Yargı mensuplarının resmi sitesi adalet.org’ta bir yazı kaleme alan Savcı Aydın Aktaş, “kariyer günleri” üzerinden hukuktaki “kayırmacılığı” ele aldı. Savcı Aktaş “Kariyerin yerini kayırmacılığın aldığını rahatlıkla söyleyebiliriz” dedi.

“DEYİM YERİNDEYSE BASTIĞI YERİ TİTRETİR”

Savcı Aydın Aktaş, “Ben bu kariyer günlerine taktım bu aralar neden mi diye soracak olursanız, size bu konuda birkaç kelam edebilirim, hoşunuza gider mi bilemiyorum” diyerek şöyle devam etti:
“Kariyer denince bir meslekte belli bir zaman geçirildikten sonra, elde edilen başarı neticesinde üst basamaklara tırmanma akla gelir. Kariyer sahibi olmak için girdiğiniz meslekte önce yıllar süren bir çalışma dönemi geçirmeniz gerekmektedir. Gelişmiş ülkelerde kariyer sahibi olanlara ancak bu gözle bakılır, o kişi ve kişilerin ağzından çıkacak her kelam, yaptıkları her davranış örnek kabul edilir. Deyim yerindeyse bastığı yeri titretir.”

“TEK KELİME İLE PES DEMEKTEN BAŞKA BİR SÖZ SÖYLEYEMİYORUM”

“Ya bizde, bazı kişileri tenzih ederek söylemek gerekirse, kariyerin yerini kayırmacılığın aldığını rahatlıkla söyleyebiliriz” Savcı Aktaş, yargıdaki “kayırmacılık” sorununu şöyle anlattı: 
“Belli bir gruba, belli bir mezhebe, belli bir tarikata, belli bir cemaate ya da belli bir partiye mensup olmak kariyer yapmak için geçer akçe haline gelmiş. Belli bir yaşa ve tecrübeye ulaşmamış kişi ya da kişiler hayatlarında göremeyecekleri yerlere geliyorlar ya da getiriliyorlar. Bir de kariyer günlerine gidip bu konuda görüşlerini açıklamıyorlar mı, tek kelime ile pes demekten başka bir söz söyleyemiyorum. Kayırmacılık yaptığımız sürece belli bir mesleğe, belli bir işe ömrünü adamış insanlara haksızlık ediyoruz. Bırakın haksızlığı onları severek yaptığı işten soğutup ayrılmasına neden oluyoruz. İşler sarpa sarıca da onlara muhtaç hale geliyoruz. En iyisi ve en doğrusu kayırmacılığı bırakıp bir an önce kariyere dönmek, ne dersiniz…”

FETÖ’NÜN HEDEFİ OLMUŞTU

Savcı Aydın Aktaş, FETÖ kumpası mağduru olmuştu. İsimsiz ihbar mektubu nedeniyle hakkında dava açılan Savcı Aktaş, daha sonra ihbarcı Ahmet Yavuz’un ortaya çıkarılmasının ardından bu isim hakkında dava açmıştı. Aktaş, başına gelenlere ilişkin yaklaşık iki yıl önce yaptığı açıklamada "Bu kişi hangi hâkim ve savcının hangi dosyaya baktığını, hangi mahkemede görevli olduğunu, hangi personelin nerede çalıştığını bilemez. İçimizde bir takım özel görevli kişiler, özel görevli tanıklar olmasaydı bu şekilde ipe sapa gelmez iddialar ileri sürülmezdi" demişti.


Haber: Caner Taşpınar / Odatv.com