Anayasa Mahkemesi'nin, anayasa değişikliğinin iptaline ilişkin davayı 2'ye karşı 9 oyla kabul etmesine yönelik tepkiler devam ediyor. Mahkeme'nin, davayı 'şekil' yönünden inceleme kararı da hukukçular tarafından kuşkuyla karşılanıyor. Anayasa hukukçuları, Yüksek Mahkeme'nin daha önceki yanlış uygulamalarını hatırlatarak, "Yine 'şekil yönünden inceleyeceğiz' deyip 'esas'a girmeyin." uyarılarında bulunuyor. Dün de Kayseri Baro Başkanı Ali Aydın, benzer bir değerlendirme yaptı. Gelinen noktanın, daha önce 367. madde ile üniversitelerde eğitim serbestliğini sağlayan 10. ve 42. maddelerde yapılan değişikliklerin iptalini hatırlattığını söyledi. Ali Aydın, Anayasa Mahkemesi'nin, referandum kararı alınmış olan anayasa değişiklikleri ile ilgili iptal davasını kabul etmesinin bu süreçten birisi olduğunu savundu. Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK) referandum süresini 60 değil 120 gün olarak uygulamasını da bu çerçevede ele alan Baro Başkanı, "Referandum sandığı ciddi anlamda halktan kaçırılmak isteniyor." ikazını yaptı.

Baro Başkanı Aydın, "Anayasa Mahkemesi, 'ben bu anayasa değişikliğini şekil bakımından inceleyeceğim' dediyse bana göre bu çok basit bir pratik ifadedir." yorumunu yaptı. Mahkeme'nin zaten anayasa değişikliklerini ancak ve ancak şekil bakımından denetleyebildiğini hatırlattı. "Geçmiş tecrübeleri yaşamamış olsaydık, bir hukukçu olarak, mahkemeye olan güven içerisinde derdik ki; 'Anayasa Mahkemesi bu davayı kabul etmez. Değerlendirmeyi gerek bulmaz.' Ama 367 maddesindeki dayatmasında olduğu gibi ve Anayasa'nın 10. ile 42. maddelerinin değişikliğinin iptalinde olduğu gibi Anayasa Mahkemesi şekille denetlemeye sınırlı ve yetkili olduğu halde, işin esasına girerek Anayasa'nın başlangıç maddelerine atıflarda bulunarak iptal yoluna gitmiştir." şeklinde konuştu. Şimdi de benzer bir 'anayasa ihlali' endişesini taşıdığını kaydeden Aydın, "Burada korkarım ki, hiç yetkisi olmadığı halde en azından bazı maddelerin, yine başlangıç maddelerine atıf yapılmak suretiyle iptal edileceğinden ciddi endişe yaşıyorum." ifadesini kullandı. Baro Başkanı, "Parlamenter demokrasilerde son sözü halk söyler. Halkın son sözü söyleyeceği yerde, başka kurumun, başka bir kuruluşun denetleme yapması ve bir şey söylemesinin kanaatimce yeri yoktur." diyerek anayasa değişikliğine halkın karar vermesi gerektiğini vurguladı.

Ali Aydın, teknik takip sonucu ortaya çıkan Yargıtay'daki gelişmelere de değindi. Halkın yargıya olan güveninin zedelendiğini ve hukuk adına büyük talihsizlik yaşandığını söyledi. Aydın, eski bir bakanın talimatlarının dikkate alınmasını da üzülerek izlediklerini ve bunun da siyasallaşma olduğunu ifade etti. Baro Başkanı, hukuka yapılan müdahaleye tepkisini şu sözlerle dile getirdi: "Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun (HSYK) bugün için bakan ve müsteşara yönelttikleri siyasallaşma suçlamalarına şahit olduk. Oysa siyasallaşma suçu yaparken 15 yıl önce görevde bulunmuş bir eski bakanın talimatlarıyla hareket edildiğini gördük. Hangisi siyasallaşma, bakmak gerekir."

Sivil toplumdan Mahkeme'ye tepki yürüyüşü

Anayasa Mahkemesi'nin anayasa değişikliği paketini şekilden incelemeyi kabul etmesi, sivil toplum örgütlerinin tepkisine neden oldu. Galatasaray Lisesi önünde bir araya gelen Darbelere Karşı 70 Milyon Adım Koalisyonu üyeleri "Ey Anayasa Mahkemesi siyasetten elini çek" pankartı arkasında açıklama yaptı. Açıklamada, paketin 12 Eylül 2010'da halkoyuna sunulması istendi. Paketin, darbeyle yapılmış bir anayasada, demokratik yollarla delik açtığını ve darbe anayasası olmaktan biraz olsun uzaklaştırdığı belirtildi. Koalisyon adına hazırlanan açıklamayı okuyan Yaman Yılmaz, "Bu anayasa değişikliği paketi şeklen ya da başka hiçbir yönden incelenmeden 12 Eylül 2010'da halkın oyuna sunulmalıdır. Anayasa Mahkemesi siyasetten tamamen elini çekmelidir." dedi.

Sanatçı Zeynep Tanbay'ın da aralarında bulunduğu ve "Bize şekil yapma!" yazılı dövizlerin taşındığı protestoda açıklama yapan Yıldız, "Anayasa Mahkemesi, bu değişimin ve yargının darbecilerle flörtünün sona ermesinin önündeki engel olma rolünden vazgeçmeli, halkın oyundan korkmamalıdır." ifadelerini kullandı. Yıldız, yargının, bu ülkenin demokratikleşmesinin önündeki en önemli engellerden birisi haline geldiğini kaydetti.

Açıklama sırasında yoldan geçen bir kadın, grubun yanına yaklaşarak parmağıyla kafa kesme işareti yaptı. "Demokrasi için hepimiz gideceğiz belki." ifadesini kullandı. Eylemcilerle, kendisinin sanatçı olduğunu iddia eden protestocu kadın arasında bir süre tartışma yaşandı. EMİNE DOLMACI İSTANBUL