Yargıçlar ve Savcılar Birliği(YARSAV), hükümetin, Türk Ceza Kanunu'nda(TCK) yapılacak değişiklikle özel hayata müdahaleye yasal yol kazandırmaya çalıştığını ileri sürdü.
YARSAV, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin(TBMM) gündeminde bulunan TCK'nın bazı maddelerinin değiştirilmesini öngören düzenlemeyle özel hayata müdahaleye yasal kılıf hazırlandığını söyledi. Yazılı bir açıklamayla TCK'nın bazı maddelerinde değişiklik öngören düzenlemeyi eleştiren YARSAV, gelişen teknoloji ile kişi temel hak ve özgürlüklerine müdahalenin birçok yolunun açıldığını savundu. Açıklamada, "Türkiye'de meydana gelen hızlı değişimle özel hayata müdahaleler hızla artmıştır. Yürürlükteki kanunlarla, özel hayatın gizliliğini sağlamak artık imkânsız olmuştur" denildi.
TCK'nın ceza siyaseti açısından yetersiz olduğuna dikkat çeken YARSAV, suçtan caydırıcılığı sağlayan şeyin cezanın miktarı olmadığını belirterek, suç işleyenin bunun yanına kar kalmayacağına inanmasının gerektiğini belirtti. Türkiye'de son yıllarda yaşananlar süreçle, haberleşme hürriyeti ve özel hayatın gizliliğini ihlal gibi suçlarla mücadeleyi imkânsız hale geldiğinin vurgulandığı açıklamada, bunun da toplumdaki adalet duygusunun kaybolmasına ve hukuk devleti ilkesine ciddi zarar verdiği ifade edildi.

-ÖZEL HAYAT SAVUNMASIZ HALE GETİRİLECEK-

Açıklamada şu değerlendirmeye yer verildi:
"Son getirilen düzenlemeyle haberleşme içeriğini yayınlayan medya organlarına sağlanan yargı bağışıklığı ve geçmişte işlenen suçlarla ilgili üstü kapalı sağlanan af, bundan sonra özel hayatın ve haberleşme içeriğinin gizliliği kavramını ortadan kaldıracak. Her ne kadar amaçlanan basın özgürlüğü ve kamuoyunun haber alma hakkını sağlamak olsa da, özel hayatların bir film gibi medyada yargısız bir infaza tabi tutulması, özel hayatı tamamen savunmasız bir hale getirecektir."
Haberleşme gizliliğinin basın yoluyla ihlal edilmesinin özendirildiğini savunan YARSAV, haberleşme içeriklerinin ve özel hayata dair verilerin ifşa edilmesinin ardından haber yapılmasının ve suç olmaktan çıkarılmasının kişiyi tamamen korumasız bırakacağını ifade etti.

-HUKUK DEVLETİ İLKESİ ZARAR GÖRDÜ-

YARSAV'ın açıklamasında, "Suçlulukla mücadele edemeyen, işlenen suçla ilgili etkin ve sonuç alıcı bir soruşturma yapamayan ve sonucunda ceza veremeyen bir hukuk sisteminin olduğu devlete hukuk devleti denemez, getirilen bu düzenleme ile hukuk devleti ilkesi zarar görmüştür" denildi. Açıklamada şu değerlendirmede bulunuldu:
"Kamuoyu tarafından öğrenilen özel hayata dair şeylerin medyada tefrika halinde yayınlandıktan sonra zaten amaçlanan suç işlenmiş olur. Bu suçlarda amaç kişiyi itibarsızlaştırmaksa amaç hâsıl olduktan sonra yapılacak soruşturma ve kovuşturmanın bir değeri olmayacaktır. Getirilen düzenleme ile kaydedilen özel içerikleri Youtube, Facebook gibi paylaşım sitelerinde açıklandığı anda Türkiye'de yayın yapan herhangi bir medya organı tarafından yayınlanabilecek. Yayınlayan medya organı açısından hiçbir zaman suç oluşturmayacaktır. İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, özel hayata ve aile hayatına saygı gösterilmesi gerektiğini, konutuna ve haberleşme hürriyetine saygı hakkını içerir. Bu haklara, ancak hukuka uygun olarak ve demokratik bir toplumda milli güvenliğin, kamu düzeninin gereği veya suçun önlenmesi için müdahale edilebilir, bunun dışında müdahale edilemez."




Anka