''Ergenekon'' davasında savunma yapan sanıklardan emekli Tuğamiral Alaettin Sevim, ''Aylardır konuşamıyoruz. Bu belgelerden 15 aydır tutukluyum. Kariyerimiz durduruldu. En genç amiraldim, en erken emekliye ayrılan amiral oldum'' dedi. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada sırasıyla söz alan sanıklar, tanık beyanları ve dosyaya giren belgelere karşı savunmalarını yapmaya devam etti. Sanıklardan emekli Tuğamiral Alaettin Sevim, Aralık 2010'da Gölcük'teki Deniz Kuvvetleri Donanma Komutanlığı'nda elde edilen belgeler arasında bulunan 2 dijital veride adının geçmesi nedeniyle 15 aydır tutuklu bulunduğuna dikkat çekerek, şöyle konuştu: ''Bilgisayar ortamında bulunan 'Proje' ve 'Kitleşim' belgelerinin 'İnternet Andıcı' ve 'İrtica ile Mücadele Eylem Planı' belgelerinin taslağı olduğu iddia ediliyor. İddianamede bu planlar kapsamında 29 haber yayınlandığı iddia ediliyor. AKP'yi kapatma davasında delil olarak kullanılan meşhur 'Apronda namaz şov' haberi, gazetede Eylül 2007'de yayınlanmış, internet sitesinde Ekim 2007'de yer almış. Taslak olduğu iddia edilen 'Proje' belgesinin kayıt tarihi Mart 2008. 'Uygulamanın, plan taslağından önce yapıldığı' gibi absürt bir iddia ortaya çıkıyor.''


''Bilirkişi incelemesi yapılmadı''

Suçlanmasına konu olan belgelerin yer aldığı Gölcük'te ele geçirilen 5 No'lu harddiske ilişkin bilirkişi raporlarının Balyoz davasına bakan İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nden istenildiğini hatırlatan Sevim, İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 5 No'lu harddiske ilişkin gönderdiği belgenin bilirkişi raporu değil, sadece polis tespit tutanağı olduğunu kaydetti.''Bugüne kadar Balyoz'da ve Gölcük'te bulunan belgelere ilişkin açılan davada bilirkişi raporu hazırlanmamış'' ifadesini kullanan Sevim, ''Kitleşim'' belgesine ilişkin bilirkişi raporunda, kullanılan yazı formatlarının kayıt tarihinde olmadığının anlatıldığını söyledi. Sevim, yazdığı iddia edilen ''Kitleşim'' ve ''Proje'' belgelerinin tarihi ile saatinin değiştirildiği ve bunların başka bir bilgisayardan aktarıldığının bilirkişi raporlarıyla ortaya çıktığını da savundu.

''En genç amiraldim''

Savunma süresi olan 15 dakikayı aştığı gerekçesiyle mahkeme heyeti başkanı Hasan Hüseyin Özese tarafından birkaç kez uyarılan Sevim, ''Belgeleri değerlendirin' diyorsunuz. Sizin bu belgelerin neden olmadığını savcılığa sormanız gerekmez mi? 'Maddi gerçeği arıyoruz' diyorsunuz, mahkemenin delil toplamakla bir ilgisi olmadığını düşünüyorum'' ifadesini kullanarak, tepki gösterdi. Başkan Özese'nin, ''Sürenizi aştınız'' diye yeniden uyarması üzerine Alaettin Sevim, ''Süreyi aştım. Lütfen, bir şeyler söylemek istiyorum. Aylardır konuşamıyoruz. Bu belgelerden 15 aydır tutukluyum. Kariyerimiz durduruldu. En genç amiraldim, en erken emekliye ayrılan amiral oldum'' diye konuştu.

Eröz: ''Hiçbir gizli saklı işlem yoktur''

