Hürriyet'ten Burcu Purtul Uçar'ın haberine göre; Yurtdışında üniversite okuyan 20 yaşındaki E.B., yaz tatili için Türkiye’ye dönmüştü. Tatili İstanbul’da ailesiyle geçiren E.B, yazın tanıştığı hemşire arkadaşı Ş.Ş. ile 28 Ağustos akşamı Samandıra’dan Ataşehir’e eve döneceklerdi. Ş.Ş.’ye iki erkek kuzeninden telefon geldi. Bunun üzerine Ş. Ş., E.B.’ye “Babanı çağırmaya gerek yok, bizi eve bırakırlar” dedi. E.B.’ye kendisini polis olarak tanıtan 25 yaşındaki Can G., 2 kuzeni ve yeni tanıştığı E.B.’yi evine götürdü. Gençler bir şeyler içerken iddiaya göre Can G., E.B.’yi zorla dudağından öptü. Midesi bulanan E.B. tuvalete gitti. Çıktığında hemşire arkadaşının ve kuzeninin evde olmadığını fark eden E.B. kendisini kapıda bekleyen Can G. tarafından iddiaya göre zorla yatak odasına götürüldü. Yatak odasının kapısını kilitleyen Can G.’nin elbiselerini çıkarmaya çalıştığı E.B. midesinin çok kötü olduğu bahanesiyle banyoya kaçarak kapıyı kilitledi.

TABANCAM NEREDE

Sinirlenen Can G. eliyle banyo kapısının camını kırdı. “Tabancam nerede?” dedikten sonra kırılan camdan uzanıp kapıyı açtı. Kırılan camlar E.B.’nin koluna saplanarak yaralanmasına neden oldu. O sırada eve gelen Ş.Ş., duruma müdahale ettikten sonra E.B.’nin koluna pansuman yaptı ve ailesine durumu anlatmaması için uyardığı E.B.’yi taksiyle eve götürdü.

E.B. savcılığa yaptığı suç duyurusunda hemşire Ş.Ş. ve kuzenleri Can G. ile Y.A.’nın cezalandırılmalarını istedi. Gözaltına alınan Can G. ifadesinde E.B.’nin kendi rızasıyla öpüştüklerini, ona cinsel saldırıda bulunmadığını, kendisini banyoya kilitlediğinde ona yardım edebilmek için camı kırdığını ifade etti. Can G. adli kontrolle serbest bırakıldı.

KAPININ CAMINI KIRMIŞ

Savcı F.B. çocuğunun olayın etkisini üzerinden atamadığını ve psikolojik yardım aldığını belirterek şunları söyledi: “Kızıma kumpas kurulmuş. Saldırganın elinden kaçıp banyoya kendini kilitlemiş. Adam ‘Tabancam var, istediğimi yapacağım’ diyerek tehditte bulunmuş. Kapının camını kırmış, kırılmış camdan kızım da yaralanmış. Kızımın bağırtıları bina dışından bile duyulmuş. Kızım oraya tanıdığı arkadaşına güvenerek gidiyor. Olayın vahameti gözden kaçırılarak adli kontrolle yetinilmiş ve saldırgan serbest bırakılmıştır. Dünyadaki tüm hukuk uygulamalarında bu tür suçlarda mağdurun yer ve zamanla uyumlu beyanı en önemli delildir. Çocuğum öldürülse miydi? Tecavüze mi uğrasaydı? Çok daha basit suçlarda tutuklamalar yapıldığı halde böyle bir suçta serbest bırakılmasının adli bir hata olduğu görüşündeyim.”