaklaştırıldığımda Gülhane Askeri Tıp Akademisi(GATA) Gastroenteroloji Bilim Dalı Başkanı’ydım ve kıdemli albay rütbesindeydim. 33 yıl hiç disiplin cezası almadan YAŞ kararıyla disiplinsizlikten dolayı uzaklaştırılım. Nedeni de Allah’ın emirlerine uymaya çalışan bir Müslüman olmaktı.

Şu anda orduda olsaydım kıdemli albay veya general rütbesinden emekli olacaktım. Arkadaşlarım arasında şu anda tümgeneral olarak emekli olanlar var. Ben CHP’nin önerisini son derece olumlu karşılıyorum. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na ve CHP Milletvekili Rasim Çakır’a minnettarım. Öneriye göre kaybedilmiş haklarımız var.”

İTİBAR YETMEZ
Adaleti Savunanlar Derneği (ASDER) Genel Başkanı Prof.Dr.Nevzat Tarhan: “CHP’nin önerisi toplam 3259 kişiyi ilgilendiren bir öneri. 1997 yılında 28 Şubat sürecinde ise 1637 kişi ordudan uzaklaştırılmıştı. Ben normal bir şekilde kendi isteğimle emekli oldum. Ancak haksızlıkla mücadele konusunda bu mücadelede mağdurların yanındayım. Ordudan atılan kurmay binbaşılar var şu an, bir savaş olsa er olacak çağrılacaklar. Bunların elbette düzeltilmesi gerekiyor. Bence bu kanun biraz daha olgunlaştırılacak. Eksik olan şey rütbeyle ilgili haklar verilmiyor. Yani göreve iade edilip, intibakları yapılmalı. Yani bir günlük göreve başladı ve çıktı yapılması gerekiyor. Ben bu önerinin zaten bu yönde geliştirileceğini düşünüyorum.”  (Vatan)