Dava konusu internet sitelerinin kurulduğu iddia edilen tarihte Genelkurmay Başkanlığı Bilgi Destek Dairesi'nin bağlı olduğu Harekat Dairesi başkanlığını yürüten tutuklu sanıklardan emekli Korgeneral Mehmet Eröz de aralarında eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral Hilmi Özkök ve eski Genelkurmay 2. Başkanı emekli Orgeneral Ergin Saygun'un da bulunduğu asker tanıkların hiçbirinin aleyhine ifade vermediğine dikkati çekti.
Tanıkların, internet sitelerinin Aralık 2008'de MGK kararlarına uyularak hükümetin talimatı, Genelkurmay Başkanlığı'nın onayıyla kurulduğunu anlattığını söyleyen Eröz, ''İnternet siteleri TSK personeline de duyurulmuştu. Hiçbir gizli saklı işlem yoktur'' dedi.''İrtica ile Mücadele Eylem Planı'nın basında yer almasının ardından Bilgi Destek Dairesi'nde evrak imhası yapıldığı'' iddiasının dile getirildiği 21 Haziran 2009'da yurt dışında olduğunu belirten Eröz, Harekat Dairesi'nde, hakkında yakalama kararı bulunan emekli Tümgeneral Mustafa Bakıcı'nın yerine vekalet ettiğini ve tahminine göre Bakıcı'nın o döneme denk gelen arşiv bakımı telaşıyla hafta sonu arşiv çalışması yaptırmış olabileceğini aktardı. Eröz, ''Bilgi karartmaya yönelik özel bir çaba yoktur. İhtiyacı olan birliklere verilmek üzere bilgisayarlarda güvenli silme işlemi yapılması yönünde emir de bulunmaktadır. Ayrıca hafta sonu mesaisi bizim için son derece normal bir çalışmadır'' dedi.

Zekeriya Öztürk'ün gizli tanık ifşası

Savunma yapması için söz alan tutuklu sanıklardan emekli Yüzbaşı Zekeriya Öztürk, beyanda bulunduğu sırada gizli tanık ''İmdat''ın kimliğini açıkladı. Bunun üzerine söz alan Savcı Mehmet Ali Pekgüzel, ''Sanık, gizli tanığın kimliğini açıklayarak suç işlemiştir. Müdahale edilmesini talep ediyorum'' dedi. Başkan Özese de ''Gizli tanığın kimliğini açıklayarak suç işlediniz'' diyerek, Öztürk'ün mikrofonunu kapattı.

İrem Çiçek'in itirazı

Bu arada söz alan tutuklu sanıklardan emekli Albay Dursun Çiçek'in kızı ve avukatı İrem Çiçek, mahkemenin 19 Kasım'da verdiği ''avukatların 15 dakika beyanda bulunması'' kararına itiraz ederek, ''1 günlük hazırlıkla 15 dakikada delillere ve tanıklara karşı beyanda bulunmamazı istemeniz, 'siz savunma yapmayın, beyanda bulunmayın, delilleri değerlendirmeyin' demenin kibar yoludur'' ifadesini kullandı. Çiçek, usule aykırı olduğunu savunduğu mahkeme kararının yasaya uygun hale getirilmesini ve beyanda bulunmak için kendisine makul bir süre verilmesini talep etti.

Doğu Perinçek

Esas hakkında savunma yapma süresine kadar duruşmalardan men kararı bulunan tutuklu sanıklardan İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek de tanık beyanlarına karşı ifade verebilmesi için duruşma salonuna getirildi.

Perinçek, şunları söyledi:

''Duvarlarmış, kör pencereymiş, bunların hiçbiri beni engelleyemiyor. Hayatımın en mutlu günlerini yaşıyorum. Yenilmişlerdir. Bir millet ayağa kalkmaktadır. Amerika'nın güdümünde olanlara karşı isyan başlamıştır. Atatürk'ün Türkiye'si ayağa kalkmıştır. İran diyor ki, 'ben Kürdistan'ı kurdurtmayacağım'. Irak, 'vatanımı böldürtmem' diyor. Suriye, vatanını savunmuştur. Orta Doğu insanları da ayağa kalkmıştır. Önümüzdeki dönem PKK da bölünecektir. Bu davanın sonuç kararı, bu tertip çökmüştür.''Bütün tanık beyanlarının kendi lehine olduğunu savunan Perinçek, ''Bu iddianamedeki suçu işlediğime dair hiçbir tanık beyanı yoktur. Dinlenilen tanıklar, Ergenekon diye bir örgütün bulunduğunu söylememişlerdir. Bu tanıklar içerisinde sözde Ergenekon'un programını, tüzüğünü, belgelerini gören tek bir kişi yoktur'' şeklinde konuştu. Ergenekon örgütünün yöneticilerini bilen, doğrulayan tek bir ifade olmadığını, hükümetin ve TSK'nın üst kademelerinde görev alan çok önemli tanıkların böyle bir örgütü görmediklerini, duymadıklarını söylediklerini belirten Perinçek, ''Bu dava, başından doğru tanımlanmadı. Soruşturma da doğru yürütülmedi. Varlığı ispatlanmadığı için bu salonda suçlu kimse yoktur ama Türkiye'de gladyo vardır'' dedi. Perinçek, ''Darbelerle işim olmaz. Türkiye halkının devrimcisiyim'' ifadesini de kullandı.