ANAYASA değişikliklerinin iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle AYM(Anayasa Mahkemesi)’nde açılan davada raportör Dr. Ali Rıza Çoban, 111 milletvekilinin imzaladığı dilekçedeki gerekçelere katılmadığı yönünde rapor hazırladı. Çoban’ın hem usul hem de esas açısından dilekçedeki görüşlere karşı çıktığı raporun ardından gözler başvurunun görüşüleceği güne çevrildi. Seçim takvimine göre oy pusulalarının basımına 9 Temmuz’da başlanacak olması, davanın bu tarihten önce görüşülmesi beklentisine yol açtı.

Edinilen bilgiye göre raportör Çoban, 12 Eylül’de referanduma sunulacak olan Anayasa değişikliklerine ilişkin davada, dava dilekçesinde görüşleri tek tek ele alarak hukuk doktrinindeki tartışmalar ve AYM’nin önceki kararları ışığında değerlendirmeler sundu. Davanın öncelikle usul açısından reddedilmesi gerektiğini savunan Çoban, görüşmeye geçilmesi durumunda ortaya çıkacak olasılıkları da tek tek ele aldı.


Rapor bağlayıcı değil

Raportör Çoban’ın bu raporu AYM heyeti açısından bağlayıcı değil. Çoban ’ın başvurunun ilk inceleme aşamasında hazırladığı raporunda da AYM ’nin Anayasa değişikliklerini sadece Anayasa ’da yazılı şekil şartları açısından inceleyebileceği hükmüne dayanılarak, başvurunun incelemeye geçilmeden reddedilmesi görüşü yer almıştı. Ancak AYM, 2’ye karşı 9 oyla başvurunun incelenmesine karar vermişti. Raporun dağıtılmasının ardından gözler AYM’nin başvuruyu görüşeceği tarihe çevrildi. Bu tarihi AYM Başkanı Haşim Kılıç belirleyecek. Oy pusulalarının 9 Temmuz’da basılmaya başlanacak olması nedeniyle, AYM’nin değişikliğin tamamının iptali isteminin kabul edilmesi halinde bir kamu zararının ortaya çıkmaması için kararını bu tarihten önce açıklaması bekleniyor.

1 yıl önceki karara uymuyor

Raportörün raporunda davanın referandumdan önce görüşülmeyeceği yönünde ileri sürdüğü görüş de AYM’nin 2007 yılında verdiği bir karara uymuyor. Cumhurbaşkanı’nın halk tarafından seçilmesine ilişkin referandumdan önce referanduma sunulan metnin iptal istemini görüşen AYM, 5 Temmuz 2007’de referanduma sunulan yasanın referandumdan önce AYM tarafından iptal edilebileceği yönünde karar almıştı. AYM’nin bu görüşünden vazgeçmesini gerektiren bir mevzuat değişikliği olmadığı için raportörün bu görüşünün Yüksek Mahkeme tarafından benimsenmesi beklenmiyor.


AYM, başvurunun ilk aşamasında davanın “şekil yönünden incelenmesine” karar verildiğini açıklamıştı. Bu şu anlama geliyor: Anayasa’ya göre Anayasa değişiklikleri sadece şekil açısından incelenebiliyor. AYM, türbana yönelik Anayasa değişikliğinin iptal kararında da sadece şekil denetimi yaptığını belirtmişti. Bu kararda, milletvekillerinin Anayasa’nın değiştirilmesi dahi teklif edilemeyecek maddelerine aykırı bir Anayasa değişikliğini ‘teklif edemeyecekleri’ kaydedilmişti. Bu maddelere aykırı bir teklifin şekil açısından Anayasa’ya aykırı olduğu belirtilmişti. Yani AYM, Anayasa’daki hüküm gereği esasa girmediğini belirtmiş ama düzenlemelerin Anayasa’nın değişitirilemez maddelerine aykırı olup olmadığını inceleyebilmek için ‘içerik’ denetimi yapmıştı. Bu içerik denetimi bazı hukukçular tarafından AYM’nin Anayasa’yı ihlal ederek esas denetimi yaptığı şeklinde yorumlanmıştı.

AYM, türban kararındaki görüşünü değiştirmezse 111 milletvekilinin yaptığı başvuruda da bu kapsamda şekil denetimi adı altında bir içerik incelemesi yapılabilecek. Bu inceleme sonunda Anayasa’nın değiştirilmesi teklif dahi edilemeyecek maddelerine aykırı bulunan maddeler iptal edilebilecek.


Heyette Sezer’in atadığı 2 üye var

AYM heyetinde, 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal tarafından atanan Başkan Haşim Kılıç, 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel tarafından atanan üye Fulya Kantarcıoğlu, 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından atanan Başkan Vekili Osman Paksüt, üyeler Mehmet Erten, Ahmet Akyalçın, Zehra Perktaş, Serruh Kaleli, Serdar Özgüldür, Şevket Apalak ile Gül’ün atadığı üyeler Engin Yıldırım ve Nuri Necipoğlu yer alıyor. Buna göre Anayasa değişikliği ile ilgili karar verecek olan heyette Sezer’in atadığı 7, Gül’ün atadığı 2 ve Özal ve Demirel’in atadığı birer üye görev yapıyor.


Dilekçede ne diyor?

Başvuruda paketin Anayasa’daki açık yasağa rağmen milletvekili teklifi olarak değil hükümet tasarısı olarak hazırlandığı, TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin’in ilk teklif metninde imzasının bulunduğu, AKP grubunun milletvekillerine kullandıkları oyu göstermeleri için baskı yaptığı gibi gerekçeler ileri sürülerek tamamının iptali isteniyor. Ancak paketin tamamının iptali söz konusu olmaz ise 7 maddedeki çeşitli hükümlerin Anayasa’nın değiştirilemeyecek maddelere aykırı olduğu gerekçesiyle ombudsman (kamu denetçiliği), Anayasa Mahkemesi’nin ve HSYK’nin yapısını düzenleyen bir maddenin tümden, 6 maddede ise 13 ifade ile 25 fıkranın iptal edilmesi talep ediliyor.


İptal için 7 oy gerekiyor

Anayasa’ya göre Anayasa değişikliğinin iptali için 11 üyeden en az 7’sinin iptal yönünde oy kullanması gerekiyor. Yani 6 üye iptal oyu kullansa ve 5’i buna karşı çıksa bile iptal kararı çıkmamış olacak.  (Vatan)