BAŞBAKAN YARDIMCISI BEKİR BOZDAĞ, ÖYM’LERİN KALDIRILMASININ PERDE ARKASINI ANLATTI
 
- Özel yetkili mahkemeler konusunda ne değişti?
 
CMK 250, 251 ve 252’yi değiştirmedik, kaldırdık. O mahkemeler, hem ihtisas ve hem de özel yetkili mahkemelerdi. Bu yetkilere son verdik. Birkaç istisna dışında ağır ceza mahkemelerinin usulü tekleşti. Yeni mahkemeler, gördükleri davalar, hakim ve savcılarının deneyimi nedeniyle ihtisas mahkemeleri sıfatını aldı. Savunmayı güçlendirdik. Şüphelinin, hakkındaki delillerin bazısını görmesini engelleyen düzenlemeye son verdik. Artık ‘neyle suçlandığımı bilmiyorum’ denilemeyecek. Avukat sınırlaması kalktı. Sanık veya müdafii duruşmadan çıkarılamayacak. Doğrudan soruşturmanın kapsamı daraldı.
 
- Süren davalar Silivri’de kaldı, yeni davalara yeni bölgesel ihtisas mahkemeleri bakacak. ‘İkili yargılama’ eleştirisi haklı mı?
 
Hayır. Mevcut davalar aynı mahkemelerde devam edecek. Mahkemelerin, uygulayacakları usul aynı olacak. Bu davaların bazılarını yeni mahkemeye verseydik bu eleştiri yapılabilirdi. Bu davalar başka mahkemelere alınsa ‘yargılamaya müdahale’ eleştirisi yapılırdı. Yeni mahkemenin onlarca klasörden oluşan dosyaları incelemesi yargılamayı uzatırdı. Kararlara da şüpheyle bakılırdı.
 
- ‘Yolsuzlukları hükümetin iznine bağladığınız’ eleştirisi var.
 
Gerçek şu; rüşvet, irtikap, zimmet, ihale ve alım ve satıma fesat karıştırma suçları zaten herhangi izne tabi değil, doğrudan soruşturulur. Ayrıca idarenin izin yetkisi de idari yargı denetimine tabidir.
 
-  ‘Genelkurmay başkanlarının yargılanması da izne bağlanacak’ denildi ama yapmadınız.
 
Doğrudan soruşturma, kişilerin sıfatlarına değil suçlara göre belirlendi. Bunların dışında genel izin kuralı işler. Göreviyle ilgili olmak kaydıyla. Biz meclis ve hükümete karşı suçlara izin sistemi getireceğimizi hiç söylemedik.
 
- Özel yetkilerin kaldırılması ne zaman gündeminize geldi?
 
Bu düzenleme üzerinde 6 aydan fazladır çalışılıyor. Mecliste grubu bulunan bütün partilerin, toplumun önemli bir kesiminin özel yetkili mahkemelere dönük eleştirileri uzun süredir vardı. Hükümet ve meclis bunu gözardı edemezdi.
 
- Ama özel yetkileri de siz vermiştiniz.
 
İlk defa biz vermedik. Eski DGM’lerde de aynı yetkiler vardı. Özel yetkili ağır ceza mahkemeleri sonra kuruldu. Zamanla ihtiyacın ortadan kalkması, düzenlemenin eksik veya yanlış olması durumunda Meclis düzenlemeyi değiştirebilir.
 
- Bu da MİT Müsteşarı’nın ifadeye çağrılmasına karşı atılmış bir adım mı?
 
Bu çalışma Sayın Hakan Fidan’ın ifadeye çağrılmasından çok önce başladı. Sayın Fidan’ın ifadeye çağrılması süreci başlatmadı, belki hızlandırmış olabilir.
 
SAVCILAR CESUR AMA O CESARET İKLİMİNİ BİZ OLUŞTURDUK 
 
Öyle bir hava yaratılmak istendi ki, sanki hükümet doğruyu bilmiyor, kendi ayağına kurşun sıkıyor da birileri buna engel olmak istiyormuş gibi. Bugün Türkiye’de 12 Eylül yargılanıyorsa, 28 Şubat soruşturuluyorsa, Meclis’te darbeler araştırılıyorsa, 27 Nisan e-muhtırası çöpe atılmışsa, milletin istediği Cumhurbaşkanı seçilmişse, anayasa değiştirilmişse, darbe girişimleri soruşturuluyorsa bu AK Parti’nin milletin emanetine sahip çıkmasının sunucudur. Bugün savcılar gerçekten cesur. Ama bu cesaret iklimini biz yarattık.
 
- Şu anda ‘korkulan olmadı’ sessizliği var sanki.
 
Endişeleri veya söyledikleri doğru çıkmayınca tartışma bitti.
 
YARGININ HUKUK DIŞI ADIMLARINI MECLİS’LE DÜZELTTİK
 
- ‘Ergenekoncular, balyozcular serbest bırakılacak’ tepkilerini nasıl karşıladınız?
 
AK Parti daima hukukun üstünlüğünü hakim kılmak, milletin iradesi üzerindeki gölgeyi kaldırmak için mücadele etti. Sürece bakalım: Partiyi kurduk seçime gidiyoruz kapatma davası; Genel Başkanımız’ın partiden ayrılması için AYM’nin ihtar vermesi; hukuk çiğnenerek milletvekili listesinden silinmesi; Silivri’deki davalardan bilinen müdahale girişimleri, Cumhurbaşkanı seçim süreci; 367 kararı; 27 Nisan 2007 e-muhtırası; erken seçim; Cumhurbaşkanı seçimi; kapatma davası; yargının siyasallaşması; Anayasa 10 ve 42. madde değişiklikleri; 26 maddelik anayasa değişikliği; 2011’in Ağustos’unda komutanların toplu istifası... Bu süreçte milletin emanetini başka güçlerle paylaşmayan AK Parti iktidarıdır. Bu AK Parti için darbecilerle anlaştı, onları serbest bırakacak demek büyük bir haksızlıktır.
 
- Özel yetkilerin alınmasıyla darbe davaları da Susurluk’un akıbetine uğrar mı?
 
Hayır, uğramaz. Suç tanımı değişmiyor, cezalar kaldırılmıyor ve azaltılmıyor, tutuklama nedenleri değiştirilmiyor, dosyalar aynı, deliller aynı, sanıklar aynı, mahkeme ve hakimler aynıdır.



Star