CHP Grup Başkanvekilleri Hakkı Süha Okay ve Kemal Kılıçdaroğlu ile DSP Genel Sekreteri Hasan Erçelebi, Anayasa değişikliğinin iptali ve yürürlüğünün durdurulması istemiyle 111 milletvekilinin imzasını taşıyan dilekçeyi Anayasa Mahkemesine verdi.

Daha sonra gazetecilere açıklamada bulunan Okay, "Adalet ve Kalkınma Partisi mutfağında hazırlanan ve bir hükümet tasarısı içeriğini taşıyan Anayasa'nın bazı maddelerinde değişiklik yapılmasını öngören bu yasa, aşağı yukarı TBMM'nin 1 ayı aşkın bir süresini işgal etti. Bu, tek partinin Anayasa'da değişiklik yapmasına ilişkin Türkiye Cumhuriyeti'ne ilk kez bir önermeydi" dedi.

Okay, "İçeriğinde yer alan tüm maddelerin Anayasa'nın birçok hükmüne aykırı olduğunu Genel Kurul görüşmelerinde ifade ettik. Bu süreçte Sayın Cumhurbaşkanı'nın AKP'nin isteğine uygun bir şekilde, olası 18 Temmuz'da referandum yapılabilir düşüncesine uygun bir şekilde, kısa süre içerisinde imzalayacağı hem bizlerin hem de tüm kamuoyunun malumuydu. Çünkü Cumhurbaşkanı makamında bir inceleme yapılmayacak, sadece evrak gidiş geliş süresi içerisinde 2-3 günlük bir zaman kaybı olacaktı. Sayın Cumhurbaşkanı da çekirdek kadrodandı ve siyasal iktidarla birlikte hareket edecekti. Nitekim bu gerçekleşti" dedi.

Kimler imza attı?

Başvuru dilekçesinde, 97 CHP milletvekilinin yanı sıra 7 bağımsız, 6 DSP'li ve 1 DP'li milletvekilinin imzası yer alıyor.

CHP milletvekilleri dışında, DP Rize Milletvekili Mesut Yılmaz, Tunceli Bağımsız Milletvekili Kamer Genç, Eskişehir Bağımsız Milletvekili Tayfun İçli, Balıkesir Bağımsız Milletvekili Hüseyin Pazarcı, İzmir Bağımsız Milletvekili Harun Öztürk, İstanbul Bağımsız Milletvekili Ahmet Tan, Ankara Bağımsız Milletvekili Emrehan Halıcı, Manisa Bağımsız Milletvekili Erdoğan Yetenç, DSP İstanbul Milletvekilleri Ayşe Jale Ağırbaş, Hüseyin Mert, Süleyman Yağız, Hasan Macit, DSP Adana Milletvekili Mustafa Vural, DSP Denizli Milletvekili Hasan Erçelebi de dilekçeye imza koydu.

Başvuruda, öncelikli olarak, şekli itirazlar sıralandı. Dilekçede, Anayasa değişikliğinin, tümüyle milletvekili iradesine dayalı bir öneri niteliğini taşımadığı, Başbakan'ın başkanlığında bir "tasarı" gibi hazırlandığı; daha sonra hazırlanan metne sadece AK Parti TBMM Grubundaki milletvekillerinin imzalarının alınması yoluyla bir teklif görünümü kazandırılarak, Anayasaya uygunluğun sağlanmaya çalışıldığı iddia edildi.

Başvuruda, "Ancak bu durum, Anayasa değişikliği teklifinin, teklif görünümü verilmiş bir kanun tasarısı olduğu gerçeğini değiştirmeye yetmemektedir. Kaldı ki bizzat Başbakan bile, bu Anayasa değişikliği teklifinden çoğu kez 'tasarı' olarak söz ederek, durumu açıkça ifade etmiş; durum, kamuoyunca da böyle algılanmıştır. Oylama sürecinde AK Parti'nin 3 kez grup toplantısı yapması, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 'ya tarih yazarsınız ya tarih bizi siler' açıklaması da değişiklik önerisinin bizzat Başbakanca sahiplenildiğini ortaya koymaktadır" görüşüne yer verildi.

Bunun, Anayasanın 175. maddesinin 1. fıkrasına aykırı olduğu belirtildi.

Başvuruda, bunun, Anayasanın 2. maddesinde belirtilen ve hukuk güvenliği temel unsuru olan hukuk devleti ilkesine de aykırı olduğu da iddia edilerek, "Bu aykırılık, Anayasanın 2. maddesindeki hukuk devleti ilkesinin Anayasa'nın 4. maddesindeki değiştirilmezlik ilkesine aykırı olarak değiştirildiği anlamına gelmektedir. Bu da yasa koyucuya yetki tanınmamış bir husustur ve Anayasa'nın 2. ve 4. maddelerine aykırıdır" denildi.

"Teklif görünümü verilmeye çalışılmış tasarı"

Başvuruda, şöyle devam edildi:

"Belirtilen bu hususlar 'teklif' unsuru ile ilgili olduğundan Anayasa Mahkemesi'nin denetim alanı içinde kalacağı kuşkusuzdur. Bu nedenle Anayasa Mahkemesi'nin 7 Mayıs 2010 tarihli ve 5982 sayılı Kanunu, tüm hükümleri bakımından şekil açısından denetleyerek Anayasa'nın 175. maddesine aykırı biçimde, teklif görünümü verilmeye çalışılmış bir tasarı olarak önerildiği gerekçesiyle iptal etmesi gerekmektedir. Aynı zamanda bu Anayasa değişikliği önerisi, bir tasarı niteliği taşıması bakımından, hukuk güvenliği temel unsurlarından birisi olan ve Anayasamızın 2. maddesinde açıklanmış bulunan hukuk devleti ilkesini değiştirici niteliği nedeniyle Anayasanın 2. ve 4. maddesine de aykırı düşmüştür. Bu da bir
başka iptal nedenidir."

"Stok imza"

Başvuruda, teklif verilirken "stok imza" olarak adlandırılan, milletvekillerinden hangi konuda kullanılacağı belirtilmeden önceden alınan imzalar konulduğu, aralarında TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin'in de imzasının bulunduğu ifade edildi.

Teklifin Anayasa Komisyonuna sunulmasından sonra, 61 milletvekilinin tekliften imzalarını çektiği, geri çekilen teklifin daha sonra yeni imzalarla yeniden verildiği anımsatılan başvuruda, komisyon aşamasında da şekli yanlışlıklar yapıldığı öne sürüldü.

Başvuruda, "Bu durum 'teklif' aşamasıyla ilgili ve söz konusu kanunun tüm maddelerini ilgilendiren bir şekil aykırılığıdır ve Anayasa Mahkemesinin denetim alanına gireceği açıktır. Bu nedenle Anayasa Mahkemesinin, bu kanunun tüm maddelerini, açıklanan gerekçelerle Anayasanın 2, 4, 87 ve 95. maddelerine aykırı olduğu için iptal etmesi gerekmektedir" denildi.

"Oy gizliliğine uyulmadı"

Değişikliğin TBMM Genel Kurulu'ndaki oylamaları sırasında "oy gizliliğine uyulmadığı" da ifade edildi.

Oylamalara ilişkin fotoğraf, CD, gazete kupürleri, görüşme tutanakları gibi belgelere yer verilen başvuruda, bazı milletvekillerinin, diğerlerinin oy pulunu gördüğü, oy zarfını denetlediği, oy kabinine birlikte girdiği iddia edildi.

Başvuruda, "Oylamalarda, gizlilik ilkesinin ihlal edildiği açık olarak görülmektedir. Böyle bir durum, Anayasanın 175. maddesine açıkça aykırıdır ve bu aykırılık, kanunun 1. tur oylamalarında söz konusu olsa bile, kanunun tümünü geçersiz kılacak niteliktedir. Çünkü, kanunun 2. tur oylamaları ve tümü hakkındaki oylama, 1. tur oylamaların hazırladığı zemin üzerinde yapılmaktadır" denildi. Bu bakımdan, Anayasa değişikliğinin tümünün iptal edilmesi talep edildi.
Cnn Türk


Mesut Yılmaz da imza atmış